500 Metreye Kaç Termik Santral Sığar?



Birgün Gazetesi'nden Doğu Eroğlu'nun haberine göre, Mersin-Adana-Hatay hattında kurulması planlanan 40 termik santralın 5’inin enerji üretim lisanslarının iptali için, bölgedeki demokratik kitle örgütleri lisans sağlayıcı kuruluş Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) dava açtı. Adana Barosu, Ziraat Mühendisleri Odası Adan Şubesi ve Greenpeace’in yanı sıra Adana, Mersin, Tarsus, Hatay, Erzin ve İskenderun’da bulunan Çevre Koruma Dernekleri 5 santralın üretim lisanslarının iptali için başvuru yaptı. İskenderun Demir Çelik A.Ş.’nin Hatay’daki, Soda Sanayi A.Ş. ve Akfen Enerjinin Mersin’deki, Enerjisa A.Ş.’nin Adana’daki ve Kayalı Enerji A.Ş.’nin Osmaniye’deki termik santral projelerinin enerji üretim lisanslarının yürütmelerinin durdurulması ve iptali istendi.

"Yaşam hakkı davası"

Enerji lisanslarının iptali istenen projeler arasında üç doğalgaz çevrim santralı, bir kömüre dayalı termik santral ve bir de fuel-oil santralı bulunuyor. Doğu Akdeniz Çevrecileri Platformu'nun avukatlığını yürüten İsmail Hakkı Atal ise yaptığı açıklamada santralların yaşamı kısa sürede nasıl bitirdiğine vurgu yaptı. Atal, “Sugözü Termik Santralı yakınındaki Sugözü köyünde sadece 2011 yılında 29 buzağı sakat, 260 kuzu ise ölü veya sakat doğdu. Ceyhan’da kanser vakaları arttı. Açtığımız davalar çevre davası değil, yaşam hakkı davalarıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Aynı bölgeye 40 santral nasıl planlanıyor?

Enerji yatırımlarına kurulum izni veren mevzuatın yatırımların oluşturacağı kümülatif etkiyi, yani doğayı ve yaşamı olumsuz etkileyen faaliyetlerin bütüncül tesirini değerlendirmeye almaması, toplamda kurulu 40 santrala ulaşacak bölgede yaşanacak felaketin en önemli sorumlusu. Hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü hem de EPDK yatırımlara olur verirken, ilgili bölgedeki diğer çevreyi kirletici üretim faaliyetlerini dikkate almıyor. Mevcut veya planlanan diğer yatırımlar değerlendirmeye alınmadığından, yaşama vurulan darbeyi artıran yatırımlar tek başlarına değerlendirilmek suretiyle idarelerden izin alıyorlar.

Danıştay kararı görmezden gelindi

Doğu Akdeniz’deki termik santralların yaşama yapacağı etki, bölgedeki demokratik kitle örgütleri tarafından daha önce de yargıya taşınmıştı. Ancak 2011’de yine EPDK aleyhine açılan enerji üretim lisansı iptal davalarında Danıştay’ın verdiği emsal karara karşın termik santral yatırımları sürüyor. Yatırımların bölgeye yapacağı bütüncül etkinin hesaplanmadığı gerekçeyle açılan davada Danıştay 13. Dairesi lisansların yürütmelerinin durdurulması istemini reddedince Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilmiş, 21 Ocak 2013’te Kurul yürütmenin durdurulması kararlarını tekrar değerlendirilmek üzere Danıştay 13. Dairesine göndermişti.

İptal edilmişti

Kurul kararında kümülatif etkinin göz önünde bulundurulmayışına atıfta bulunmuştu. Bu kararın ardından 30 Mart 2013’te Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Elektrik Piyasasında İnşaatına Başlanmış Olan Tesislere Yeni Üretim Lisansı Verilmesi Hakkında Yönetmelik” ise hukuki kazanımı etkisizleştirerek lisans süreçlerini yeniden yatırımcılar ve idareler lehine düzenlemiş, bu düzenleme daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

500 metreye 2 termik santral sığdı

İnşa edilmesi planlanan 26 termik santralla, AKP Mersin-Adana-Hatay hattını küresel enerji merkezi haline getirmeye çalışıyor. Bölgede 500 metre arayla kurulacak santrallar bile var

Yargı kararlarına karşın, bölgeye olan bütüncül etki görmezden gelinerek ayrı ayrı enerji üretim lisansları alan ya da lisansları değerlendirme aşamasında olan tam 26 termik enerji santralı Adana, Mersin ve Hatay’daki yaşamı yok olma noktasına getirecek. Üstelik bazı termik santral projeleri arasında 500 metrelik mesafeler bulunuyor.