Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başlayan hazır ev sektörü, 5-10 binli rakamlara koşuyor. Bu gün ancak 7 bin evin hazır ev olduğu düşünüldüğünde bir rüya gibi görünen bu hedef, kısa süre sonra yakalanabilir.
Türkiye, hazır ev ile deprem bölgesi olması nedeniyle çok eskiden beri tanışmasına rağmen, bu konuda alınacak daha çok yola sahip. Pazarın durumu bunu gösteriyor. Bu konuda Türkiye’nin asıl ilgisi 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında başlıyor. Deprem uzmanlarının televizyonlarda yaptıkları durum belirleme ve ileriye yönelik yeni ve büyük bir depremin habercisi olmaları, hepimizi haklı olarak telaşlandırdı. Hepimiz evimizin dayanıklı olup olmadığının telaşına düştük. Kimimiz ilgili ve yetkililere ölçümler yaptırdı.
Bir çok insanın aynı kaygıyı taşıması ve buna karşın depreme dayanıklı konut üretiminin çok sınırlı olması kentin yakınında arsası olanlara hazır ev seçeneklerinin kapısını açtı. Bir çok firma, çelik, ahşap gibi yapı malzemelerinden üretilebilen evler için projeler geliştirdi. Üretime ve satışa başladı.
Henüz bant usulü üretimi gerektirecek ve ölçek ekonomisini işletecek talep olmadığı için bugün hazır ev üretimi hala emekleme safhasını yaşıyor. Eston gibi büyük inşaat firmalarının da dahil olduğu pazarda rakamsal veriler dahi yok. Bir birlikleri, dernekleri olmayan sektör, kendi içinde yeni pazarlar yaratmaya, yeni teknolojiler geliştirmeye ve yeni uygulamalara imza atmaya çalışıyor.
PAZAR ÇOK KÜÇÜK
Bu sektöre 1999 depreminden sonra 2001 yılında kafa yormaya başlayan ve 2003 yılında Eston Villa markasıyla satışa yönelen Eston Yapı Genel Müdürü Salih Kuzu ile görüştük. Kuzu, Eston Villa olarak bugüne kadar 150’ye yakın hazır ev satışı yaptıklarını açıkladı. Sektörde bir merkezi veri toplaması olmadığını söyleyen Kuzu, “Bu güne kadar 7 bin civarında hazır ev kurulduğunu tahmin ediyoruz. Buna deprem sonrası kurulan prefabrikler dahil değil” diyor.
30 BİN KİŞİ YAŞIYOR
Eston Yapı Genel Müdürü Salih Kuzu’nun tahminleri dikkate alındığında ve bu bilgi arkadaşımız Ayşegül Akyarlı’nın yaptığı araştırmayla birleştiğinde ortaya yaklaşık 30 bin kişinin hazır evde oturduğu sonucu çıkıyor.
Türkiye gibi yıllık konut ihtiyacının 300 bin adetlerde dolaştığı bir ülke için bu rakam seçenek sayılmanın bile altında kalıyor. Fakat önümüzdeki dönemde bu alandaki gelişmelerle hazır ev sektörünün şansının çok fazlalaşacağı söylenebilir.
Bugün toplam pazarın 7 bin adetlerde olması gelecek hakkında bir fikir vermiyor. Ama yeni bir Pazar olması, gelişmiş ülkelerde tam anlamıyla oturmuş bir sektöre sahip bulunması ve özelindeki bazı araştırmalarla hazır ev sektörü önümüzdeki yıllarda hızlı bir büyüme içine girebilir.
AVANTAJLARI ÇOK
Hazır evlerin bir çok avantajı bulunuyor. Bunların başında üretim sürecinin konvansiyonel binalara göre çok kısa olması geliyor. Hangi firmaya yaptırırsanız yaptırın, evinize en geç 3 ay içerisinde taşınabiliyorsunuz. İkinci olarak tüm bankalar hazır evler için kredi imkanı sunuyor. Konvansiyonel evler için sunulan konut kredisi, inşaat tamamlandıktan ve evin ruhsatı alındıktan sonra geçerli. (eğer inşaat firmanızın herhangi bir bankayla özel bir kredi anlaşması bulunmuyorsa) Üçüncü olarak evinizi tamamen özelleştirebiliyorsunuz. Bu da iç mekânda size herhangi bir projeye bağlı olmadan istediğiniz evi oluşturma şansı veriyor. Çok katlı binalardan korkanlar için psikolojik olarak avantaj sağlıyor.
FİYATLARI UCUZLAYABİLİR
Hazır evlerin metrekare maliyetlerinin her şey dahil sistemde 400-500 dolar arasında gezdiği söylenebilir. Sadece dış mekanı ve istenen bazı şeyler tamamlanmış evlerde fiyatlar biraz daha düşüyor. Henüz 10’lu, 100’lü adetlerde adeta butik üretim yapılan bugünün koşullarında uygulanan bu fiyatların, talebin artması ve üretimin büyümesi ile aşağı çekilmesi bekleniyor. Ayrıca inşaat malzemelerinde belli bir standartların uygulanabilmesi ile bu rakamlar daha da aşağı inebilecek.
BETON EVLERE RAKİP OLABİLİR
Eston Yapı Genel Müdürü Salih Kuzu, Türkiye’nin bölgedeki en gelişmiş ülkelerden biri olduğuna dikkat çekiyor. Kuzu, “Türkiye bölgede inşaat üretiminde, malzemelerinde ve organizasyonda çok ilerde. Yıllardır uluslararası pazarlarda rekabet içerisinde. Bu nedenle hazır ev sektöründe Irak, İran, Rusya ve Balkan ülkeleri gibi çevre ülkelerde söz sahibi olabilir” öngörüsünde bulunuyor.
Bugüne kadar Irak’a üç hazır ev kurduklarını da açıklayan Salih Kuzu, Kıbrıs, Yunanistan, Arnavutluk, Rusya gibi ülkelerde yol, su, elektrik gibi alt yapının daha gelişkin olduğunu, dikey değil yatay yapılaşmanın ön planda tutulduğunu belirterek, “İhracat şansımızın en fazla olduğu ülkeler bunlar” diye özetliyor.