31 Yıllık Kamulaştırma Davası AİHM'lik Oldu



Kartal'da, Ahmet Çetintaş ve Mehmet Çetintaş adlı iki kardeşe ait arazi, İmar ve İskan Bakanlığı tarafından 1979'da gecekondu önleme bölgesi tesis etmek amacıyla, 908 bin 923 lira bedel karşılığında kamulaştırıldı. Kamulaştırma bedelini az bulan iki kardeş, Kartal 3'üncü Asliye Mahkemesi'ne başvurdu. 1981'de açılan dava 1987'de sonuçlandı ve mahkeme, kamulaştırma bedelinin 2 milyon 536 bin 877 liraya çıkartılmasına karar verdi. Aile, paranın tahsili için yaptığı girişimlerden bir sonuç alamadı. Kardeşler paralarını almak için uğraşırken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bölgede imar uygulaması başlattı. Bölgedeki arazi sahiplerine Uğur Mumcu Mahallesi'nden arazi veren belediyenin bu uygulamasından, tapuda bakanlık tarafından şerh konulmadığı için Çetintaş kardeşler de faydalandı.

İç hukuk yolları tükendi

Bakanlık, bunun üzerine Kartal 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açarak, kamulaştırma ile mülkiyetin idareye geçtiğini, oluşan yeni parsellerin eski tapu sahiplerine değil, bakanlık adına tescil edilmesi gerektiğini iddia etti. Dava sürerken Çetintaş ailesi de paralarının ödenmesini istedi. Mahkeme ise "Bedeli ödenmedikçe, taşınmazın mülkiyetinin idarece elde edilemeyeceği" görüşü ile bakanlığın açtığı davayı reddetti. Ancak Yargıtay mahkeme kararını bozdu. Yerel mahkeme ise kararında direndi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, oy çokluğuyla yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verince, mahkeme bakanlığın davasını kabul etmek zorunda kaldı. İç hukuk yollarını tamamen tüketen Ahmet Çetintaş'ın mirasçıları, avukatları aracılığıyla Türkiye'nin AİHM'de yargılanmaması için bakanlığa ihtarname göndererek, dostane çözüm yolunu denedi. Tüm bu girişimlerden de sonuç alamayan mirasçı kardeşler davayı AİHM'e taşıyarak, 4 bin 400 metrekarelik arazileri için 6.6 milyon lira talep etti.

"Bir arazinin hikayesi"

Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Yücel Kocabaş, "Bir Arazinin Hikayesi" başlığıyla kaleme aldığı gerekçeli kararında şunları kaydetti: "(...) Hukuk ve hukuk uygulayıcıları, kişilerin sorunlarını çözümlemek, onları tekrar tekrar mahkeme önüne gelmesini önleyecek çözümler üretmekle görevlidir. Olayımızda, davacılar tüm uğraşlarına rağmen kamulaştırma paralarını idareden alamamaktadır. (...) Kamuya karşı parasal edinimlerini zamanında yerine getirmesini kişiden isteyen idare, kendi borcunu zamanında ödeyerek kişiye örnek olması gerekirken, kötü örnek davranışına girmektedir."