"3. Nükleer Santrali İkinciyi Alana Vermek Gibi Bir Şey Söz Konusu Değil"

Foto: Evrim Aydın (AA)

2. nükleer santral konusundaki soruları da yanıtlayan Yıldız, bu konuda Japonya, Güney Kore, Çin ve Kanada'dan 4 firmayla müzakereleri yürüttüklerini anımsattı.

Japonya'da hükümet değişiklikleri, Güney Kore'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu süreci etkilediğini anlatan Bakan Yıldız, şu bilgileri verdi:

''Bizim kaybedecek zamanımız olmadığı için ben yıl sonunda da belli açıklamalar yapacağımı söylemiştim. Bugün Güney Kore bu yarışta biraz daha geride kaldı. Güney Kore'nin bu yarıştan biraz daha kopmak üzere olduğunu söylemem lazım. Yeni cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber çok farklı bir teklif getirmedikleri takdirde şu ana kadar yaptıkları teklifin çok geçerli olabilecek bir teklif olmadığını söylemem lazım. Buna rağmen 'bu yarıştan kopmak istemediklerini ve bu sürecin içinde kalmak istediklerini' belirttiler. Bunu kendileri verecekleri teklifle beraber ortaya koyacaklar.

Biz Türkiye ekonomisine hiçbir şekilde bir yük olmadan ve hazine garantisi oluşturmadan, hazine garantisi vermeksizin Türkiye'nin en büyük 3 projesini gerçekleştirmiş olacağız: 1. nükleer santral, 2. nükleer santral ve Afşin-Elbistan Kömür Havzası'nın değerlendirilmesi. Bunların toplam değeri 56 milyar dolar ve hiçbirine hazine garantisi vermeyeceğiz. Bize gelen teklif, Güney Kore 'bu manada hazine garantisi verebilir misiniz' dedi, bir hazine garantisi istemek şeklinde olursa, bu bizim kırmızı çizgimizdir. Kendi ayakları üzerinde koşabilen bir enerji sektörü için bu şartı kabul etmemiz söz konusu değildir.''

Bakan Yıldız, enerji sektöründeki doğrudan yatırım miktarı konusundaki soru üzerine, Akkuyu Nükleer Santrali için geçen yıl 700 milyon dolar, 2012'de 800 milyon dolarlık ödenmiş sermaye aktarıldığını, 2013'te bu rakamın 2,4 milyar dolara çıkmasını beklediklerini bildirdi.

3 nükleer santral

3. nükleer santralin yer seçimiyle alakalı 1,5-2 yıllık bir çalışma olduğunu anlatan Taner Yıldız, şöyle konuştu:

''Çalışma minimum 4-5 yerde yapılacak ve 2. nükleer santralin ilanından sonra o firmanın bu çalışmayı da yapmasını isteyeceğiz. Burada kaybettiğimiz yaklaşık 1-1,5 yılı, Fukuşima kazasından sonra Japonya'nın teklifinin bir nevi askıya alınmış olması, oradaki hükümetlerin değişiyor olması, onların teklifini çok ciddi manada etkiledi. Biz burada kaybettiğimiz süreyi 3. nükleer santralin yerinin tespitiyle beraber telafi etmeyi düşünüyoruz.

2. nükleer santrali yapacak firma, bu çalışmayı da yapabileceklerini tekliflerinin arasına koyuyor. Bu ayrı bir mühendislik çalışması. 2. nükleer santrali alacak firmanın 3. nükleer santralin yer seçimiyle alakalı mühendislik çalışmasının içerisinde de olacağını söylemek istedim. Yoksa 3. nükleer santrali de ikinciyi alana vermek gibi bir şey söz konusu değil. O apayrı bir süreç ama onun için de teklif vermek isteyen firmalar olabiliyor. O şu andaki konumuz değil. Biz 2023 yılında Türkiye'nin bu hedeflerinde 1. ve 2. nükleer santralin işletmeye alındığı, 3. nükleer santralin de inşaatının devam ettiği bir Türkiye görmek istiyoruz.''

Taner Yıldız, santralin yapılacağı yer konusunda ''güçlü olan yer'' denildiğinde spekülatif konuların açılacağını ve bunun doğru olmayacağını söyledi.

Yıldız, ''İğneada bunların arasında var mı?" sorusuna karşılık, ''İsimler arasında geçiyor'' dedi.