3. Köprü Yerine Yaşam Platformu'ndan Eylem Çağrısı



3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, 10 Ocak Salı günü Ankara'da Karayolları Genel Müdürlüğü'nde gerçekleştirilecek 3. köprü projesi ihalesine karşı eyleme geçiyor. Platform tarafından yapılan yazılı açıklamada, tüm 'yaşam savunucuları' 10 Ocak Salı günü Ankara’da Karayolları Genel Müdürlüğü önünde olmaya çağrıldı ve "Bizim teklifimiz çok açık: İnsanca bir yaşam, yaşanabilir bir İstanbul için köprü değil orman, köprü değil su, köprü değil toplu ulaşım istiyoruz" denildi. "Bizler, ormanlarımızı, mahallelerimizi, su havzalarımızı ve yaban hayatını, kısacası yaşamı savunmak ve 'İstanbul cinayetine tam teşebbüs' suçunun işlenmesine engel olmak için suç mahallinde olacağız" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, ayrıca 3. köprünün hukuk dışı olduğuna ve bir cinayet anlamına geldiğine dikkat çekildi:

"Bir kez daha tekrarlıyoruz; 3. köprü cinayettir. Çünkü, İstanbul’un trafik sorununu çözeceği yalanıyla gündeme getirilen 3. köprü projesi için belirlenmiş olan Garipçe-Poyrazköy hattının neredeyse tamamı ormanlık alanlardan geçmekte ve proje, İstanbul’un ve Kuzey Marmara’nın kalan son doğal varlıklarını, ormanlık alanlarını, tarım alanlarını ve su havzalarını sermayenin işgaline açmaktadır. Öte yandan 3. köprü projesi, deprem gerçeğini İstanbul halkına karşı yeni bir saldırı aracı haline dönüştüren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İBB tarafından, 'Yeni İstanbul', 'Kanal İstanbul' gibi kentleşmeyi daha da kuzeye kaydırarak inşaat şirketlerinin ve arazi rantçılarının açgözlü iştahlarını gidermeyi amaçlayan çılgın yağma projelerinin anahtarı haline getirilecek; yoksul mahallelere dönük yıkım saldırılarını hızlandıracaktır.

Bir kez daha tekrarlıyoruz; 3. köprü projesi hukuk dışıdır. Çünkü AKP, İstanbul’a karşı bu büyük cinayeti tüm hukuksal engelleri yok sayarak işlemeye çalışmaktadır.1/100000'lik İl Çevre Düzeni Planı’nda, şehrin böyle bir projeye ihtiyacı olmadığı ve yapıldığı taktirde kente ve doğaya telafisi mümkün olmayacak zararlar vereceği yönündeki raporları dikkate almadan plan tadilatı yaparak; yeni yasalarla SİT kararlarını ortadan kaldırarak; projeyi Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci dışında tutarak; meslek odalarının, üniversitelerin ve bilim insanlarının rapor ve görüşlerine kulaklarını tıkayarak ve bilirkişi heyetlerinin olumsuz rapor verdiği, devam etmekte olan karşı davaların sonuçlarını beklemeden, bu cinayeti işleyecek sermaye grubunu seçmeye hazırlanmaktadır".