Öncelikle bize biraz Epson firmasından söz eder misiniz?
Çağdaş Sevgen: Epson; farklı kategorideki yazıcılardan, ev ve ofis için tasarlanan 3LCD projektörlerden, elektronik ve kristal cihazlara kadar görüntüleme ürünlerinde yenilikçi bir firma. Yenilikçi ve yaratıcı kültürüyle Epson, üstün kalite, işlevsellik, kompakt tasarım ve verimli enerji kullanımı ile tanınan ürünleriyle, kullanıcılarının vizyonunu ve beklentilerini aşmaya odaklanıyor.
Japonya merkezli Seiko Epson Corporation tarafından yönetilen Epson Group dünya genelinde 75.000 çalışana sahip. Asya, Avrupa ve Amerika’da üç ayrı organizasyonu bulunan Epson, Türkiye ofisini 2000 yılında açtı. Japonya merkezli Seiko Epson Corporation liderliğinde yönetilen grubun Türkiye ofisinin de içinde bulunduğu Epson Avrupa bölgesi, 2.400 çalışanıyla hizmet veriyor.
T: Epson’un “SureColor T” serisi Sign Fuarı'nda öne çıkan üründü. Epson’un bu serisinin var olan ürünlerden farkı nedir?
Guy Martin: 28 saniyede bir A1 basabilmek gerçekten çok ses getirebilecek bir şey. Baskının hem hızlı hem kaliteli olması kullanıcılar için çok önemli. Yalnızca hızlı baskıya gereksinim duymuyor bu insanlar, aynı zamanda müşterilerine hızla sunum yapmak zorundalar. Hattâ kalın medyaya basarak maket yapmak zorundalar ki sunumlarını yaparken uğraşmasınlar. Bu tip ürünlerde çoğunlukla kullanıcılar hızlı olmak zorunda, çünkü müşteri her an bir proje isteyebilir, projenin derhal bir yere iletilmesi gerekebilir. Bunların hepsi Epson’un T serisi tarafından karşılanıyor. Hem standart, hem de profesyonel baskı almak mümkün.
Epson SureColor SC-T7000, SC-T5000 ve SC-T3000, 44 inç (1,118 mm), 36 inç (914 mm) ve 24 inç (610 mm) genişliğinde fotokopi kağıdı veya fotoğraf kağıdı gibi kaplamalı veya kaplamasız medyada hızlı ve güvenilir baskı olanağı sunuyor. Bu da söz konusu projenin bir daha kalın bir malzemeye yapıştırılmadan doğrudan sunulabilmesi ve sunulan malzemede kabartı vs. gibi şeylerin olmamasını sağlıyor. Bu seri ile 1,3 mm kalınlığa veya 850 gr.’a kadar medyaya çıktı almak mümkün.
Bir de bu tipte CAD cihazlarını incelediğimizde en çok gördüğümüz şey şu oldu; kullanıcılar bu cihazları sınırlı alanlarda kullanıyor. Kullandıkları alanlar çok küçük alanlar. Dolayısıyla az yer kaplaması ve aynı zamanda çok efektif olması gerekiyor. Bununla birlikte tüm kontrolü cihazın ön tarafından sağlamak mümkün, herhangi bir uygulama için cihazın arkasına geçmeniz gerekmiyor. Bu da aslına bakarsanız sektörde sık karşılaşılan bir durum değil. Bu hem kullanıcıya ciddi anlamda zaman kazandıran bir şey hem de ürünün gereksinimleri hızlı karşılamasını sağlayan bir durum.
Bir de bütün Epson ürünlerinde “micro piezo” kafa kullanılıyor, termal kafa kullanılmıyor. Bu tamamen Epson’un ürettiği bir teknoloji. Termal teknoloji zamanla aşınan ve kalitesi düşen bir teknoloji.
Çağdaş Sevgen: Evet, makinalarımızda “micro piezo” baskı kafası kullanılıyor ve bu da baskı makinasının kafasının ömür boyu kullanılmasına imkan sağlıyor. Devamlı bozulmayan ve aynı kalan, değiştirme gereksinimi duyulmayan bir sistem söz konusu. Bu da işi maddi açıdan tercih edilebilirlikte de pazardaki diğer ürünlerden öne çıkarıyor.
Ayrıca SureColor T serisi, 700 ml, 350 ml ve 110 ml mürekkep kartuşu boyut seçimi ile optimum çalışma maliyeti sağlıyor. Yazıcıların otomatik fotoğraf ve mat siyah mürekkep değiştirme yeteneği ile kurulumunun hızlı olması verimliliği daha da artırırken kullanımı da kolaylaştırıyor. Medya barkodu baskısı sayesinde ruloda ne kadar kâğıt kaldığını kontrol etmek de kolaylıkla mümkün.
Sektörden gelen talepler dikkate alınarak HP-GL benzeme modu ve opsiyonel bir 250 GB HDD sürücü eklenen SureColor T serisinde; Epson’un koyu siyahlar, geniş renk yelpazesi ve 0,02 mm genişliğinde net ve yoğun çizgilerle yüksek kaliteli, dayanıklı baskılar üretmek için özel olarak geliştirilen yeni UltraChrome XD Mürekkebi kullanılıyor. Epson'un Değişken Boyutlu Damlacık Teknolojisi, geniş renk alanlarında verimlilik sağlıyor ve ince ayrıntılara da netlik kazandırıyor. Çevresel etkileri minimize etmek üzere seride pigment tabanlı mürekkep kullanılıyor. Ayrıca T serisinin gürültü seviyesi de oldukça düşük.
Son yıllarda değişen iş yaşamı mobil cihazlar üzerinden akmaya başlıyor. Farklı şehirlerde çalışan mimarlar, mühendisler videokonferans yöntemiyle eş zamanlı olarak çalışabiliyor. Dijital ve mobil bir dünyaya evrilirken sizce yazıcılara daha ne kadar gereksinim duyulacak.
Guy Martin: Buradaki en önemli konu bana sorarsanız baskıların nasıl olduğu. Bizim yaptığımız araştırmalar şunu gösteriyor, insanlar baskı almaya devam ediyor çünkü herhangi bir baskıyı ellerinde tuttukları zaman his olarak da, sergileme durumunda da dijitalden çok basılı medyaya yöneliyorlar. Yani herkes şu an dijital ürünleri kullanabilir ama birçok kişi daha sonra tekrar basılı olana yöneliyor. Basılı ürünler kablo, elektrik vs. gereksinimi olmadığı için her zaman çekiciliğini koruyacaktır bence.
Yeni lansmanı yapılan ürünlerinizde farklı yazılım geliştiren firmalar ile işbirliğiniz oldu mu?
Guy Martin: Bu ürünlerin yaratılmasında temel alınan şey gerçekten kullanıcılar oldu. Autocad, Archicad, 3DMax gibi yazılımları kullanıyorlar. Dolayısıyla bu ürünlerin geliştirilmesi bu yazılımları incelemeden olamazdı.
Son yıllarda Türkiye’deki mimarlık ofislerinin uluslararası anlamda söz sahibi olduğunu, yarışmalara katıldığını biliyoruz. Mimarlık büroları ile teknoloji anlamında işbirliği yapan firmaların Türkiye’ye daha farklı önem verdiklerini görüyoruz. Epson’un Türkiye ile ilgili gelecek dönemdeki düşünceleri nedir?
Çağdaş Sevgen: Özellikle Epson adına baktığımız zaman çok daha geniş ürün dalıyla müşterilerimize farklı boyutlarda çok yüksek kalite olanağı ve iyi bir teknolojiyle yüksek kalitede orijinal mürekkeple hizmet vermeyi hedefliyoruz. Yaptığımız açık geliştirme stratejimiz sayesinde yazılım üreticilerini, kullanıcıları ve aynı zamanda donanım noktasında kendimizi iyi şekilde analiz edip, bunların iyi şekilde geliştirilmesini sağlayarak makinelerimizi ürettik. Özellikle mimari ve inşaat mühendisliği gibi alanlarda, kullanıcılarımızın çok daha kaliteli baskılara çok daha hızlı ulaşmalarına gereksinimi olduğunu gördük, bunu da “T” serisi ile karşılama hedefi ile yola çıktık ve bunu başarabilmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Hem iyi durumda olan hem de giderek büyüyen ve gelişen bir Türkiye ekonomisi var. Türkiye inşaat pazarı çok hızlı şekilde büyümeye devam ediyor bu noktada pazar bizim için çok önemli. Epson aynı zamanda çok ciddi Ar-Ge yatırımlarından sonra ürünlerini çıkaran bir marka, bütün araştırmaları yaptıktan sonra tüm gereksinimleri karşılayan bir ürün sunmaktan memnunuz ve Türkiye’de de çok iyi bir noktaya ulaşacağımıza inanıyoruz.
Bunun dışında fuarda öne çıkan başka hangi ürünleriniz oldu?
Çağdaş Sevgen: Epson’un 44 inç ve 64 inçlik baskı alabilen yeni süblimasyon yazıcıları SureColor SC-F6000 ve SC-F7000 de Sign Fuarı kapsamında ilk kez Türkiye’de görücüye çıktı. Epson’un yeni tekstil baskı makineleri; mürekkebinden yazıcı kafasına, ürünün tüm bileşenlerinin tek bir firma tarafından üretilmiş olması özelliğiyle dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor. 1440 x 1440 dpi çözünürlükte, yüksek baskı kalitesine sahip SureColor SC-F6000 ve SC-F7000 ile saatte 16 m2 ‘den 57 m2 ‘ye kadar baskı almak mümkün.
Ayrıca Epson’un Türkiye pazarına yeni sunduğu, dış mekân baskı yazıcıları SC-S30610, SC-S50600, S50600 (5C) ve S70600 yazıcılarla mükemmel sonuçlar alınabiliyor. 64 inçe kadar baskı alabilen yeni ürünler 1440X1440 dpi çözünürlükte baskılar sağlıyor. Epson’un SC-S serisi dış mekânda hiç bir koruma önlemi alınmaksızın üç yıl kalıcılığını koruyabilen baskı olanağı sunuyor.
Metalik ve beyaz rengin otomatik olarak aynı anda kullanılması ise SC-S70610’un sektöre getirdiği bir ilk. S serisi on renge ulaşan geniş renk uzayı ile evde baskıdan sanatsal baskıya geniş bir yelpaze olanağı tanıyor.
Teşekkürler.