23 Kurumdan Artvin Valiliği’ne Maden Faaliyetlerini Durdurun Çağrısı



COVID-19’un ülke geneline yayılmasının ardından, salgından en çok etkilenen illerden birisi de Artvin oldu. Vakaların görülmeye başladığı Borçka ve iki köy karantina altına alındı. Ancak şehirde çok sayıda işçinin çalıştığı madenlerin faaliyetlerine yönelik bir işlem yapılmadı.

Virüsün yayılmasının önlenmesinde en önemli mücadele yöntemlerinden olan izolasyonun sağlanması için Artvin’de bir araya gelen 23 kurum, valilik bünyesinde kurulan İl Pandemi Kurulu’na bir çağrıda bulundu. İzolasyonun sağlanması için madenlerin faaliyetlerinin durdurulması, jandarmaların bu madenlerin önünden alınması ve halka sağlıklı bilgi verilmesi talep edildi.

Kurumlar adına yapılan ortak açıklamada, Bakan Koca’nın “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bir hasta 2,6 kişiye hastalık bulaştırırken ülkemizde 1 hasta 16 kişiye hastalık bulaştırmaktadır.” sözlerine yer verilerek, virüs ile mücadelenin, “hastayı tespit ve tecrit” etmekten geçtiği belirtildi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Maden faaliyetleri durdurulsun, halka sağlıklı bilgi verilsin
Sendika.org’da yer alan habere göre; kurumlar açıklamalarında izolasyon ve halkın endişeye kapılmaması için şu taleplere yer verdi:

“Toplumsal yaşamın her alanında bir aradaki insan sayısı azaltılmak istenirken, Murgul Maden’de, Artvin Cerattepe’de sürdürülen madencilik faaliyeti ile Yusufeli’nde sürdürülen baraj çalışmasının neden sonlandırılmadığı anlaşılamamaktadır. Yüzlerce işçinin bir arada olumsuz koşullarda çalışıyor olması, bu işçilerin vardiya sonrası servislerle şehir merkezine getirilmesi büyük tehlike yaratmaktadır. Bir arada yüzlerce işçinin çalışıyor olması, çalışan işçiler arasında salgının hızla yayılmasına yol açabileceği gibi bu işçilerin şehir irtibatları nedeniyle şehir halkı da aynı tehlike ile karşı karşıya kalmaktadır.

Çalışan işçilerin mağduriyeti önlenerek ücretli izne ayrılmaları çok önemli bir tedbir olacaktır. İki hasta için bir ilçenin karantina altına alınması ne kadar doğru ise yüzlerce işçinin bir arada çalıştığı işlerin halen devam ediyor olması da o kadar sakıncalı ve vahim olup bunun kamu vicdanında kabul edilmesi mümkün değildir. Bunun kamu idaresinin sorumluluğunu doğuracağı da açıktır.

Yine alınan önlemlerin uygulanmasında büyük görev alan jandarma güçlerinin de halen bu işyerlerinin önünde bekletiliyor olması hem güvenlik zafiyetine hem de bu güvenlik güçlerinin hastalık riski altında olmasına neden olmaktadır. Buna da son verilmelidir.

Toplumdaki panik halinin giderilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun bir yanı halka doğru bilginin verilmesinden, bilimsel bilginin ulaştırılmasından, söylenti ve hurafelerden arınmış akılcılıktan geçmektedir.”