23 Kişi Öldü, Aradan 16 Ay Geçti, Bir Kişinin bile İfadesi Alınamadı
Davutpaşa faciasının üzerinden 16 ay
geçtiği halde tek bir şüphelinin dahi ifadesi alınamadı. Savcılık
Büyükşehir Belediyesi’nin beş çalışanı için valilik tarafından
verilen “Yargılanamaz” hükmünün bozulmasını; öte yandan,
şüpheli ismi bildirmemekte direnen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge
Müdürü için soruşturma izni verilmesini, aylar önce çağırdığı altı
BEDAŞ çalışanının gelip ifadelerini vermesini bekliyor. Tek iyi
gelişme ise Zeytinburnu Kaymakamlığı’nın, ilçe belediyesinde
çalışan altı kişi için verdiği ‘Yargılanamaz’ kararının İdare
Mahkemesi’nden dönmesi oldu.
Davutpaşa geçen yıl 31 Ocak’ta büyük bir patlamayla sarsıldı.
Çiftehavuzlar’daki Emek İş Merkezi’nde 23 kişi öldü, 120’yi aşkın insan
yaralandı. Patlama, Selçuk Başlar’a ait patlayıcı madde üretip depolayan
atölyede meydana gelmişti. Emek İş Merkezi’nin iskânı, Başlar’ın da ruhsatı
yoktu.
Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı faciadan sonra soruşturma
başlattı. 30 Mart’ta tamamlanan bilirkişi raporuna göre suçlular şunlardı:
Patlamada ölen işyeri sahibi Başlar, Zeytinburnu Belediyesi, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi (İBB), İBB’ye bağlı İSKİ, Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi
(BEDAŞ) ile Çalışma Bakanlığı...
23 cana mal olan kusurlar
Başlar, 10’da 2 kusurluydu. Zeytinburnu Belediyesi, yangın güvenlik dosyası
bulunmayan bu iskânsız binanın kullanımına izin vermiş, denetim yapmamış,
Büyükşehir’i bilgilendirmemişti. Kusuru 10’da 3’tü. İBB; Parlayacı ve Patlayıcı
Maddeler Tüzüğü’ne aykırı davranmak, denetim yapmamak, kaçak su ve kanalizasyon
bağlamaktan 10’da iki kusurluydu. Binaya elektrik getiren BEDAŞ ile denetim
eksikliğiyle suçlanan Çalışma Bakanlığı ise 10’da birer kusurlu bulundu.
Savcılık, 8 Nisan’da kurumlara yazı yazıp sorumluların isimlerini istedi.
Sancılı süreç şöyle gelişti:
Zeytinburnu Belediyesi: Altı isim bildirdi ancak, suçsuz
olduğunu düşünüyordu. Belediyeye göre bir sorumlu aranıyorsa; Başlar’ın
işyerindeki patlayıcı üretim ‘birinci sınıf gayrisıhhi madde’ kapsamına
girdiğinden, muhatap, İBB’ydi. Aynı şekilde, 6655 sayılı Parlayıcı ve Patlayıcı
Maddeler Tüzüğü’ne göre, bu işyerine izin verme, faaliyetten men ve denetim
yetkisi İçişleri Bakanlığı’na aitti. Kendisi sorumlu değildi.
‘Ben yapmadım, o yaptı’
İBB: O da sorumlu olarak, İçişleri Bakanlığı’nı gösterip ilk
yazışmada isim bildirmedi. Gönderilen yazıda, İBB’nin patlama sonrası yapılan
açıklaması anımsatıldı. Savcı 15 Mayıs’taki ikinci yazısında, “Basın
danışmanlığının olay günü yaptığı açıklama kamouyunun merak ve bilgilendirilmesi
açısından önemli olmuştur. Bununla beraber savcılığımız soruşturma yürütmekte,
kanıtların toplanmasına çalışmaktadır” diye uyardı. İSKİ’yse Başlar’ın dükkânına
değil, 1997’de binaya su bağladıklarını, atık su bağlantısının da ilçe
belediyesi tarafından bağlandığını belirtip, “Görevlilerimizin kusur ve ihmali
olmadığından...” bahsetti. İSKİ’nin bildirdiği üç isimden biri 2002’de ölmüştü.
Savcı üç koca ayı nüfus kayıt örneklerini beklemekle geçirdi. İBB ayrıca Ruhsat
Denetim Müdürlüğü’ndeki üç yetkilinin adını verdi.
BEDAŞ: Savcılığın 8 Nisan, 19 Haziran ve 4 Temmuz’daki
ısrarlı yazıları üzerine BEDAŞ, 11 Temmuz’da sekiz isim verdi. BEDAŞ da kusursuz
olduğunu düşünüyordu:
“Binaya elektrik verildiği Ekim 1992 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata
uygun olarak tesis edildiği gibi, o tarihten sonra birden fazla kez imar affına
yönelik yasal düzenlemeler yapıldığından şirketimiz kusurunun olamayacağı
kanaatindeyiz.”
BEDAŞ’ın verdiği sekiz isimden ikisinin çoktan öldüğü anlaşıldı. Bu konudaki
yazışmalar üç ay sürdü.
Çalışma Bakanlığı isim vermedi
Çalışma Bakanlığı: Ne sorumluluk aldı ne isim bildirdi.
Bölge Müdürü Atakan Tanış daha mayıs ayındaki cevabında, “Bütün işyerlerinin
teftiş edilmesine yönelik bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Ayrıca ülke
genelinde sadece 261 iş müfettişi marifetiyle yürütülmeye çalışılan iş sağlığı
ve güvenliği denetimlerinin bütün işyerlerini kapsayacak şekilde sürdürülmesi
mümkün olmadığı...” diyerek kendisininin savunuyordu.
Savcı Ali Haydaroğlu; İBB’den Ruhsat Denetim Müdürlüğü’nden
üç ve İSKİ’den iki olmak üzere toplamda beş; Zeytinburnu Belediyesi İmar, Ruhsat
ve Zabıta müdürlüklerinden altı; BEDAŞ Esenler İşletme Bakım Müdürlüğü’nde
çalışan altı kişiyi tespit etti. Zeytinburnu Belediyesi çalışanları için
Zeytinburnu Kaymakamlığı’na, İBB ve İSKİ çalışanları için İstanbul Valiliği’ne,
BEDAŞ çalışanları içinse Bayrampaşa Kaymakamlığı’na, soruşturma izni verilmesi
için kasım ayında başvurdu. Savcı isim bildirmemekte direnen Çalışma Bakanlığı
Bölge Müdürü Atakan Tanış hakkında, “O halde suçlu sensin” diyerek, valiliğe
başvurup soruşturma izni istedi.
İlk şüpheliler bekleniyor
Valilik ve Zeytinburnu Kaymakamlığı, geçen ocak ayında, soruşturma izni
vermediğini belirtti. Savcı Haydaroğlu da kararın iptali için İdare Mahkemesi’ne
gitti. İdare Mahkemesi, Zeytinburnu Kaymakamlığı’nın kararını bozup soruşturma
izni verdi. Böylece patlamadan 16 ay sonra şüphelilerin ifadesinin alınabilmesi
için kapı aralandı. Öte yandan savcılık, valiliğin ‘Soruşturulamaz’ dediği
beş İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanı hakkında İdare Mahkemesi’ne yaptığı
başvurunun sonucunu bekliyor. Savcılığın umudu, bu kararın da bozulacağı
yönünde... Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürü Atalay Tanış için soruşturma izni
istemiyse aylardır valilikte bekliyor. Bu arada, Bayrampaşa Kaymakamlığı’nın,
soruşturma izni için “Bunlar memur değil, izne gerek yok” dediği altı BEDAŞ
çalışanı aylar önce ifadeye çağrılmıştı. Fakat hâlâ savcılığa hiçbiri
gelmedi...