"2023’te 500 Milyar Dolar Değil, Yüzde 1.5 Pay Önemli"



İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından Hedef 2023 Zirvesi düzenlendi. Zirveye katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, gündeme ve 2023 vizyonu çerçevesinde devam eden çalışmalara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Dünya Gazetesi'nden Merve Yiğitcan'ın haberine göre, 500 milyar dolarlık ihracat hedefiyle ilgili konuşan Büyükekşi, ihracat hedefinde bu rakamdan ziyade dünya ticaretinden alınacak payın daha önemli olduğunu dile getirdi.

İhracatın artırılabilmesi için küresel düşünmeye ve küresel iş insanlarının yetiştirilmesine ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Büyükekşi, Türkiye’nin dünya dış ticaretinden şu an binde 9’luk bir pay aldığını hatırlattı. 2023 yılındaki hedefin ise bu payı yüzde 1.5’e çıkarabilmek olduğunun altını çizen Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracat hedefini belirlerken bir senaryoyla çalıştık. Bu çalışmayı yaptığımızda dünya dış ticareti 12 trilyon dolardı, bu 12 trilyon doların 2023 yılında 36 trilyon dolar olacağını varsaydık. Şunun altını çizmek istiyorum; diyelim ki 2023 yılında dünya dış ticareti 50 trilyon dolar oldu, biz 500 milyar doları yakaladık, aslında başarılı olmuş sayılmıyoruz. Çünkü o zaman dünya dış ticaretinden yüzde 1 pay almış oluyoruz, o çok bir şey ifade etmiyor. Ya da tam tersini düşünün; dünya dış ticareti 2023 yılında 25 trilyon dolar oldu, biz de yüzde 1,5 pay aldık ve 375 milyon dolar ihracat yaptık. Rakamsal olarak başarısız gibi gözükeceğiz ama aslında hedefi gerçekleştirmiş olacağız.”

Reklam Goruntulenme Bolumu


İnovasyon Strateji Belgesi hazır

Büyükekşi, emtia fiyatları, paritelerdeki değişimler gibi unsurların ihracatın dolar bazında değerini aşağıya çektiğine, ancak kilogram bazında ihracatın arttığına dikkati çekerek, 2015’in 8 aylık döneminde ihracatın kilogram başında yüzde 1’e yakın artış gösterdiğini söyledi. Gündeme dair de değerlendirmelerde bulunan Büyükekşi, kurdaki hareketlik ve doların 3 lira sınırını geçmesinin ihracata yansımalarına ilişkin soruyu şöyle cevapladı: “Biz ‘kur şu olur bu olur’ gibi bir rakam telaffuz etmiyoruz. Bizim için önemli olan rekabetçi kur, orada da önemli olan girdi maliyetleri. Şu kur olursa daha iyi, bu kur olursa daha iyi gibi bir durumumuz yok, biz daha çok istikrar istiyoruz. Biz ihracatçımıza her zaman kendilerini hedge etmelerini söylüyoruz. Türkiye’de geçtiğimiz on yılda bu çok yaşandı, kur belli bir yere geldi, sonra aşağı doğru gitti. Bugün de öyle olmayacağının hiçbir garantisi yok. Siyasi istikrar ve güven ortamı oluştuğu anda kurlar yine aşağı doğru inebilir, herkesin dikkatli olması lazım.” Büyükekşi, 1,5 yıldır üzerinde çalıştıkları İnovasyon Strateji Belgesi’nin de tamamlandığını, müsteşarlarla son bir toplantı yapıldıktan sonra kasım ayında yeni hükümete sunacaklarını, ardından da kamuoyu ile paylaşacaklarını aktardı.

"Merkez 2.70’ten dolar satamaz"

TİM Başkanı Büyükekşi, geçtiğimiz günlerde İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın kısa vadeli döviz borcu olan işadamlarına Merkez Bankası’nın 2.70’ten dolar satışı önerisine yönelik görüşlerini paylaştı. Büyükekşi, “Merkez Bankası’nın böyle bir şey yapmasını çok imkan dahilinde görmüyorum. Döviz borcu olanların mutlaka döviz geliri olması lazım. Bir ihracatçıysa eğer, dövizle borçlanabilir çünkü döviz geliri var. Ama gerek sanayici gerek iş adamlarımızın kendi faydası açısından dövizle borçlanmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TİM ve İTO’dan yarınki mitinge davet

Büyükekşi, zirvedeki konuşmasında, son dönemlerde artan terör olaylarına değinerek, “Son günlerdeki menfur saldırılardan dolayı hayatını kaybeden güvenlik görevlilerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına Allah sabır versin” dedi. 17 Eylül’de Ankara’da tüm sivil toplum kuruluşlarının ortak katılımıyla gerçekleştirilecek ‘Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet’ yürüyüşüne TİM olarak katılacaklarının bilgisini veren Büyükekşi, birlik ve beraberlik adına herkesi orada bulunmaya davet etti. İTO Başkanı Çağlar da iş dünyasını 17 Eylül’deki mitinge çağırdı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar da, “2023 hedefleri ülkemizin ekonomi tarihinde önemli bir dönemeç olarak hafızalara kazınacak” dedi.