2013'te 157 Bin 324 İhale Yapıldı



Kamu İhale Kurumu (KİK) Başkanı Mahmut Gürses, KİK'te 2013 yılı ihale istatistiklerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, geçen yıl kamu alımlarının 12 bin 960 idare tarafından yapıldığını belirterek; toplam ihale sayısının ise 157 bin 324 olduğunu ifade etti. Bu ihalelerden 129 bin 93'ünün sözleşmeye bağlandığını, bu sözleşmelerin 48 bin 48'inin gerçek veya tüzel kişiler tarafından yüklenildiğini ifade eden Gürses, sözleşmeye bağlanan toplam tutarın 99 milyar, doğrudan temin yoluyla yapılan alımların toplam tutarının da 6,4 milyar lira olduğunu söyledi. Gürses, böylece idareler tarafından toplam 105,5 milyar lira kamu alımı harcaması yapıldığını, istisna kapsamında yapılan kamu alımlarının ise 9,2 milyar lira olarak hesaplandığını belirtti.

Geçen yıl yapılan ihalelerin yüzde 40,4'ünün mal alımı, yüzde 36,6'sının hizmet alımı, yüzde 22,9'unun da yapım işlerine ait olduğunu ifade eden Gürses, kamu alımı harcamalarının yüzde 18'inin mal alımı, yüzde 22'sinin hizmet alımı, yüzde 59,5'inin de yapım işleri için gerçekleştirildiğini kaydetti.

Bu yıl ilk olarak ihalelerin eşik değer ayrımına göre dağılımına ilişkin istatistikleri de açıkladıklarına dikkati çeken Gürses, "129 bin ihalenin sadece 6 bin 900'ü eşik değerin üstünde. Eşik değer çok önemli bir ayrım. Özellikle AB ülkelerindeki alımlarda eşik değer bakımından karşılaştırma yapılıyor. Eşik değerin altındaki alımlarda usuller ve yöntemler ülkelerin iç mevzuatına bırakılıyor" dedi.

Gürses, eşik değer üstündeki ihalelerin toplam ihaleler içindeki payının adet olarak yüzde 5,37, tutar olarak da yüzde 53,57 olduğunu bildirdi.

Reklam Goruntulenme Bolumu


Kuruma yapılan şikayetler

Gürses, 2013'te şikayet edilen ihale sayısının bir önceki yıla göre düşüş gösterdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

''Bu şikayetlerin yüzde 1,8'i mal alımı ihaleleri, yüzde 6,6'sı hizmet alımı ihaleleri, yüzde 4,7'si yapım işi ihaleleri olarak gerçekleşti. Toplamda kanun kapsamındaki ihalelerin yüzde 4,3'ü, yani 130 bin ihale olduğunu düşünürsek yaklaşık 5 bini şikayete konu edildi. Geçen yıl şikayet edilebilir ihale sayısı 116 bin 929 oldu".

Gürses, 2013 içinde 5 bin 752 kurul kararı alındığını, bu kararların 5 bin 435'inin inceleme, 271'inin düzenleyici ve 38'inin idari karar olduğunu anlattı. 2013'te uyuşmazlık karar sayısının 5 bin 39, dava edilme oranının yüzde 15, kurum aleyhine çıkan kararların oranının ise yüzde 13 olduğunu belirten Gürses, kurul tarafından verilen uyuşmazlık kararlarının yüzde 85'inin yargıya gitmeden çözümlendiğini söyledi.

2012 yılında 181 bin 59 olan sözleşme sayısının geçen yıl fazla değişmeyerek 182 bin 661 olduğunu dile getiren Gürses, istisna kapsamında yapılan ihalelerin sözleşme tutarının 7,1 milyar liradan 9,2 milyar liraya, teyit sayısının da 709 bin 296'dan 1 milyon 347 bin 332'ye yükseldiğini, yüklenici sayısının ise 48 bin olduğunu kaydetti. Şikayetleri önleyecek bir çalışma var mı?

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gürses, "KİK'e yapılan çok sayıdaki şikayetleri önleyecek bir çalışmanız var mı?" sorusu üzerine Gürses, bu yıl şikayetlerin azalma trendine girdiğini söyledi. KİK'e yapılan şikayetlerin ihale sürecini durdurduğunu anlatan Gürses, "Halbuki mahkemeye giderseniz, süreç işlemeye devam ediyor. Onun için bizim karardan sonra mahkemeye giden çok görmüyorsunuz. 'Belki sonuç alabilirim' diye şikayet ediyor olabilirler" diye konuştu.

Gürses, "Şikayetin arttırılması hak arama hürriyetini kısıtlar mı?" şeklindeki soruya da "Kamu idareleri bir şeye ihtiyaç duyup, ihaleye çıkıyor. Kamunun istifadesine sunulacak hizmet için adım atılmışken, kontak kapatılıyor. 'Durun, KİK incelesin' diyorlar. Bu inceleme süreci bazen 1 yılı aşıyor. Bu sürede her türlü ödeneği planı proje hazır olan bir iş duruyor. Kamu o mal ve hizmeti almaktan mahrum kalıyor. Bir kişinin hak arama hürriyetini savunduğunuz kadar kamunun mal ve hizmet alma hakkını da savunmamız gerekiyor" yanıtını verdi.

Reklam Goruntulenme Bolumu


"İhalelerde bir çok istisna yapıldığı iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu da yanıtlayan Gürses, alımların yüzde 90'dan fazlasının 4734 sayılı Kanun kapsamında yapıldığını ifade ederek, "2002'de kanun çıkarken 7 istisna vardı. Özellikle bunların içinde KİT'lerin alımları ve güvenlik-istihbarat alımları çok önemli. Bu iki istisna toplam istisnaların yüzde 80'ini oluşturuyor. Tutar olarak küçük, adet olarak çok. Adet olarak çok olduğu için çok fazla istisna yapılıyor gibi yanlış bir kanaat oluşmuş" şeklinde konuştu.

Gürses, doğrudan temin rakamlarıyla ilgili olarak da şunları söyledi:

"Doğrudan temin son derece küçük rakamlardan oluştuğu için bunları Kanundan istisna şekilde alımlar biçiminde değerlendirmek doğru değil. Lokantada 100 liralık yapılan bir alım bile, doğrudan teminin ana omurgasını teşkil eden alımlar. Bunlar olmadığında hayatı durdurursunuz. Doğrudan teminde binlerce idareden bahsediyoruz. Bunlar anlık ve süratli şekilde karşılanması gereken ihtiyaçlardır. Kanunda doğrudan temin yoluyla alınabilecek olan şeyler tek tek sayılmış. Bir defada çok büyük doğrudan temin yapamazsınız."