OCAK
Sarıyer’in Derbent Mahallesi 24 Ocak’ta ‘Riskli Alan’ ilan edildi
Bakanlar kurulu, Sarıyer’in Derbent Mahallesi’ni 24 Ocak tarihinde ‘Riskli Alan’ ilan etti. Sarıyer’deki mahalleler yıllardır kentsel dönüşüm kapsamındaydı ve mahalle halkı yıkımlara karşı mücadele yürütüyordu. Sarıyer Belediyesi de kararın kendilerine danışılmadan alındığını belirtti.
Sarıyer’deki mahallelerin afet riskini hangi tespitlere göre taşıdığı açıklanmış değil. Üstelik Deprem Master Planı’nda (2003) ve deprem konusunda uzman bir Japon ajansı olan JICA çalışmalarında İstanbul’un güvenilir zemin yapısına sahip nadir bölgelerinden birisi olan Sarıyer’de bu uygulamanın başlatılmış olması düşündürücü… Derbentliler “riskli alan değil rant alanı ilan edildik” diyerek karara tepkilerini dile getirdiler.
ŞUBAT
Artık Haydarpaşa’dan trene binilemeyecek
Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi kapsamında İstanbul-Eskişehir bölümündeki demiryolu çalışmaları nedeniyle tren seferlerine son verildi. İnşaat tamamlandığında tren seferleri artık Haydarpaşa’ya uğramayacak, trenler Ayrılıkçeşmesi istasyonunda duracak. Projeye göre Haydarpaşa Garı da otele dönüştürülecek. Haydarpaşa Dayanışması 9 yıldır Haydarpaşa’nın ticaret ve turizme dönüştürülmesine karşı mücadele yürütüyor.
NİSAN
Emek Sineması yıkıldı
3 yıldır yıkılmasına karşı mücadelesi süren Emek sineması yıkıldı. Yıkımdan önceki eyleme polis gaz ve toma ile müdahale etmiş ve 4 kişiyi gözaltına almıştı. Haklarında dava açılan bu 4 kişinin ilk duruşması Eylül ayında yapıldı.
MAYIS-HAZİRAN
Gezi Direnişi Taksim yayalaştırma projesini durdurdu
Gezi Parkı ile simgeleşerek tüm dünyaya umut olan ayaklanmada, hukuk hiç bu kadar hızlı işlememişti. Hükümet parka önce alışveriş merkezi yapacağız dedi, sonra orası rezidans ve otel olacak dedi, en sonunda da ‘dahiyane’ bir fikirle parka inşa edeceği kışlayı müze yapacaklarını ilan etti.
Gezi Parkı’na yapılacak olan Topçu Kışlası projesi mayıs ayında iptal edildi, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nı betonlaştıran ve sermayeye hizmet eden plan haziran ayında iptal edildi. Ancak hükümet bir üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemesi’nde temmuz ayında kararı tekrar bozdurdu. İki kez üst üste yürütmesi durdurulan proje için, yeniden ‘inşaet’ kararı verilmiş oldu. Yaz ayları boyunca bir açılıp bir kapanan Gezi Parkı için verilen mahkeme kararlarının bunca tutarsızlığına da şaşırmıyoruz.
3. köprünün temeli atıldı
3. köprünün temeli Sarıyer Garipçe'de, İstanbul’un fethinin 560. yılında atıldı ve köprünün ismi Yavuz Sultan Selim Köprüsü olarak açıklandı. Uydudan çekilen fotoğraflarla belgelenen ağaç kıyımı devam ediyor.
Temel atma töreninin ardından 3. Köprü'nün projede belirtilen yerin dışında yanlış bir noktada yapılmaya başlandığı ortaya çıktı ve köprüyle ilgili tüm imar planları Bakan Binalı Yıldırım imzasıyla iptal edildi. Bakanlığın şok kararı, Büyükşehir Belediyesi ile 15 ilçe belediyesine resmen bildirildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bu yanlışlığı, "Mesela kuş yollarına rastladı Riva deresinde. Orada hafif yolu değiştirdik. Kaynak sularına rastlayan bölgeler oldu, değiştirdik. Böyle mecburi ufak tefek değişikliklerin planlara işlenmesi lazım" diye açıkladı.
3. Havalimanı ihalesi yapıldı
İhaleyi 22 milyar 152 milyon Euro’luk teklif veren Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon Ortak Girişim Grubu kazandı. İhale, Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olarak tarihe geçti. 3. Havalimanı, 1/100000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda Silivri bölgesinde işaretlenmiş olmasına rağmen, ekolojik koruma bölgesi olan Kuzey İstanbul seçildi. Tüm bölümleri açıldığında dünyanın en büyük havalimanlarından biri olarak tanıtılan 3. Havalimanı için seçilen yer ve 3. Köprü ile doğrudan bağlantısının bulunması uzmanlar tarafından hala eleştiri konusu.
TEMMUZ
Adalar yapılaşmaya açıldı
Yassıada ve Sivriada, sermayenin kara bitti, artık denizi değerlendirsek anlayışı ve demokrasi bahanesiyle yapılaşmaya açıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gezi Parkı’na Şehir Müzesi, Adalar’a da Demokrasi Müzesi yapmaya karar verdi. Yassıaada ve Sivriada’nın planları Bakanlık tarafından iki kez revize edilirken, Yassıada’nın ismi ‘Demokrasi ve Özgürlük’ adası olarak değiştirildi.
2011: Adalar Belediyesi Adaların bütünü için hazırladığı 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nında Yassıada ve Sivriada’yı inşaata kapalı ve korunması gerekli alan olarak göstermişti.
2012: Yassıada ve Sivriada tarihi sit alanı kapsamından çıkarıldı ve imara açılmasının yolu açıldı.
2013: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 1/5000 plan revize ediliyor ve aynı anda 1/1000 uygulama imar planı hazırlanıyor. İki yılın sonunda “imara, inşaata açılamaz, korunması gereken alan” olan adalar yeni planda “turizm ve kültürel tesis” yapılabilecek alanlar oluyor.
2013: Yassıada ve Sivriada planlarında bakanlık tarafından bir değişiklik daha yapılıyor. Yassıada’da yapılan değişiklikleinşaat alanı yüzde 65’ten yüzde 30’a çekilmiş ama 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nda ve buna uygun hazırlanan 1/1000 ölçekli planda kayalık alanlar imara açılmış, iskele alanı kullanımı kaldırılmıştı, Sivriada için yüzde 40 olan emsal yüzde 20’ye düşürülmüştü.
Adalar Belediyesi’nin Ada forumları, STK temsilcileri, meslek odaları temsilcileri ve öğretim üyelerinin katılımı ile düzenlediği çalıştayda, Yassıada’nın aslında 10,37 ha alan sahipken, tapu kayıtlarında 18,38 ha; Sivriada ise 9,26 ha iken tapu kayıtlarında 18,38 ha olarak göründüğü anlatıldı. Yani her iki adanın tapu kayıtlarında aynı büyüklükte çıkmasının hatalı olması bir yana, yaklaşık 8 ha fazladan inşaat alanı olarak hesaba katılacak. Emsalin düşürülmüş olması, inşaat alanında küçülmeye gidilmiş gibi kamuoyuna yansıtılsa da, plan notuna düşülen bu ibare ile yapılan hesaplamalarla beklenenden çok daha fazla inşaat alanı yaratılmış oluyor.
Sermaye için ayrıcalıklı imar koşulları yaratan ve adalara daha fazla insan çekecek olan projeye en büyük tepkiyi adalılar ve forumlar veriyor.
Haliçport projesi ile Haliç Tersaneleri yat limanına dönüştürülüyor
Haliç Yat Liman ve Kompleksi adıyla yapılan ihaleyi Fettah Tamince’nin sahibi olduğu Sembol İnşaat ortak girişimi 1 milyar 346 milyon dolar teklifle kazandı. Tarihi Aynalıkavak Kasrı, Taşkızak Tersanesi ve Divanhane binasını da kapsayan proje ile tarihi tersanelerde liman kompleksi, otel ve cami yapılacak.
AĞUSTOS
Vanlı depremzedeler barınma hakkı için açlık grevine başladı
İki yıldır konteyner kentlerde barınan ve TOKİ’nin yaptığı konutlarda kiracı oldukları için hak sahibi sayılmayan Vanlı depremzedeler, konteynerlerin elektriklerinin kesilmesi sonucu açlık grevine başladı. Van depreminden sonra hızla hazırlanan ve yürürlüğe giren Afet Yasası eliyle, insanların evleri ellerinden alındı, mahallelerinden zorla tahliye edildi ve borçlandırıldılar. Van konteyner kentin talebi, en temel insan hakkı olan barınma hakkını temel alıyor. Van’daki depremin ardından hazırlanan deprem odaklı kentsel dönüşüm yasasının ise, yoksulların barınma hakkını gözetmediği ortadadır.
EYLÜL
Bir kentsel dönüşüm mahallesi olan Gülsuyu-Gülensu’da cinayet
Kentsel dönüşüme karşı örgütlü ilk mücadelenin yükseldiği Gülsuyu-Gülensu’da, 9 yıldır kentsel dönüşümle mücadele ediliyor. Gülsuyu-Gülensu Mahallesi dayanışmacı bir planlama örneğinin var edilmeye çabalandığı, sokak temsilciliği, mahalle komisyonu gibi öz örgütlenme deneyimlerinin yaşandığı, planlara itirazların, iptal davalarının mahalleli ile birlikte örgütlendiği, hayata geçirildiği bir yer. Mahalle temsilcilerinden Erdoğan Yıldız Eylül ayında “Bugün mahalleli çok örgütlü ve bir arada duruyor görünmesine rağmen kendi içinde çok farklı sorunlar yaşıyor. Örneğin, çok yakın zamanda Gezi eylemleri olmuştu. Gezi eylemleri sırasında mahallede 5 bin-6 bin kişilik yürüyüşler yapıldı, farklı gruplar bir aradaydı. 6-7 kez E5 trafiğe kapatıldı. Gülsuyu Köprüsü’nden Maltepe Köprüsü’ne kadar yürüyüşler düzenlendi ve yol bir saat trafiğe kapatıldı. Ama çetelere karşı yürüyüş organize edildiğinde 300-400 kişi katıldı. İktidara karşı tepkisini gösteren 5-6 bin kişilik kitle, mahallenin kendi içinde olan bir olay için aynı düzeyde katılım ve tepki göstermedi. Bu tartışılması gereken bir olgudur.” demişti. Mahallede çeteler ile ilgili tartışma, eylem ve çatışmaların sürdüğü bir akşam bir başka kentsel dönüşüm mahallesi olan Sarıyer Armutlu mahallesinden desteğe gelen Hasan Ferit Gedik çeteler tarafından öldürüldü.
Taksim Yayalaştırma Projesi’nde Harbiye yönündeki araç tüneli açıldı
Tarlabaşı Bulvarı ile Cumhuriyet Caddesi’ni birbirine bağlayan tünel, beklenilenin aksine törensiz bir şekilde açıldı.
Açılışından iki hafta sonra altgeçit içindeki virajda bir kaza gerçekleşti ve 24 yaşındaki bir genç hayatını kaybetti. Ulaşım uzmanları, dalış tüneli yapılmadan önce meydana çıkan yollarda trafik ışıkları ve yaya geçitleri gibi hızı engelleyen unsurlar olduğunu, dalış tünellerinin araç sürücülerini şehir içinde hız yapmaya teşvik ederek kazalara davetiye çıkardığı konusunda uyardı.
Araç tüneli ve çevresindeki kullanım alanları, Tarlabaşı Bulvarı’ndan gelerek tünele girmeden U dönüşü yapmak isteyenler için yapılan tek şeritli servis yolu önemli bir trafik sıkışıklığı yarattığı, Taksim’den Yenikapı yönüne giden otobüslerin geçtiği durakta yolculara beklemeleri için ayrılan durağın yaya sirkülâsyonu açısından yetersiz olduğu, Taksim’den Şişli yönüne gidecek yolcuların beklemesi için ayrılan durağın ise ihtiyaç dışında 60 metre genişliğinde olduğu, araç tünelinin Tarlabaşı girişine kaldırım yapılmadığı konularında hala eleştiriliyor.
EKİM
Marmaray açıldı, talebimiz ‘Karayolu değil, toplu taşıma; ancak tam güvenli, ucuz, konforlu toplu taşıma!’
Marmaray, İstanbul’un iki yakasındaki banliyö hattını, Üsküdar ve Sirkeci arasında yapılan tüp tünelle birleştiren bir projedir. Temeli 2004 yılında atılmıştı, 2009 yılında bitirilmesi planlanıyordu, 4 yıllık gecikmeyle 29 Ekim 2013’te açıldı. Açılan kesim sadece 13,5 km’lik Üsküdar-Yenikapı arasındaki denizin altındaki tünel kesimi. Projenin tek yeni kesimi de bu bölüm, diğer kesimler var olan banliyö hattındaki rayların yenilenmesinden ibarettir.Açılıştan önce, Marmaray'ın alelacele açılan diğer projelerden çok daha fazla teknik risk barındıran bir proje olduğu uzmanlar tarafından pek çok kez dile getirildi.
Böylesi büyük bir yatırım, sistem bir bütün olarak ve tüm güvenlik tedbirleri alınmadan açıldığı için eleştiriliyor. Bu eleştiriler hakkında hiçbir devlet kurumundan veya yetkiliden bir açıklama yapılmadı.
KASIM
TMMOB operasyonu bitmedi
19 Nisan 1983 tarihinde çıkartılan 66 No’lu Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek Madde ile yani askeri darbe döneminde çıkarılan bir yasa ile TMMOB hükümete bağlanıyor. Bakanlar Kurulu kararıyla Orman Mühendisleri Odası'nın idari ve mali denetimi Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na devredildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise 11 meslek odasının (Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası) idari ve mali denetim yetkisinin kendisine bağlanması için kararname çıkarttı. Karar kabul edildiğinde, TMMOB’ye bağlı 24 meslek odasının 12’si hükümetin kontrolüne geçmiş olacak. Değişikliğe göre bakanlık isterse denetim adına odaya kendi yöneticisini atayabilecek, odaların her türlü harcama ve dava açma kararlarını denetleyecek ve hesap sorabilecek.
Gezi Parkı’ndan sonra kahraman bostan Kuzguncuk Bostanı’nda bir kamusal kazanım daha gerçekleşti
Kuzguncuk’taki üç bostandan geriye kalan Kuzguncuk Bostanı, diğer adıyla İlya bostanı, 700 yıldır yeşil ve ürün vermeye devam ediyor. Bostan 1977 yılından bu yana Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2.Bölge Müdürlüğü’nün mülkiyetinde. 1986 yılından sonra bostana ilkokul yapılmak istenen bir plan tadili yapılıyor. 1992 yılında özel hastane yapılmak üzere bostan 10 yıllığına kiralanıyor. Ardından 2011 yılında bu sefer özel okul projesi gündeme geliyor.
Kuzguncuk Bostanı 1990’lardan bu yana her 10 yılda bir imara açılmak isteniyor. Her seferinde bostana yapılmak istenen beton projelerini durduran Kuzguncuklular, Kuzguncuk Bostanı’nda yeni bir kazanım daha elde etti. Kuzguncuklular Derneği’nin ve Kuzguncukluların verdiği mücadele sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiatı Koruma Kurulu derneğe resmi bir yazı göndererek bostan üzerinde yapılması planlanan özel okul projesinden Kuzguncuk’un mimari dokusuna ve yakın çevre yapı karakterine uygun olmaması nedeni ile vazgeçildiğini bildirdi. Böylece İstanbul’da kamuya ait kullanım alanları için verilen mücadelelerin boşa çıkmadığı, Gezi Parkı’ndaki kazanımlardan sonra yeniden ispatlanmış oldu.
ARALIK
Kentsel dönüşümde sermaye-iktidar ilişkileri, rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile ortalığa saçıldı
İmar yolsuzlukları ve rüşvet operasyonu kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, Fatih Belediyesi gibi devlet kurumları ile Ağaoğlu, Taşyapı, Yorum İnşaat, Kalyon İnşaat gibi şirketlerin arasındaki haksız kazanç ilişkileri ortaya çıktı. Büyük yolsuzluk operasyonu kapsamında Bakan çocukları, işadamları, bürokratlar, koruma kurul üyeleri ve belediye yetkilileri gözaltına alındı ve aralarında tutuklananlar oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar istifa etti.