2008 yılında ciddi kan kaybı yaşayan sanayi, 2009 yılına
da kötü başladı. Sanayi üretiminin öncü göstergesi imalat sanayiinin kapasite
kullanım oranı ocakta geçen yılın aynı ayına göre 16.5 puan azalarak yüzde
63,8'e geriledi.
Aralık ayı sanayi üretiminde gözlenen yüzde 17,6'lık
gerilemenin ardından ocakta kapasite kullanımındaki ciddi düşüş 2009 yılının ilk
çeyreğinde de sanayi üretiminin ve ekonomide büyüme rakamlarının negatif
çıkacağının habercisi oldu. Ekonomistler ocakta sanayide çift haneli gerileme,
ekonomide ise 2009'un ilk çeyreğinde ise 5 ile 6,5 arasında küçülme bekliyor.
2008'de başlayan krizin ağırlaştırılmış etkilerinin 2009'a miras kaldığını
belirten ekonomistlere göre 2009 yılı kaybedildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) aralık ayı sanayi
üretiminden sonra ocak ayı imalat sanayii kapasite kullanımını da dün açıkladı.
TÜİK'in, imalat sanayiinde kapasite kullanım oranını ölçtüğü Aylık
İmalat Sanayi Eğilim Anketi'ni ocakta 4 bin 744 işyeri yanıtladı.
Anketle derlenen verilerin geçici analiz sonuçlarına göre, imalat sanayiinde
2008 Ocak ayında yüzde 80,3 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım
oranı, bu yıl aynı ayda yüzde 63,8 düzeyinde kaldı. İmalat sanayiinde kapasite
kullanım oranı, geçen yılın aynı ayına göre 16.5 puan
azaldı.
Otomotivde kapasite yüzde 41,6'ya
düştü
Ekimden itibaren şirketlerin üretime ara verdiği otomotiv kapasitenin en çok düştüğü sektör oldu. Ocakta da otomotiv firmaları fabrikalarını geçici süre kapatmışlardı. Otomotivde kapasite kullanım oranı geçen yıl yüzde 88,8 iken bu yıl 47.2 puan gerilemeyle yüzde 41,6 düzeyine indi.
Kapasite kullanımındaki düşüşte otomotivi 41.8 puanlık gerilemeyle büro, muhasebe ve bilgi işlem makineleri izledi. Sektörün kapasite kullanım oranı yüzde 82,5'ten yüzde 40,7'ye geriledi. Bu ikisi, ocak ayında kapasite kullanımının en dip noktaya indiği sektörleri oluşturdu. Yalnızca tütün ürünlerinde kapasite kullanımının arttığı ocakta diğer alt sektörlerin tümünde ise kapasite kullanım oranları 3.6 puanla 25.3 puan arasında değişen düşüşler gösterdi.
İşyerlerinin tam kapasite ile çalışmamasının en önemli nedeni olan iç pazarda
talep yetersizliğinin etkisi daha da arttı. Tam kapasiteyle çalışamama nedeni
olarak iç talep yetersizliğini gerekçe gösterenlerin geçen yıl ocakta yüzde 48,1
olan payı, bu yıl aynı ayda yüzde 49,8'e yükseldi. Bu veriler durgunluğun da
büyük boyutlara ulaştığına işaret etti. Küresel krizin vurgudu dış pazarda talep
yetersizliğinin etkisi ise daha da hızlı artarak yüzde 19,6'dan yüzde 28,5'e
yükseldi.
İşyerlerinde şubat ayında ise üretim miktarının yüzde 1,2 azalacağı
bekleniyor. Ocak ayı satış miktarı yüzde 4,9 azalırken şubatta yüzde 1,2 azalış
beklentisi saptandı.
2009'UN İLK ÇEYREĞİ İÇİN OLUMSUZ
SİNYALLER
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok:
2009'u kaybettik
Ocak ayı beklentilerimiz geçen yıla oranla kötü geçeceği yönündeydi ve
kapasite kullanımı bunu teyit etti. Kriz yüzünden ekonomideki daralma devam
ediyor. 2008'in son çeyreği ve 2009'un ilk çeyreğinde ciddi daralma olacak. Ama
ilerleyen çeyreklerde göreli olarak daha iyi resim göreceğiz. Ocak ayında yine
çift haneli bir sanayi üretimi daralması olacak ancak aralık kadar kötü bir
düşüş beklemiyoruz. 2008'in son çeyreğinde yüzde 4'lük bir daralma öngörümüz
doğrultusunda yıl sonu için yüzde 1'lik bir büyüme bekliyoruz. 2009'un ilk
çeyreğinde ise yüzde 5 düzeyinde ekonomide küçülme yaşanabilir. 2009 yılını
zaten kaybettik. İkinci çeyrekten itibaren ise artıya dönüş
başlayabilir.
Fortisbank Ekonomist Nilüfer Yıldız Sezgin:
Kıpırdanma başlayabilir
Ocak ayı kapasite kullanım oranı geçen yılın aynı ayına göre 16.5 puan
düşerek yüzde 63,8'e geriledi. Bu oran, ekonomik aktivitedeki zayıflığın altını
çizmekle birlikte, mevsimsellikten arındırıldığında bozulmanın hız kestiği
izleniyor. Ankette, bizim öncü olarak kabul ettiğimiz ocak üretim durumuna
ilişkin değerlendirmeler de, ocakta sanayideki yıllık bazda düşüşün hız
kesebileceğine işaret etti. Bu da ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın 2009'un ilk
çeyreğinde daha da derinleşmeme ihtimaline yönelik olumlu sinyal oldu. Ancak,
ikna edici olması için hem diğer verilerin destekleyici olduğunu hem de eğilimin
önümüzdeki aylarda da devam ettiğini görmek gerek.
ASO
Başkanı Nurettin Özdebir: Aspirin tedavisiyle önlem alınmaya
çalışılıyor
Sanayi üretimindeki gerileme son derece dikkat çekici, buna ek olarak
kapasite kullanım oranında ciddi düşme bulunuyor. İmalat sanayindeki gerilemenin
göz ardı edilmemesi gerekiyor. Sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranlarındaki
düşüş krizin derinleşerek devam edeceğini gösteriyor. Halen yapılan doğru dürüst
birşey bulunmuyor. Aspirin tedavisiyle önlem alınmaya çalışılıyor. Ekonomi tepe
taklak gidiyor, acilen önlem alınması lazım. İç piyasayı canlandıracak köklü
tedbirler alınmalı. Bunun için satınalma isteği yaratacak bir cazibe yaratılması
zorunlu. 2001 krizinde otomotiv sektörü için alınan önlemlerin benzerleri şimdi
diğer sektörler için de alınmalı.
Sanayi dibi görünce bakanlar krizi fark
etti
Devlet Bakanı: Mehmet Şimşek: Kriz, şu anda
reel sektöre yansıdı
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, finans boyutuyla başlayan krizin şu anda reel
sektöre yansımış durumda olduğunu belirtti. 2008 Aralık ayı verilerine göre
ciddi düşüşü gösteren sanayi üretimine ilişkin gerilemenin en fazla ihracatçı
sektörlerde olduğunu söyleyen Şimşek "Mesela, otomotiv üretimi aralık ayında
yüzde 52 civarında düşmüş. Niye? Çünkü, biz ürettiğimiz 1.2 milyon aracın yüzde
80'inini ihraç ediyoruz ve bunun önemli kısmını Avrupa'ya ihraç ediyoruz. Ama,
Avrupa çok büyük sıkıntı içinde olduğu için, talepte büyük daralma yaşandığı
için maalesef o sanayi üretimine, istihdamına olumsuz şekilde yansıyor. Burada
sadece konum Türkiye ile ilgili değil. Sanayi üretimindeki düşüşün arkasındaki
en önemli faktörlerden biri talep daralmasıdır. İkincisi, birçok sektörümüz
eylül sonrası döneme önemli stoklarla yakalandı. Talep bu kadar hızlı şekilde
daralırken, stok eritme yoluna gidildi. Ama, bu stoklar bittiği zaman üretim
tekrar hızlanacak. Dolayısıyla, onun da etkisi var."
Devlet
Bakanı Tüzmen: Dışarıdan talep gelmiyor üretim düşüyor
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye'de sanayi daralmasının nedenlerini,
dışarıdan gelen talebin "azalması" olarak gösterdi. Tüzmen, "Dışarıda gelen
talep daraldığı için, biz de dış Dünyaya ihracat yaptığımız için tabii ki, o
taleplerin daralmasına karşı sanayi de kendisinin stok seviyesini azaltmak
zorunda. Üretimini kesmek zorunda kaldı" dedi. Otomotiv fabrikalarının fazla
stok olmaması için üretim kıstığını söyleyen Tüzmen "Bunlar tamamıyle
Türkiye'nin küreselleşmesiyle, dış Dünyanın talebiyle alakalı. Avrupa
Birliği'nin talebiyle ne kadar dayalı olduğunun açık göstergesi" dedi. Tüzmen,
"Yeni bir ekonomik kriz dalgasının yaşanacağına" ilişkin haberlerin
hatırlatılması üzerine şöyle konuştu: "Yeni bir dalganın olacağına dair,
Amerikan ve Avrupa piyasalarına bakıldığı zaman böyle bir beklenti ve kasılma
var. Biz hazırlıklarımızı yaptık."
Sanayi Bakanı Zafer
Çağlayan: Düşüş bundan sonra bu sertlikte olmaz
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Aralık ayında sanayi üretiminde yüzde 17,6'lık düşüşü değerlendirirken, aralık ayının kendine özgü koşulları olduğunu belirterek, "Bu beklenen bir şeydi" dedi. TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çağlayan, "Aralık ayında sanayideki yüzde 17,6'lık daralmanın nedenlerinin" sorulması üzerine, aralık ayının kendine özgü koşulları olduğunu ifade etti. Çağlayan, "Bu beklenen bir şeydi. Bunun iki nedeni var; biliyorsunuz aralıkta çok az çalışma günü vardı, ayrıca küresel krizin etkileri oldu. Sert bir düşüş oldu ama bundan sonra bu sertlikte olmaz. Bunun büyümeye menfi yansıması olur" diye konuştu. Bundan sonraki sürece ilişkin tahmininin sorulması üzerine Çağlayan, "Benim tahminime göre, 3. çeyrekten itibaren yukarıya doğru çıkış başlar. Çıkış, yavaş yavaş başlar. Öyle sanıyorum ki biz Avrupa'dan daha çabuk toparlanmaya başlarız" karşılığını verdi.