2000 Yıl Öncesine Ait Ayakizleri Şaşırttı!



Sabancı Vakfı'nın desteğiyle, MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği), Torbalı Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Celal Bayar Üniversitesi işbirliğinde 23 yıldır sürdürülen Metropolis Antik Kenti kazı çalışmalarında yeni eserler ve buluntular ortaya çıkarılmaya devam ediyor.

DHA'nın haberine göre, son beş yıldır hamam yapısı ve palaestrada (spor alanı) devam eden kazı çalışmaları sırasında keşfedilen 40 metre uzunluğunda bir koridor arkeologları şaşırttı. Hamam yapısının kuzey, güney ve batı dış duvarlarına paralel inşa edilen tuğla tonozlu koridorlar çok iyi korunmuş halde gün ışığına çıkarıldı.

2 bin yıl öncesinin toplumsal yaşamına dair ipuçları

Metropolis'te ilk kez karşılaşılan bir yapı olan koridorlar, 2 bin yıl önceki toplumsal yaşama ait ipuçları sunuyor. Özellikle Roma İmparatorluğu döneminde hamam yapılarında karşılaşılan ve servis koridoru olarak hizmet etmesi amacıyla hamamın dış duvarına paralel olarak inşa edilen bu yapıların, hamam çalışanları ve hizmetlileri tarafından kullanıldığı biliniyor. Kazılar sonucunda hamamın yıkanma havuzlarıyla aynı paralelde inşa edilmiş ocaklar da tespit edildi.

Arkeologları şaşırtan buluntular

Kazı Başkanı Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Aybek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Kazı çalışmalarımızı sürdürdüğümüz, hamam ve palaestranın da içinde yer aldığı 6 bin metrekarelik kazı alanı bu yıl da sürpriz buluntularla bizleri şaşırttı. Hamam duvarlarına paralel olan koridor yapısını 7 metrelik bir toprak dolguyu temizledikten sonra ortaya çıkardık. Yapının günümüze kadar bozulmadan ulaşması oldukça heyecan verici. Önümüzdeki yıllarda bu binaların taban seviyesine ulaştığımızda yapının tüm mimari özelliklerini anlamamız mümkün olacak" dedi.

Genç bir erkek ve bir oğlağa ait 2000 yılllık ayak izleri

Aynı alandaki kazılar sırasında genç yaşta bir erkeğin ve bir oğlağın ayak izlerine rastladıklarını söyleyen Aybek, şöyle konuştu, “Bu ayak izlerine rastladığımızda, hamamın inşa edildiği ya da onarıldığı günler gözümüzün önünde canlandı. Ayak izlerinin, yapının harcı henüz kurumamışken buraya giren bir oğlağa ve onu kovalayan bir delikanlıya ait olabileceğini düşünüyoruz"

"Heyecan verici keşifler"

Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Metropolis'in tarihsel zenginliği, ülkemiz için önemli bir değer olduğunu belirterek şunları söyledi: “Her yıl Metropolis Antik Kenti yeni buluntu ve eserlerle bizi şaşırtmaya devam ediyor. 2 bin yıl öncesinin toplumsal yaşamına yönelik sorular, yeni buluntularla cevap buluyor. 2013 yılı kazı çalışmaları oldukça heyecan verici keşiflerle son bulurken, 2014 yılı kazı çalışmalarını merakla bekliyoruz."

Ören yeri çalışmaları tamamlanıyor

2012 yılında başlayan Metropolis ören yeri çalışmaları, kazı çalışmalarına paralel olarak devam ediyor. Güvenliği sağlamak amacıyla 16 bin metrekarelik alanın çit ile çevrilmesiyle başlayan çalışmalar kapsamında, ziyaretçi karşılama merkezi, ziyaretçiler için seyir terasları, gezi rotasını belirleyen yürüme yolları ve meydan düzenlemesi tamamlandı. Çalışmaların 2013 yılında tamamlanması hedefleniyor.

Metropolis hakkında

1990'dan bu yana sürdürülen kazılarla gün ışığına çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey köyleri arasındaki bir tepede bulunuyor. Metropolis'in tarihi, kentin yakınlarındaki Neolitik Çağ'daki ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ'a, Hellenistik Çağ'dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor.

Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Antik Tiyatro, Peristyl Evler, Stoa (Sütunlu Galeri), Bouleuterion (Meclis Binası), biri büyük diğeri küçük iki Roma Hamamı, Gymnasion (Spor Salonu), Devlet Agorası, Dükkanlar, Genel Tuvalet, Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekanlar bulundu. Ayrıca bu mekanların kazı çalışmaları sırasında seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler, pithos (depolama küpü) ve birçok Hellenistik Dönem seramikleri ile maden eserlerden oluşan 10 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, bugün İzmir Tarih ve Sanat, İzmir Arkeoloji ve Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.