Muğla Yatağan'a bağlı
Yeşilbağcılar beldesinde, kömür çıkarmak için Türkiye
Kömür İşletmeleri tarafından kamulaştırılan arazilerden şu ana kadar 15
bin zeytin ağacı sökülerek yakacak yapıldı. Bölgeden tesadüfen geçerken olaya
şahit olan 32 yaşındaki inşaat mühendisi Timur Kabaklarlı,
kalan ağaçları kurtarmak için 600 bin YTL vererek, 1500 zeytin ağacı satın aldı
ve Datça'da özel olarak yaptırdığı dev saksılara
diktirdi.
İstanbul'da iki inşaat şirketinin sahibi olan ve yaz
aylarında Datça'da yaşayan Kabaklarlı, otomobiliyle Bodrum'a giderken,
Yeşilbağcılar beldesinde çok sayıda zeytin ağacının iş makinalarıyla köklerinden
söküldüğünü gördü. Kabaklarlı, işçilerden, zeytin ağaçlarının kömür çıkarmak
için söküldüğünü öğrenince köylülerle irtibata geçti. Kabaklarlı, köylülerin
arazilerinin kamulaştırma bedelini aldıklarını, sökülen zeytin ağaçlarını
yakacak olarak kebapçılara sattıklarını öğrendi.
Tekrar
araziye dikilmesi gerek
Kabaklarlı, "15 bin zeytinin yakacak olduğunu öğrenmek beni kahretti. Maddi
imkanlarım elverdiği oranda 2 ay içinde 1500 zeytin ağacını satın alıp, ziraat
mühendislerinin gözetiminde dallarını budattım ve özel yaptırdığım dev saksılara
diktirdim. Şu ana kadar 600 bin YTL harcadım. Ancak, ağaçlar bu saksılar içinde
uzun süre yaşamaz. Araziye dikilmesi gerek. Arazisi olup da zeytin ağacı satın
almak isteyenlere çok az para karşılığı satmak istiyorum"
dedi.
Yeşilbağcılar sakinleri istimlak bedelini aldıkları arazileri
üzerlerindeki zeytin ağaçlarını, dikicek başka yerleri olmadığı için bunları
zorunlu olarak sattıklarını söyledi.
Kömür için belde taşınıyor
500 haneli, 1800 nüfuslu Yeşilbağcılar'da TKİ kömür arama çalışmaları nedeniyle başlattığı kamulaştırma ve evlerin istimlakı nedeniyle belde merkezinin haritadan silinmesi gündeme geldi. Devletin kendilerini ortada bıraktığını, teklif edilen istimlak bedellerinin son derece düşük olduğunu ve bu parayla ev satın almanın mümkün olmadığını savunan belde sakinleri tepki gösterdi. Çoğunluğu yaşlılardan oluşan Yeşilbağcılar beldesi sakinleri hükümeti, başbakanı, milletvekillerini, valiyi, belediye başkanını ve kaymakamı suçladı.