Hükümetin, isimleri değiştirilen Kürtçe köylerin eski
isimlerine kavuşabileceğinin mesajını vermesi dikkatleri bu yöne çekerken, Fırat
Üniversitesi Beşeri ve İktisadi Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr.
Harun Tunçel’in araştırması yaşanan trajediyi gözler önüne seriyor;
1940 -2000 yılları arasında 12 bin 211 köyün, yani tüm ülkedeki
köylerin yüzde 35’inin ismi değiştirildi.
İsim değiştirme furyasından en çok Doğu Karadeniz,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu etkilendi.
Erzurum’un 653, Mardin’in 647,
Diyarbakır’ın 555, Van’ın 415,
Sivas’ın 406, Kars’ın ise 398 köyü bir gecede
haritadan silindi. Kürtçe, Gürcüce, Lazca ve Ermenice olarak bilinen köy
isimleri büyük ölçüde değiştirilirken, içinde ‘kızıl’, ‘çan’ ve ‘kilise’ sözcüğü
geçen ‘sakıncalı’ bazı köylere de yeni isimler verildi. Kürtçe sanılan bir ismin
aslında Sümerce, Türkçe sanılan bir köy isminin de Ermenice olabileceğine dikkat
çeken Tunçel, “Dilbilimcilerin incelemesi sonucu Sümer, Akad, Urartu gibi
uygarlıkların dillerinden izlere de rastlanabilir” dedi.
Doç. Dr. Harun Tunçel’in 1940 -2000 yıllarını kapsayan, ‘Türkiye’de İsmi
Değiştirilen Köyler’ çalışması, Türkiye’nin yakın tarihinin görmezlikten gelinen
bir sayfasına ışık tutuyor. 1940’dan günümüze hem Türkçe olmayan hem de Türkçe
köy adlarında geniş çaplı bir isim değiştirme operasyonu yapıldığını belirten
Tunçel’in verdiği bilgiye göre köy isimlerine değişiklik tablosu şöyle:
* İsimleri değiştirilen köyler tüm Türkiye’ye yayılmış. Ancak, Doğu Karadeniz
ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde belirgin bir yoğunlaşma var. Köylerin
yeni isimleri henüz, halk tarafından tümüyle benimsenmedi. Özellikle orta
yaştakiler ile yaşlılar hâlâ eski isimleri tercih ediyor.
* Türkiye’de yer adlarının değiştirilmesi işlemleri Cumhuriyet’in ilk
yıllarından beri yapılıyor. Örneğin Artvin ilinde büyük kısmı Gürcüce olan
yerleşim adları ‘Meclis- i Umûmiyye -i Vilâyet’ (İl Genel Meclisi) kararıyla
1925 yılında tümüyle değiştirildi.
1940 dönüm noktası oldu
* Ad değiştirme işlemleri İçişleri Bakanlığı’nın 1940 yılı sonlarında
hazırladığı 8589 sayılı genelgeyle resmileşti ve ‘yabancı dil ve köklerden gelen
ve kullanılmasında büyük karışıklığa yol açan yerleşme yerleri ile tabii yer
adlarının Türkçe adlarla degiştirilmesi’ başlatıldı. Genelgenin ardından
valilikler tarafından yabancı dil ve köklerden gelen yer adlarına ilişkin
dosyalar hazırlanarak bakanlığa gönderildi. Ancak bu çalışmalar 2. Dünya Savaşı
nedeniyle uzun süre aksadı. 1949 yılında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’yla isim
değiştirme işlemleri yasal bir dayanağa kavuştu. 1957’de ‘Ad Değiştirme İhtisas
Kurulu’ kuruldu. Bu kurulun çalışmaları, çeşitli kesintiler olmakla birlikte
1978 yılında ‘tarihi değeri olan yer adlarının da’ değiştirildiği gerekçesiyle
işlemlere son verilinceye kadar sürdü.
* Türkiye’de ismi değiştirilen köylerin sayısı 12 binden fazla. Bir başka
ifadeyle köylerin yaklaşık yüzde 35’inin ismi değiştirildi. İsim değiştirme
işlemlerinde en çok dikkat edilen özellik Türkçe olmayan veya olmadığı
düşünülenler ile karışıklığa sebep olan isimlerin öncelikle ele alınması.
Bütün etnik grupları vurdu
* Aptaldam, Atkafası, Cadı, Çürük, Deliler, Domuzağı, Dönek, Hırsızpınar,
Hıyar, Kaltaklı, Keçi, Kıllı, Komik, Kötüköy, Kuduzlar, Sinir, gibi anlamları
güzel çağrışımlar uyandırmayan isimler ile içinde ‘kızıl’, ‘çan’, ‘kilise’
kelimesi olan köylerin isimleri de değiştirildi. Kürt, Gürcü, Tatar, Çerkez,
Laz, Arap, muhacir gibi kelimeler içeren köy isimleri de ‘bulundukları ortamda
bölücülüğe meydan vermemek’ için tarihe gömüldü.
* Karadeniz bölgesinde en çok dikkati çeken özellik Trabzon ile Rize
arasındaki yoğunlaşma. Trabzon ve Rize’de toplam 495 köyün ismi değiştirildi.
20’si Türkçe’yken, diğerleri Rumca, Lazca, Ermenice, Gürcüce oldukları için
silindi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da yok olan isimler çoğunlukla Ermenice,
Kürtçe veya Arapça kökenliydi.
Hangi isim hangi dile ait?
Radikal’in sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Harun Tunçel, isimleri değiştirilen
köylerin eski isimlerinin kökenini ortaya koyan bir çalışma olmadığını söyledi.
Bu konu üzerinde dil bilimcilerin çalışması gerektiğinin altını çizen Tunçel,
“Bu iş için de Türkçe, Farsça, Arapça, Ermenice, Zazaca, Kurmanca,
Süryanice-Aramca, Sümerce, Akadca, Urartuca gibi pek çok dil ve lehçesi ile
ilgili derinlemesine bilgi sahibi olunması gerekir” dedi.
Kürtçe sanılan aslında Sümerce
Köy isimlerinin zaman içinde değiştiğini, Kürtçe sanılan bir ismin aslında
Sümerce, Türkçe, Aramca olabileceğini, aynı şekilde Türkçe sanılan bir ismin
Arapça, Ermenice veya Akadca olabileceğini anlatan Tunçel, “Hatta
dilbilimcilerin incelemesi sonucunda şu anda yaşamayan Sümer, Akad, Urartu gibi
uygarlıkların dillerinin izlerine de rastlanabilir. Yer adlarının değiştirilmesi
konusunda da kanuni bir sıkıntı yoktur, prosedür uygulanırsa bu mümkündür” diye
konuştu.
Erdoğan’ın memleketi de mağdur
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’nin Güneysu ilçesinin eski ve halen
halk arasında yaygın olan ismi ise ‘Potomya’. Doç. Dr. Tunçel’in araştırmasına
göre 2000 yılı itibarıyla ismi değiştirilen köylerin illere göre dağılımı
şöyle:
Adana (169), Adıyaman (224), Afyonkarahisar (88), Ağrı (374), Amasya (99),
Ankara (193), Antalya (168), Artvin (101), Aydın (69), Balıkesir (110), Bilecik
(32), Bingöl (247), Bitlis (236), Bolu (182), Burdur (49), Bursa (136),
Çanakkale (53), Çankırı (76), Çorum (103), Denizli (53), Diyarbakır (555),
Edirne (20), Elazığ (383), Erzincan (366), Erzurum (653), Eskişehir (70),
Gaziantep (279), Giresun (167), Gümüşhane (343), Hakkâri (128), Hatay (117),
Isparta (46), İçel (112), İstanbul (21), İzmir (68), Kars (398), Kastamonu
(295), Kayseri (86), Kırklareli (35), Kırşehir (39), Kocaeli (26), Konya (236),
Kütahya (93), Malatya (217), Manisa (83), Kahramanmaraş (105), Muğla (70), Muş
(297), Nevşehir (24), Niğde (48), Ordu (134), Rize (105), Sakarya (117), Samsun
(185), Siirt (392), Sinop (59), Sivas (406), Tekirdağ (19), Tokat (245), Trabzon
(390), Tunceli (273), Şanlıurfa (389), Uşak (47), Van (415), Yozgat (90),
Zonguldak (156)