11. Uluslararası İstanbul Bienali Açılış Etkinlikleri
İKSV tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 11.
İstanbul Bienali için geri sayım başladı. Bienal bir dizi etkinlikle birlikte
açılacak.
10 Eylül 2009
15.30-18.00, "Kültürel
Aracılar" Küratörler: Nikolaus Hirsch, Philipp Misselwitz, Oda
Projesi Katılımcılar: Nikolaus Hirsch, Philipp Misselwitz, Oda Projesi,
Shahab Fotouhi, Shahira Issa, Gregory Sholette, William Wells Moderatör:
Nina Möntmann Eski Platform Garanti, İstiklal Cad. 136
Yeni kültürel işbirliği ve kurumsal yapılanma biçimlerine yoğunlaşacak olan
"Kültürel Aracılar" paneli, politik ve sosyal gündemleriyle kültür kurumlarının
alışılagelmiş altyapısını alt üst etmiş veya kültürel küresel ağ içindeki
işleyişlerin ya da devlet destekli kültürel altyapıların sunduğu refahtan kasten
vazgeçmiş olan projeleri sunacak. Katılımcılar; yerel, politik, toplumsal ve
kültürel, uçucu bağlamların büyük ölçüde gözardı edilen anlatılarını
inceleyecekler. Dışarıdan bakanların gözüne çarpmayan, görünürdeki kurumsal
boşluk; gayri resmi, yarı resmi, aile, akrabalık, cemaat, din ya da politik
temelli beraberliklere dayanan yeni "aracı"lık biçimleri tarafından
doldurulmuştur. Para kaynağı ve maddi desteğin eksikliği her yerde göze
çarparken, bağımsız aracılık, kendi kendine yeterlik, doğaçlama veya yaşam
mücadelesinin basit bir ifadesinin birlikteliğiyle, devletin resmi altyapı
hizmetlerinin yokluğuna karşı yeni duruşlar yaratılıyor. Paneldeki sunumlar
Kahire ve Tahran bağlamına, İstanbul'daki kentsel dönüşüme ve merkez odaklı
kültürel fanusun Ötesi'ne bakacak.
Nikolaus Hirsch, Philipp Misselwitz ve Oda Projesi tarafından düzenlenen kâr
amacı gütmeyen girişim, "Kültürel Aracılar" Projesi, Platform Garanti ve
Garanti Galeri'nin ev sahipliğinde, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi ve Städelschule Frankfurt'un katılımıyla
yürütülüyor. Proje Alman Allianz Kulturstiftung ve RHYZOM'un [Avrupa Birliği
Komisyonu tarafından fonlanan yerel kültürel üretim katılım ağı ve yerel-ötesi
yayılım projesi] kapsamlı destekleriyle gerçekleştiriliyor.
18.30-19.30, Brian Holmes, “Aşırıkoddan Kaçış” kitabının
tanıtımı Yayımcılar: Van Abbemuseum, Eindhoven & WHW,
Zagreb Eski Platform Garanti, İstiklal Cad. 136
Aşırıkoddan Kaçış: Kontrol Toplumunda Aktivist Sanat, yazar Brian Holmes'un
jeopolitik ve jeopoetiğin imkânları ve sorunsallarıyla uğraşan metinleri ve
denemelerini içeriyor. Güncel toplumsal ve siyasi gelişmelerine ve bunların
sanatsal süreçle nasıl ilişkilendiğine dair kavrayışıyla yeni bir "jeo-eleştiri"
(geocritique) alanı açan Holmes, günümüzün önemli yazarlarından ve
düşünürlerindendir.
"İmgelerin Sakinleri", Bidoun dergisi, Tanzquartier Wien ve Ashkal Alwan /
Beyrut ortak yapımı bir konuşma-performans gösterisi.
Mounira Al Solh, (Not Only Arabic / Sadece Arapça Değil), Sayı
2
Mounira Al Solh'un dergisi NOA (Not Only Arabic / Sadece Arapça
Değil), özel dergi/performans arasında duran deneysel bir jest olarak
tasarlandı. NOA'nın ikinci sayısı İstanbul Bienali'nde Tutuklama Başka Bir Şeyin
Altında Gömulu¨ adıyla yayımlanacak. Dergi tutuklama kavramını ele alıyor.
Dergide yer alan yazılar arasında şunlar var: Benlik ve Bedenden Tiksinti -
Mohammed Abi Samra, Tutuklanamayacak Tum Ruzgârlara - Alena Alexandrova,
Guvenlik Nedeniyle- Amal Issa, Harekete Karşılık - Zachary Formwalt ve Açıklama
VI - Erden Kosova.
Derginin yalnızca 10 Eylül'den 12 Eylül'e kadar, 12.00-19.00 saatleri
arasında İstanbul Bienali ofislerinde okunabileceği, zaman ve mekân
kısıtlamaları nedeniyle ise ancak randevuyla görülebileceği bildirildi.
Randevu almak için: (534) 397 38 78
11 Eylül 2009
12.00-13.00, Hasan Nuhanovic, "BM Bayrağı Altında" Eski
Platform Garanti, İstiklal Cad. 136
Konuşma ve kitap tanıtımı "Bölge 1995" projesi çerçevesinde
gerçekleştiriliyor.
14.00-16.00, "Sığınma" Küratörler: Can Altay, Philipp
Misselwitz Katılımcılar: Yaşar Adanalı, Can Altay, Handan Coşkun, Selva
Gürdoğan, Amr Saeddine, Philipp Misselwitz, Alessandro Petti Moderatör:
Ursula Biemann Eski Platform Garanti, İstiklal Cad. 136
"Sığınma" başlıklı panel, dünyanın çeşitli yerlerindeki şehirleri dönüştüren
gönüllü veya zorunlu "sığınmacılar" aracılığıyla göçün sebeplerini ve mekânsal
etkilerini araştıracak. Bireyler veya gruplar, şehir ve toplum bağlamından
zarafetle ya da zorunda bırakılarak ayrılıp etrafları çevrilmektedir. Sığınma,
"kamp"ların -güvenlikli siteler, gecekondular veya insancıl kaygılarla kurulmuş
sığınmacı kampları biçiminde- hem mekânsal bir paradigma, hem de günlük gerçek
haline geldiği günümüzde giderek daha da küçük parçalara bölünmüş bir kentsel
doku yaratmasına sebep oluyor. Panel, bu gerçekliğe müdahale etmek isteyen, bu
gerçekliği sarsmak veya aşmak isteyen kentsel eylemcilerin, mimarların, şehir
planlamacılarının ve sanatçıların projelerini sunacak. Bu çalışmalar, hassas
veya tehdit altındaki bir bölgeye sığınma sağlamaya, kampları bireysel ve siyasi
hakların güç zeminini oluşturan mekânlar olarak yeniden düşünerek sığınakları
daha iyi hale getirmeye, bağlantısız mekânları toplumsal ve siyasi bağlamlara
eklemleyerek sığınmayı sökmeye veya kentsel yenilenmeyi toplumsal ayrım ve
yoksulların tahliyesinden öte bir noktada düşünerek sığınmayı engellemeye
çalışıyor. Panel, başarısız olmuş siyasal veya toplumsal yapılar bağlamında,
projeleri medeni anların kurulmasını gerektirdiğinde mimarların, sanatçıların
veya kültürel üreticilerin işlevlerini yerine getirme imkânlarını
tartışacak.
"Sığınma" başlığı aynı küratörlerin 23 Eylül 2009'da Hollanda Mimarlık
Enstitüsü NAI'de açacakları, Rotterdam Uluslararası Mimarlık Bienali I ABR "Açık
Şehir" dahilindeki aynı başlıklı sergisinden ödünç alınmış. Panel, Prince Claus
Fonu'nun cömert desteğiyle gerçekleştirilen "divan"ın bir parçası.
12 Eylül 2009
13.30-14.30, Lisi Raskin, Hareketli Gözlem kitap
tanıtımı Yayımcı: Galleria Riccardo Crespi Editör: Herr Doktor
Wolfgang Hauptman II Maria Lind, Risa Puelo, Gabi Scardi'nin yazıları ve
sanatçının Julia Bryan-Wilson röportajıyla Feriköy Rum Okulu
2008 ilkbaharında Lisi Raskin, eski model bir GMC kamyonetle/minibüsle
Amerika'nın Batı'sındaki atomik abideleri keşfetmek üzere yola çıktı. Lisi
Raskin Hareketli Gözlem, bu serüvene karşılık gelen beş projenin hikâyesi.
16.00-18.00, "Bir Dünya Görüşüne Gerçekten İhtiyacımız Var
Mı?" Tasarlayanlar: Brian Holmes & WHW Katılanlar: Meltem
Ahıska, Bassam el Baroni, Charles Esche, Marko Peljhan, Irit Rogoff Yöneten:
Brian Holmes Eski Platform Garanti, İstiklal Cad. 136
"Yerin altında bir delikte, solucanlar arasında, zincire vurulmuş, ağzı
bağlanmış bir adamın istediği şeyi düşünmesinin hiçbir biçimde engellenemeyeceği
düşüncesi, zincirlere vurulmuş olmayı değiştirilemez bir yazgı gibi görenleri
epey teselli edebilir. Aslında, ekonomi tarafından ağzı bağlanmış insanlar
kendilerini düşüncede özgürleştirebilirlerse, yani ekonomiden kurtarabilirlerse
özgür düşünebilirler ancak. Bunu da düşünceleri ekonomiyi değiştirirse, bir
başka deyişle, düşünce ekonomiyi kendine bağımlı kılarsa, becerebilirler...
Düşüncenin biraz olsun işe yaraması gerektiğinin kabul edilmesi bilginin ilk
adımıdır." Bertolt Brecht, "Bir Dünya Görüşüne Gerçekten İhtiyacımız Var Mı?"
(1930 civarı)
Ekonomiyi ne yapacağımızı nereden biliyoruz? Sanatçılar ve aydınlar çağdaş
siyasetin birbirine aykırı düşen katmanları üzerinden nasıl müdahalede
bulunabilir?
Liberal demokratik toplumun sadece iki değer ölçütü, dolayısıyla da kolektif
kararlarını düzenlemekte sadece iki standardı var: Kârlılık ve popülerlik.
Bunlar da piyasalarda ve medyada hesaplanıyor. Bu formül nedeniyle aşırı
tüketimcilik, iş dünyasında açgözlü seçkinler, kişisel imajını pompalamak için
etnik ve dinsel aidiyet duygularını kullanan popülist siyasal liderler ortaya
çıktı. Bu göz kamaştırıcı dikkat çekme yarışı ve saldırgan bir ulusal tavır alış
içinde yok olup giden, 20. yüzyılın ilk yarısında birçok solcu sanatçı ve
aydının katkıda bulunduğu endüstriyel modernleşme projeleri gibi kolektif
projeler oldu. Sanatçılar ve aydınlar olarak bizlerin karşı karşıya bulunduğumuz
mesele, piyasa yönetimindeki ve medya odaklı demokrasinin halen iflas ve çöküş
içinde bulunan yoksunlaştırıcı liberal oformülünün ardından eşitlikçi umutların
yeniden doğmasına yardım etmek amacıyla, kültür üretimi ve dağıtımının varolan
biçimlerinin nasıl yeniden düzenlenebileceği meselesidir. Yeni dayanışma ve
karşılıklılık değerleri, gerçekte yaşamsal bir ihtiyaç duyulan değişimler için
ölçüt ve standart işlevi görerek, düşüncede nasıl görünür hale gelebilir?
Bu panelde, çağdaş ölçülerdeki her kolektif proje için vazgeçilmez olan bir
dünya görüşü sorgulanmaktadır. Ama bu durağan ya da teksesli bir "dünya resmi"
olamaz. Modernizmin endüstriyel ütopyalarını canlandırmak, sadece birer umut ve
öfke göstergesi olarak sağa sola dağılmış baskı ve direniş enstantaneleriyle
yetinmek boşuna olur. Postmodern parçalanmanın üstesinden gelinmesi gerekiyor
ama yekpare sıkıdüzen yapılarına geri dönerek değil, onların yerine uzun vadeli
anlayış ve eylem çerçeveleri yaratarak yapılması gerek bunun. Eksik olan şey,
dağınık algı ve anlatım biçimlerini koordine etme yolları. Bunlar koordine
edilmeli ki konumlanmış gösterme ve söyleme edimleri, hem varolan değer
toplulukları içinde hem de dil, sınıf ve tarihsel deneyim sınırlarının ötesinde,
sürdürülebilir işbirliği ve icra süreçlerine giden birer yol haline gelebilsin.
Sanat, algıları ve hatıraları billurlaştırmanın, arzuları ve idealleri dile
getirmenin ve onları dönüştürücü tartışmalara açmanın bir yoludur. Bir
denormalizasyon ve özgürleştirme vektörüdür elbette, ama aynı zamanda da
karmaşık toplumlarda bireysel özgürlük, küçük topluluk özerkliği ve toplumsal
planlama arasında arabuluculuk için simgesel açıdan etkili bir arenadır.
Dolayısıyla mesele, sanat müdahaleci olmalı mıdır olmamalı mıdır meselesi
değil, hangi tür müdahaleleri hangi çapta, nerede, neden, nasıl, kiminle
gerçekleştirebileceğidir. Büyük sergilerin "dünya lezzetleri"nden örnekler sunan
göz alıcı birer alışveriş merkezi olduğu ya da altta yatan bir kâr güdüsüyle
düzenlenmiş küresel popülerlik yarışmaları olduğu yolundaki alaycı görüşün
üstesinden gelmek için estetik, ideolojik ve örgütsel düzeylerde çok çaba
harcamak gerekmektedir. Ancak bu bedel karşılığında sanatçılar ve aydınlar
kolektif projelere katkıda bulunmayı, başarı ya da başarısızlıklarını ölçmek
için daha güvenilir yollar bulmayı düşünebilir.
Yarım yüzyılı aşkın bir süre önce Brecht meseleyi açıkça ortaya koymuştu: Bir
dünya görüşüne gerçekten ihtiyacımız var mı? Bugün sorunun cevabı şu olabilir:
Önümüzdeki yarım yüzyıl boyunca bizi bekleyen devasa zorlukları düşünmeyi
bırakmış herkes.
Bu etkinlik British Council-Creative Collaboration tarafından
destekleniyor.