Radikal'den İdris Emen'in haberine göre, binlerce kişinin madenlerde çalıştığı Soma’da adeta hayat durdu. Soma’da esnaf kepenk açmazken, madende hayatını kaybeden ve yaralanan kişilerin aileleri sabaha kadar hastane ve maden önünde nöbet tuttu. Madencilerin yakınları bir yandan umut içinde beklerken diğer yandan yaralı ya da ölülerini arama peşine düştü.
Soma’da morg yetersiz kaldığı için hayatını kaybedenlerin cenazeleri Kırkağaç soğuk hava deposuna kaldırıldı. Normalde kavun konulan soğuk hava deposu morga döndü. Yaklaşık 200 işçinin cansız bedeninin bulunduğu depo önünde görevli polis memurları hayatını kaybedenlerin isimlerini tek tek okurken feryatlar yükseliyordu. 70 yaşındaki Fatma Nine, “Gitti torunum, gitti kınalı kuzum” diyerek feryat edenler arasındaydı. Soma maden ocağı önündeki koordinasyon merkezine ise madenden sağ kurtulan ve çeşitli hastanelerde tedavi gören 153 kişiden oluşan isim listesi asıldı.
Özelleşince hem maaşları azalmış hem iş güvenliği
Maden ocağının girişinde de umut bekleyişi gün boyunca devam etti. Bekleyenler arasında çok sayıda madenci vardı. Hepsinin yüzüne aşağıdaki arkadaşlarına yardım edememenin burukluğu yansımıştı. Vardiya değişimi sayesinde hayatta olduklarını düşünüyorlardı. Aşağıda yaşananları en iyi onlar tahmin ediyordu. Eve bir lokma ekmek götürmek, okuldaki çocuklarına yeni bir kıyafet almak içindi tüm mücadeleleri. Biri şöyle konuştu:
‘‘Devlet 3 bin lira maaş verirken özel sektör 1000-1300 liraya çalıştırıyor. Farkımız ne, daha fazla çalışmak. Özelleştirilmese biz hem daha fazla maaş alırdık hem de daha güvenli olurduk. Türkiye Kömür İşletmeleri uzun yıllar çalıştırdı bu ocağı, tek bir kaza yaşanmadı.’’
‘10 yıllık madenciyim gerçek denetleme görmedim’
Ağabeyi madende mahsur kalan işçi Hayrettin Yıldız da madenlerin yeteri kadar denetlenmediğini söyledi: “10 yıl boyunca madende çalıştım. Madenlerde doğru düzgün denetleme yapılmıyordu. Bu madendeki denetlemeler tamamen formalite icabı yapılıyor. Müfetişler kâğıt üzerinde denetleme yapıyor. Benim ağabeyim madenden emekli olmuştu. Ama ailesini emekli maaşıyla geçindiremedi. Sonra tekrar maden ocağına inmeye karar verdi. Benim ağabeyim 1200 lira için o madende mahsur kaldı. Şu ana kadar kendisinden bir haber alamadık. Kimse bize bilgi vermiyor. Çaresizce bekliyoruz. Arama çalışmaları çok geç yapıldı.”
‘Dua eder gibiydiler’ Arama kurtarma çalışmalarına katılan, 911 arama kurtarma ekibinden Uğur Zafer de çalışmalarını şöyle aktardı: ’Maden yangını ilk başladığında arama kurtarma çalışması yaptık. Hemen madene indik. İçeride yoğun gaz var. Su dizlerimize kadar geliyordu. İçeride yürümek, nefes almak neredeyse imkânsızdı. Bugün hiç yaralı çıkaramadık. Kime ulaştıysak geç kalmıştık. Bazı madencilerin cesetleri şoke ediciydi. Her iki elini kaldırıp dua eder vaziyette son nefeslerini vermişlerdi.’’