10. ICPMA Kongresi İstanbul'daydı



Tüm dünyada yapı proje yönetimini profesyonelce tanıtmak için çalışan Uluslararası Yapı Proje Yönetim Birliği (ICPMA)’nın 10. kongresi, dün (24 Haziran) İstanbul Armada Otel’de başladı. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’un aynı zamanda da “inşaat başkenti” olduğu vurgusuyla açılan toplantının ilk günü, bol kahkaha eşliğinde geçti.

Toplantının ilk konuşmacısı olarak, ilk alt başlık olan “Yaşam Çevrimi” altında “Toplu Taşıma; kentsel büyüme, kentsel yenileme ve sürdürülebilir gelişim için sürdürülebilir çözümler” hakkında konuşan ABD merkezli uluslararası CH2M Hill’in New York Ofisi Başkan Yardımcısı Porie Saikia, New York ve New Jersey kentsel raylı sistem projelerini anlatarak bu projelerin gerçekleştirilmesi sırasında edindiği deneyimleri paylaştı. Sürdürülebilir kentlerin anahtarı olarak raylı projelerin önemine vurgu yapan Saikia, konuşmasına “planlama”, “tasarım” ve “inşaat” alt başlıkları üzerinden gerçekleştirdi. Saikia sözlerini biri raylı sistemin diğeri ise trafikte bekleyen otomobillerin olmak üzere iki fotoğraf göstererek tamamladı; “Seçim sizin” diye ekledi ve devam etti: “Yolculuk yaparken oturmak, uyumak ya da kahve içmek mi istersiniz yoksa arabaların arkasında beklemek mi?”

“Yaşam Çevrimi / Life Cycle” kavramından yola çıkarak geliştirdikleri demiryolu projelerini anlatan Portekizli mühendislik şirketi Gabinete de Estruturas e Geodeticnia’nın büyük ortağı olan Antonio Campos e Matos, eskiden pek çok kaza olurken, bu projelerin gerçekleştirilmesinden sonra güvenli bir biçimde yol alan raylı ulaşım araçlarına dikkat çekti.



Toplantının en renkli konuşmacılarından biri olan Marmaray Projesi Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri Proje Yöneticisi Hüseyin Belkaya, toplantının ikinci kısmı olarak belirtilen “Kamu Özel Sektör Ortaklığı” başlığı altında konuştu. Belkaya, esprilerle süslediği konuşmasında Marmaray kazılarında çıkan buluntulara kadar, ne zaman biteceğini kendisinin de bilmediğini söylediği Marmaray Projesi ve projede yaşanan zorluklar hakkında detaylı bilgiler verdi.

İrlanda’dan Dublin Teknoloji Enstitüsü İnşaat Bölüm Başkanı Louis Gunnigan Irlanda’da kentsel raylı sistem projelerindeki “Public-private partnership (PPP)” olarak anılan kamu-özel sektör ortaklığını anlattı. Gunnigan, süresini Sakarya Üniversitesi’nden kentsel raylı sistemlerde kamu özel sektör deneyimlerini aktaran Yard. Doç. Rıfat Akbıyıklı ile paylaştı.



Toplantının son kısmı olan “İnşaat Proje Yönetimi” bölümünde ise mikrofonu ilk olarak İspanya’dan Madrid Metro Ağı Geliştirme Programları Proje Yöneticisi José-Cruz Penya aldı. Cruz, Madrid kentsel raylı sistem projeleri yönetim deneyimlerini paylaştı. Madrid’in metro ağının 1919 yılında 164 durağa sahip 120 km uzunluğundaki bir hat ile hayata geçirildiğini ifade eden Cruz, 1999 yılında metro ağının 202 durak ile birlikte 176 km’ye, 2003 yılında 238 durak ile birlikte 235,2 km’ye, 2007 yılında 318 durak ile birlikte 318,7 km’ye ulaştığını dile getirerek 2011 yılı hedefinin ise 325 durak ile birlikte ağın 328.8 km olduğunu söyledi. Cruz, bu tip projelerde başarılı olmak için gerekli olan anahtar kelimeleri, “bilgi birikimi”, “deneyim”, “politik karar” ve “teknoloji” şeklinde sıralayarak, proje yöneticisinin de deneyimli, dürüst ve verimli olmasının önemine dikkat çekti.

Toplantının son konuşmacısı Türkiye’de ulaşım alanında çalışma yürüten önemli isimlerden olan İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Haluk Gerçek idi. “Doğru yolda mıyız?” sorusuna cevap arayan Gerçek, gün boyu toplantı izleyen izleyicilerin yorgunluğunu da göz önünde bulundurarak, kısaca sürdürülebilir kentsel gelişim için devingenlik ve erişilebilirlik konusunda eğilimleri ve beklentileri “ulaşım istemleri ve mobilite”, “strateji hedefleri ve göstergeler” ve “öneriler” üzerinden anlattı.



ICPMA Uluslararası Proje Yönetimi Birliğinin Onuncu Genel Kurulu'nun da gerçekleştirildiği ve ulusal ve uluslararası proje yönetimi yapan Pro-GE tarafından düzenlenen toplantılarda Pro-GE Yönetim Kurulu Üyesi ve Eş-Başkanı Selçuk Alten’in ICPMA Yönetim Kurulu’na seçildiğini konferansın ikinci günü, İlhan Tekeli’nin sunumu ile başladı. Kültürel mirasların sürdürülebilirlik yaklaşımı ile korunması konusunda kapsamlı bir sunuş yapan Tekeli’nin ardından sözü alan Zeynep Ahunbay ise, Türkiye ve Balkanlar’daki medrese, kervansaray, bedesten gibi çeşitli tarihi yapılara dair bir tür antolojisi aktardı. Ayasofya’nın tarihsel dönüşümü ve restorasyon çalışmalarına detaylı bir şekilde değinen Ahunbay’ın anlatımı, yabancı katılımcılar tarafından yoğun bir ilgi ile karşılandı.

ICPMA konferansının ikinci gününün bir diğer renkli sunumu ise, Viyana batısında konumlanan 50 yıllık tren istasyonunun yenilenmesi ve ek projesine yönelik deneyimlerini paylaşan Edgar Lehner ve Wilhelm Reismann’dan geldi. Kamu ve özel yatırım işbirliğinde hayata geçirilen ve artık kullanılmayan demiryolu girişlerinden kente yakın iki bantı kentsel kullanıma açan, dolayısıyla bu alana yeniden hayat getirecek olan uygulama, konuşmacılar tarafından finansman, teknik ve yönetimsel perspektifleri ile aktarıldı.

Jurij Rihar ve Igor Lipanje’nin Slovenya’da tarihi yapıların çağdaş kullanımlar için yaşatılmasına yönelik projelerini detaylandırdığı günün dördüncü sunumu, çok çeşitli ve coğrafi açıdan yaygın bir açılım sergiledi. Konferans dizisi, Avusturya’dan Thomas Macoun ile Peter Dosti’nin ulaşım ve ulaşılabilirlik alanında sürdürülebilirliğe değinen konuşması ve İsviçre’den Bernhard Aebi’nin Bern’deki İsviçre Parlementosu yenilemesine dair sunumu ile sonlandı.