Evrensel'den Yusuf Yavuz'un haberine göre, Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Darıbükü köyü, bir süre sonra bölgede yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES Projesi’nin su tutmaya başlamasıyla barajın sularına gömülecek. Köylülerin bir bölümü baraj için istimlak edilen arazilerine biçilen bedelleri aldı. Ancak çoğunluğu yaşlılardan oluşan bir kısım köylü, istimlak bedeli yerine, su altında kalacak evlerinin karşılığında kendilerine yeni bir ev yapılmasını talep etti. Yüklenici firma ise köylülerle varılan anlaşma sonucu yaklaşık 2 ay önce köyün kuzeyinde yer alan Bük Mevkii’nde yeni evlerin yapımına başladı.
Köylülerden 'kandırıldık' isyanı
Ancak HES firmasının yaptığı evler yavaş yavaş yükselmeye başlayınca köylüler adeta şoke oldu. Çeşitli ölçülerde evi ve arazisi olan köylülere tek tip ve standart büyüklükte 50’şer metrekarelik evler yapan HES şirketine tepki gösteren köylüler, “kandırıldık” diye isyan ederek yetkilileri kendilerine sahip çıkmaya çağırdı.
‘Size konforlu evler yapacağız' demişlerdi
“Baraj projesi için köylülerin arazileri üç kuruşa elinden alındı. Köylünün sesini duyan yok” sözleriyle yaşananlara isyan eden Darıbükü köyünden Hasan Uysal, “Köy dışında yaşayan kimi köylüler kamulaştırma bedelini aldılar ama köy dışına çıkamayacak durumda olanlara, ‘Su altında kalacak evlerinizin yerine size daha güzel, daha konforlu evler yapacağız’ dediler. Ama sonuç hüsran oldu. Yaptıkları evler brüt 50’şer metrekare. Kimse inşa edilen evleri gelip denetlemiyor. Köylünün yaşam şartlarına uygun mu değil mi, içinde yaşanır mı yaşanmaz mı? Burada köylü nasıl yaşayacak? Hani köylü milletin efendisiydi?” diye konuştu.
‘Ev derdinden köylünün psikolojisi bozuldu’
Kendilerine yeni evlerin köyün içerisindeki boş arazilere yapılacağı sözünün verildiğini dile getiren Uysal, “Üç dört yıldır yeni evlerin nereye ve ne zaman yapılacağını düşünmekten köylülerin psikolojisi bozuldu. Nihayet iki ay kadar önce köyün 1,5 kilometre uzağında yeni evlerin yapımına başlandı. Evet, ev yapıyorlar ama bunlar ev mi oyuncak mı belli değil. Çünkü yaptıkları evlerin 20 tanesi 50, 4 tanesi de 70 metrekare. Örneğin yaklaşık 80 metrekare alanı olan bir eve 43 bin lira istimlak değeri biçilirken, hemen yanında bulunan ve bir değirmen, samanlık ve evden oluşan yaklaşık 150 metrekarelik eve 22 bin lira değer uygun bulunmuş. Bütün bunların neye göre ve kime göre böyle yapıldığını köylüler anlamıyor. Biri bize bunu anlatsın” dedi.
Baraj mağduru köylülerin yeni yapılan evlerde yaşamasının mümkün olmadığını savunan Uysal, şöyle konuştu: “Köylü özgür ruhludur. Onu 50 metrekareye hapsederseniz kahrından ölür. Bizim bu yapılanlara ev demeye dilimiz varmıyor. Çünkü ahırı, samanlığı, ocağı, bahçesi, odunluğu yok. Köylü nasıl yaşamını sürdürecek burada. Bu köylülere zulümden başka bir şey değil. Oysa köyündeki evlerinde yaşayanların atalarından kalan yüzlerce yıllık anıları, hüzünleri ve yaşanmışlıkları var. Bu köy hepimizin ortak dünyasıydı. Şirketler para kazanacak diye köylülere yapılan bunca eziyete değer miydi?”
‘Yetkililer adım atmalı’
Darıbükü Köyünde yaşanan baraj mağduriyetinin büyük bir insanlık ayıbı olduğuna değinilen Yukarı Körüçay Havzası Koruma Platformu’nun konuyla ilgili açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi: “Bölgede yaşayan köylülerin gelecekleri, kendilerinin devre dışı bırakıldığı bir sürecin sonucunda yerel idarecilerin ve yüklenici firmanın insafına bırakılmıştır. Köylüler, adeta yeşil cennetin ortasındaki alışageldiği evlerinden koparılarak betondan kafeslere kapatılmak istenmektedir. Isparta Valiliği ve ilgili bakanlıklar bir an önce durumu yerinde inceleyerek köylülerin mağduriyetlerini giderecek adımların atılmasını sağlamalı. Aksi durumda Darıbükü köyünde yüzlerce yıllık tarihin, kültürün ve rafine bir yaşama kültürünün yanında insanlık da barajın sularına gömülecek.”