ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, küresel rekabetin her geçen gün artarken yerli üretimin hem sektörlerin hem de ülke ekonomilerinin gelişmesinde hayati öneme sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ülkemizdeki çatı sektörünün global arenadaki konumu son yıllarda hızlı bir büyüme gösterdi. Bugün itibarıyla 3 milyar dolar büyüklüğe ulaşarak, dünya pazarının yüzde 1,3’ünü oluşturuyor. Bu önemli bir başarı ancak bununla yetinmeyerek, pazar payımızı daha fazla artırmak için çalışıyoruz.”
“Çatı sektörü malzeme ve uygulamada çok gelişti”
Yavuz, Türkiye çatı sektörünün uygulama ve malzeme açısından çok iyi bir seviyeye ulaştığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Ülkemizde çatı kaplama malzemeleri özellik, kalite ve çeşit açısından çok gelişerek, Avrupa standartlarını yakaladı. Beton ve kil kiremitlerde çatı sistem çözümleri çok iyi bir noktaya geldi. Seramik, arduaz çatı kaplama malzemeleri piyasada yer alıyor. Metal esaslı çatı - cephe kaplamalarıyla sanayi, ticaret yapıları ve sosyal yapılar yeni yüzlere kavuştu. Bitüm ve sentetik esaslı membran çatı kaplama çeşitleri, kalite, özellik ve yangın güvenliği açısından geliştirilerek konutlarda ve sanayide artarak kullanılmaya devam ediyor. Daha yeşil ve sağlıklı bir çevre yaratılmasına katkıda bulunabilecek yeşil çatı adı verilen bitkilendirilmiş çatı sistemleri, çatı altlarının kullanılmasına olanak sağlayacak çatı pencereleri, ısı ve su yalıtım sistemleri, çatılardan enerji üretimini sağlayacak fotovoltaik sistemler, çatılardan yağmur suyu toplayan sistemler artık ülkemizde de kullanılıyor.”
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz
“Kalitesiz ithal ürünlerin ülkeye girişi önlenmeli”
Yavuz, Türkiye’de çok kaliteli ithal ürünler bulunmasıyla birlikte kalitesiz ürünlerin de piyasaya girebildiğini dile getirerek, “Bu kalitesiz ürünler yerine, kaliteli yerli ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor. Kaliteli yerli ürünlerin varlığını güçlenerek sürdürmesinde, tüketicilerin tercihi ve devletin desteği hayati öneme sahip. Tüketiciler kalitesiz ürünlere yönelmemeli. Kaliteli ürünlerin yurt dışında satış ve ihracat imkanı var. Sürdürülebilirliğin en temel yollarından biri de satış kanallarının çeşitlemekten geçiyor. İç dağıtım dağıtım alanlarının da geliştirilmiş, kaliteli olması gerekiyor. Devletten beklentimiz, bu kaliteli malzemelerin üretilmesine takiben kalitesiz ürün ithalatının da önlenmesidir. Yerli üretimin teşvik edilmesini, devlet ihalelerinde yerli malzemelere öncelik verilmesini, bu konudaki kanunun etkin şekilde uygulanmasını çok önemsiyoruz. Bizler yerli sanayici olarak yurt dışında mal satarken çeşitli belgeler, çeşitli kontroller isteniyor. Aynı ürünlerin Türkiye’ye girişinde ise böyle bir kontrol yok. Tabiri caizse elini kolunu sallayarak 3. sınıf ürünler Türkiye’ye girebiliyor. Burada özellikle kalitesiz ürünlerin girişine yönelik Ekonomi Bakanlığı’nın alması gereken tedbirler olduğunu düşünüyoruz” dedi.