Dünyanın en büyük medeniyetlerinden biri olan Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapan aynı zamanda en önemli dini ve askeri merkezlerinden birisi olan Şapinuva'da arkeolojik kazılar başladı.
İHA’da yer alan habere göre; tarihi antik kentte Hitit Üniversitesi tarafından yürütülen kazı, bu yıl tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını nedeniyle belirlenen kurallara göre yapılıyor. Şapinuva kazılarında açığa çıkan ve sayıları 5 bine ulaşan çivi yazılı tablet ve parçanın oluşturduğu arşivde, Hititçe yazılmış olanların yanı sıra Hattice, Hurrice ve Akadca yazılmış idari, dini, askeri ve fal metinleri bulunuyor. Hattuşa'dan sonra Anadolu'nun ikinci büyük tablet arşivi Şapinuva'da bulunurken yazışmalardan elde edilen bilgilerden III. Tuthaliya ve eşi Taduhepa ile kraliyet ailesinin bu şehirde hüküm sürdüğü görülüyor.
"Kral burada olduğu için başkentlik de burada"
Hitit Üniversitesi adına kazıları yürüten Şapinuva Kazı Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, Şapinuva antik kentini 1988 yılında yüzey araştırmaları sonucu bulduklarını belirterek, 1990 yılından bugüne kadar da şehirde kazı çalışmaları ve araştırmaların devam ettiğini söyledi. Bugüne kadar gerçekleştirilen kazı çalışmalarında; mimari yapılar, bu yapılarda pişmiş toprak, metal gibi buluntular ve çivi yazılı tablet arşivi ortaya çıkardıklarını anlatan Prof. Dr. Aygül, “5 bine yakın çivi yazılı tablet var. Hititlere dair Hattuşa'dan sonra Anadolu'da ikinci büyük tablet arşivi buradan çıktı. Tabletler üzerindeki çalışmalardan burasının adının ve hangi kent olduğunu tespit etmek için çalışmalar başladı. Tabletlerle birlikte arkeolojik kazılarda elde edilen Hitit metinlerinde geçen Şapinuva'nın burası olduğunu tespit ettim. Şapinuva, bir dönem Hititler'e başkentlik yapmıştır. Burada büyük kral ve kraliçe yaşıyor. Dini misyonlarını burada yürütüyorlar. Kral burada olduğu için başkentlik de burada. Kral bütün Hitit dünyasını buradan idare ediyor. Ama en önemlisi dini yönden kutsal bir merkez olmasıdır. Burada açığa çıkarılan kurban çukurları olsun, diğer dini ritüellerin yapıldığı mekanlar olsun çok önemli bir dini merkez olduğunu da gösteriyor. Bu kurban çukurlarının özellikle yabancı bilim insanları tarafından arkeolojik kanıtlarının asla bulunulamayacağı yönünde idi. Şapinuva kazılarında açığa çıkardığımız kurban çukurları alanı Hitit arkeoloji dünyasında bir yenilik getirmiştir. Arınma ritüelleri içeren tabletlerden elde ettiğimiz bilgilerden, Şapinuva kentindeki 7 kaynaktan alınan suyun küçük kaplar içerisine konularak bütün Hitit dünyasına arınma suyu (kutsal su) olarak dağıtılıyordu. Bütün bu veriler sayesinde bu şehrin kutsallığını tespit edebiliyoruz.” dedi.
"Kazılar birkaç nesil daha devam edecek"
Salgın kuralları içerisinde 2020 yılı kazı çalışmalarına başladıklarını dile getiren Prof. Dr. Aygül Süel, “Pandemi nedeniyle kazı ekibindeki sayıyı sınırlı tuttuk. 13 kişiyiz şu anda. Ekipler dönüşümlü olarak gelip gidecekler. Pandemi nedeniyle dikkatli bir şekilde çalışmalar yürütülüyor. Ekibimiz burada kazı evinde çalışmalarını yapıyor. Şu anda yayın çalışmaları ve seramik çalışmaları devam ediyor. Şehir çok büyük, 9 kilometrekareye yayılıyor. Biz aşağı şehirde çalışıyoruz. Yukarı şehirlerde olan kalıntılar, mimari izler orada da şehrin devam ettiğini gösteriyor. Orada kazılar başlamadı. Bu kazıların çok uzun yıllar devam edeceğini gösteriyor. Kazılar birkaç nesil daha devam edecek.” diye konuştu.