Mimarlar Odası: Asbestli Bina Karantina Altına Alınmalı



Ankara 7. İdare Mahkemesi yıkımının durdurulmasına karar verdiği tarihi Havagazı Fabrikası ile ilgili Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası basın toplantısı düzenleyerek, uyarılarından sonra bina çevresinde güvenlik önlemleri alındığını, odaların uyarılarından sonra alınan önlemlerin de göstermelik olduğunu duyurdu.

Yıkımı tartışma konusu olan Ankara'daki tarihi Havagazı Fabrikası ile ilgili Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Bulut basın toplantısı düzenledi.

Evrensel'in haberine göre, ATO'da gerçekleşen toplantıda asbestli binaların nasıl yıkılması gerektiği konusunda bilgilendirmede bulunan Bulut, “Yıkım alanı ve çevresi güvelik şeridi ve levhalarıyla çevrilmelidir. Yıkımda çalışan işçilere uygun solunum sistemi koruyucusu ve kişisel koruyucu donanım verilmelidir. İşçilerin kıyafetlerinin değiştirilmesi ve asbestten arındırılması için arınma kabini kurulmalıdır. İşçilerin asbest söküm belgesi olmalı ve işe giriş muayeneleri yapılmış olmalıdır. İşle ilgili risk analizi yapılarak kişisel ve çevresel tehlikeler belirlenmiş olmalıdır” diye açıkladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bu önlemleri almadığını ifade eden Bulut, “Bizim uyarılarımız üzerine göstermelik önlemler alındı. Sigaraya karşı bu kadar duyarlılık gösteren hükümeti asbest tehlikesi konusunda da duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.

Göstermelik önlemler

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan ise binayla ilgili iki önemli konu olduğunu belirterek, “Birincisi bina sanayi arkeolojisi ve kültür varlığı olma noktasında önemli olduğu için dava açmıştık ve dava halen devam ediyor. Bu yüzden de Kültür Bakanlığı, belediyeye binanın yıkılması noktasında izin vermedi ve 'binayla ilgili yargı sürecini etkileme' dedi. İkinci olarak ise binada 350 bin ton asbest var. Bu da işçilerin ve halkın sağlığını tehdit ediyor. Bina yıkılacaksa dahi önceden binadan asbestlerin temizlenmesi gerekiyor. Ancak belediye bu asbestleri temizlemeden binanın yıkıma başlamıştı” diye konuştu. Binanın yıkımı sırasında açtıkları dava neticesinde Ankara 7. İdare Mahkemesi yıkımı durdurma kararını hatırlatan Candan, “Binada bizim uyarılarımızdan sonra brandalar indi. Formalı işçiler alanda dolaşmaya başladı. Ancak bu bina derhal karantina altına alınmalı, o brandalar rüzgarda sallanıyor, çevreye asbestin yayılmasına neden olabilir” diye uyardı. Bina yıkımı konusundaki ihale süreci hakkında ortaya çıkanları da yineleyen Candan, “İlk ihalede muhammen bedel bedel olarak 581 bin lira belirlendi. Bu ihale iptal edilerek, ikinci ihaleye gidildi. İkinci ihalede binadaki asbestin 350 ton olduğunu görüyoruz. Bu ihalede muhammen bedel 13 bin liraya düşüyor” dedi.