“İstanbul’un Tek Kurtuluşu Ada Bazlı Kentsel Dönüşüm”



Yaklaşık 30 senedir Kadıköy bölgesinde proje üreten AE Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erkurtoğlu, kentsel dönüşümü yanlış bir uygulama olarak nitelendiriyor. 10 katlı binayı yıkıp, üzerine 3 katlı bina yapmakla kentsel dönüşüm olmayacağına dikkat çeken Ahmet Erkurtoğlu, bu tür bir dönüşümün kente hiçbir katkısının olmayacağını belirtiyor. Erkurtoğlu, kentsel dönüşümün ada bazlı yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Parseller birleşerek ada bazlı dönüşüm yapılsa kente katkı sunan bir dönüşümün ortaya çıkacağını ifade eden Erkurtoğlu, böylelikle hem depreme dayanıklı hem de kentin dokusuna uygun dönüşüm yapılacağını kaydediyor. Ada bazlı uygulamayı öneren ilk kişilerden biri olduğuna dikkat çeken Erkurtoğlu, “Yıllardır bunu vurguluyorum. Ada birleşmesiyle binalar yükselecek; ancak altyapı, sosyal ve yeşil alanlara daha fazla yer ayrılacak. Kadıköy’de henüz geç kalmış değiliz, yenilenmesi gereken 35-45 bin bina var. Yüzde 10’una yakını yenilendi, yüzde 90’ını kurtarabiliriz” diyor.

“Yüzde 90 yasası çıkarılmalı”

Dönüşümün büyüklüğüne göre Kadıköy bölgesinde kademeli olarak emsal artışı verilmesi gerektiğine işaret eden Erkurtoğlu, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürüyor: “Birleşmeler ada bazlı olduğunda emsal 3 olarak verilebilir. Şu anda binaların 3/2 anlaşma yasasıyla yıkılıyor. Ada bazlı dönüşümün hızlanması için de bu tarz dönüşümde yüzde 90 yasasının çıkarılması gerekiyor. Örneğin, 10 tane parsel toplandı ve yüzde 90’ı projeye onay verdi. 10 kişi ise problem çıkardı. Bu durumda bakanlığın atadığı bir kayyum, bilirkişi, hakem heyeti veya mimarlık ofisleri yeminli ofisler olacak. Yasa kapsamında bakanlığı dönüşüm projesinde sorun çıkaranlara karşı sorun çıkarmayanların haklarını korumak için kayyum devreye girmiş olacak. Projede kayyum bakanlığın verdiği yetkiyle taahhütname verecek. Bu taahhütname ile müteahhit ruhsat alması sağlanacak. İnşaatın kontrolünü yapacak. İnşaat bittiğinde ise, kat mülkiyeti tapularını alıp teslim edecek. Böylece hem sorun çıkarmayanların hem de müteahhidin hakkı korunuyor ve gerçek kentsel dönüşümün yapılmasını sağlayacak. Bu şekilde bir yüzde 90 yasası ile ada bazında uygulamaya geçilebiliriz. Şu an 15 katlı bina yıkılıp, yerine 20 katlı bina yapılıyor ve adına da kentsel dönüşüm deniliyor.”

“Hala geç kalmadık” diyen Erkurtoğlu, parsel bazında kentsel dönüşümden çıkarak ada bazında kentsel dönüşüme geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. İstanbul’un ancak bu uygulama ile kurtulacağına dikkat çeken Erkurtoğlu, şu andaki uygulama ile kentsel dönüşümün İstanbul için bir yük olduğunu ve Kadıköy bölgesini mahvettiklerini belirtiyor.

“Olası depremlerde bir araya gelebileceğimiz meydanlar yok”

Kentsel dönüşümün, deprem riski nedeniyle yapılması gereken bir uygulama olduğuna değinen Erkurtoğlu, uygulamanın yanlış yapıldığına tekrar dikkat çekiyor. Erkurtoğlu, konuyla ilgili şunları aktarıyor: “Fikirtepe’de mantık doğru; uygulama yanlış. Bu bölgede ilk ruhsatı biz aldık. İki senede ruhsatı zor aldık, 9 defa aynı yere proje çizdik. En büyük sıkıntıyı orada biz yaşadık. Fikirtepe’de yeni bir kentsel alan yaratılıyor, 4 emsal veriliyor; ama 80 metrekare ile sınırlandırılıyor. 80 metrekare ile sınırlandırılmasında hiçbir mantık yok. Mimarlar serbest bırakılmalı, metrekare sınırlaması olmamalı. 1,5 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde yeni bir şehir yaratılıyor. Bir kent meydanı yok. Olası depremlerde bir araya gelebileceğimiz meydanlar yok.”

“Deneyimi olmayan kişiler yönetmelik hazırlıyor”

“15 kat yasağının Kadıköy’ün siluetini koruyacağı belirtiliyor. Kadıköy’de Haydarpaşa’yı bir kenara koyun, silueti korunacak bir şey yok. Kadıköy’ü mahvettiler. 1986 yılına kadar Bağdat Caddesi sahil kısmı 3 kat, Bağdat Caddesi’ne kadar olan bölüm 4 kat, Bağdat Caddesi de 5 katlı yapılar vardı. Ondan sonrası serbestti, bir siluet vardı; ama 1986 yılında yapılan bir planla sahilden Bağdat Caddesi’ne kadar olan kısım serbest bırakıldı. Siluetten şu anda bahsetmenin bir mantığı yok” açıklamasında bulunan Erkurtoğlu, şehri kurtaran kararlar değil, günü kurtaran kararların verildiğini söylüyor. 4 ya da 5 yönetmeliğe bakılarak proje çizilmeyeceğine dikkat çeken Erkurtoğlu, Almanya’da 1915 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin halen devam ettiğini, Türkiye’de ise sürekli yönetmeliklerin değiştiğini vurguluyor. Hiçbir deneyimi olmayan kişilerin yönetmelik hazırladığına işaret eden Erkurtoğlu, pratiği bilmeyen teorisyenlerin hazırladığı yönetmeliklerle yönetildiklerini belirtiyor.

“Bağdat Caddesi belli günler trafiğe kapatılsın”

Eskiden konut ağırlıklı olan Bağdat Caddesi’nin şimdi ticari aks olduğunu ifade eden Erkurtoğlu, ünlü cadde ile ilgili iki öneride bulunuyor: “Bağdat Caddesi’nde çok kiralık yer var. Kiralar yüksek ve çok fazla kamyon trafiği var. Cadde üzerindeki projeler hariç hiçbir kamyon Bağdat Caddesi’ni kullanmayacak. Diğer bir önerim de, cadde şu an kan kaybetti. Haftada ya da ayda bir pazar günü Bostancı Köprüsü ile Selamiçeşme Köprüsü’nün arası trafiğe kapatılacak ve insanlar rahatça gezecek. Etkinlikler yapılacak ve keyifli ortamlar yaratılacak.”

Reklam Goruntulenme Bolumu