Ülkelerin global ajandasında yer alan, son dönemin en önemli konularından birinin küresel ısınma olduğunu söyleyen İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, dünyanın önde gelen ülkelerin liderliğinde birçok zirve ve konferans düzenlendiğini ve bu doğrultuda enerji tüketimlerine yönelik kararlar alındığını belirtiyor. Bu konuda öncü niteliğinde olan batılı ülkelerin fosil yakıtlara olan bağımlılığını her geçen gün azaltmaya çalıştığına dikkat çeken Turgay Tanes, İngiltere’nin yakın zamanda yaptığı yatırımlar sayesinde ilk kez enerji ihtiyacını kömür olmadan 24 saat boyunca karşılamayı başardığını vurguluyor. Bu yatırımların çoğunlukla güneş ve rüzgar enerjisine dayandığına işaret eden Tanes, güneş enerjisi bakımından oldukça fakir olan İngiltere’nin bu şekilde atılımlar yaparken, Türkiye gibi bu kaynaklara fazlasıyla sahip olan ülkelerin hızlıca atılım yapmaları gerektiğini vurguluyor.
“Toplumun bilinçlenmesi sektörü şekillendirecek”
Toplumun bu konularda bilinçlenmesi ve daha duyarlı olması müşterilerin gayrimenkul sektöründen beklentilerinin bu doğrultuda şekillenmesine sebep olduğuna dikkat çeken Tanes, yeni yapılan projelerde akıllı ve enerji tasarruflu evlerin standart hala gelmiş olmakla beraber ofis ve AVM projelerinde de enerji verimliliği sağlayan yeni malzemeler ve sistemlerin kullanıldığını kaydediyor. İş GYO olarak her projede çevreye duyarlı ve enerji tasarrufu sağlayacak projeler olmasına özen gösterdiklerini ifade eden Tanes, “Özellikle ofis projelerimizde Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından oluşturulmuş LEED kriterlerine özen göstererek projelerimizi oluşturmaktayız. Bunun en başarılı örneği olan T. İş Bankası Teknoloji ve Operasyon Merkezi projemizde LEED sertifikası almış bulunmaktayız. Aynı şekilde Ataşehir’de inşa edilen İstanbul Finans Merkezi projemizde LEED kriterleri göz önüne alınarak geliştirilecek ve tamamlandıktan sonra sertifika için gerekli işlemlere hızlıca başlanacak. Genel merkezimizin bulunduğu İş Kuleleri için LEED sertifikasına başvuruldu ve yakın zamanda kararın sonuçlanmasını beklemekteyiz. Ayrıca teslimlerine 2018’de başlanacak olan Manzara Adalar projemizde enerji tasarrufu sağlamak için ortak alanların aydınlatmalarının bir bölümü güneş enerjisinden elde edilen enerji ile karşılanacak ve böylece aidat tasarrufu sağlanacak” diyor.
İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes
Ofis binalarına arz hızlıca artıyor
Ofis binaları ve ticari ünitelerin GYO’ların sürdürebilirliği ve sabit gelirleri için önem arz ettiğini belirten Tanes, İş GYO olarak portföylerini bu yönde şekillendirmeye özen göstererek gelirlerinin sürekliliğini sağlayarak büyümeyi sürdürdüklerini söylüyor. Bu koşullar göz önünde bulundurularak oluşturdukları gayrimenkul portföylerinin yüzde 64’ünün ticari üniteden oluştuğunu kaydediyor. Sektöre bakıldığında ekonomik çalkantıların olduğu dönemlerde bu tarz çeşitlendirilmiş portföyü olmayan GYO’ların zorlandığına işaret eden Tanes, bu sebepten ofis binalarına olan önem ve arz hızlıca arttığını vurguluyor. Tanes, son dönemlerde açıklanan piyasa raporlarından edindikleri bilgilere göre, 2016’nın son çeyreğinde 114 bin 300 metrekare yeni ofis alanının tamamlanarak pazara sunulduğuna dikkat çekiyor. Fakat bu hızlı artış karşısında 15 Temmuz darbe girişimi ve akabinde yaşanan olaylar, referandum dönemi öncesinde yaşanan ekonomik belirsizlik, global piyasalardaki istikrarsızlığın ofislere yönelik talebin düşmesinde etkili olduğuna değinen Tanes; Amerika başkanlık seçimleri, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, Asya’da yaşanan politik gerginliklerin piyasaların reaksiyon vermesine ve doların yükselmesine sebep olduğunu belirtiyor. Arz ve talepte yaşanan bu dengesizliğin doların Türk Lirası karşısında güçlenmesine sebep olduğunun altını çizen Tanes, 2017’nin ilk çeyreğinde ofis pazarının, son zamanlarda yaşanan döviz kurundaki hareketlilik ve inşaatı tamamlanan projelerdeki boşluk oranlarının artmaya devam etmesiyle, dolar bazlı kiralarda düşüşün devam ettiğini söylüyor. Bütün bu faktörler göz önüne alındığında dolar ile kiralama yapan şirketlerin kiralama politikalarında değişikliğe giderek TL’ye dönmelerine ve kira fiyatlarında aşağı yönlü revizyon yapmalarına sebep olduğuna dikkat çeken Tanes, kiralamanın işlem hacmi açısından ise, bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 11, geçen senenin aynı dönemine kıyasla da yüzde 30 oranında düşüşler olduğunu kaydediyor.
GYO’ların yatırımlarını belirleyecek ana unsurlar
Türkiye’de gayrimenkul sektörünün ülkenin genel ekonomisiyle doğru orantılı bir seyir gösterdiğini, büyüme ve kârlılık dinamikleri açısından da farklı parametrelere sahip olduğuna değinen Tanes, gayrimenkul sektörünün değişkenlerinin dikkatli bir biçimde ve belli bir vadelerle analiz edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu tarz değişkenlerin etkisinin büyük olabildiği zamanlar olduğu gibi diğer zamanlarda etkisi tam tersi olabileceğine işaret eden Tanes, “Günümüz için sektördeki yatırımları belirleyen ana unsurlardan biri sürekli artmakta olan altyapı yatırımları ve bu yatırımların sayesinde oluşan etkili ulaşım bölgeleridir. Biz de İş GYO olarak gelişim potansiyeli hep çok yüksek olmuş ve bunu da geçmişteki değerleriyle göstermiş bölgelere yoğunlaştırarak, katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Manzara Adalar projemizin yer aldığı Kartal bölgesi ve Tuzla’da yeni başlayacağımız proje, ulaşım açışından hızlıca gelişen ve İstanbul’un yeni merkezi haline gelen bölgeler doğru bir tespit ile öngörülerek geliştirildi” diyor.
Bir diğer önem arz eden unsurun da projenin konumu olduğuna dikkat çeken Tanes, İstanbul’un gelişime çok açık bir şehir olarak farklı projeler ve alt yapı çalışmalarıyla beraber hızlıca değerlendiğini kaydediyor. Finans merkezi ve 3. Havaalanı gibi projelerin bulunduğu bölgeye yatırımcıyı çekerken, aynı zamanda bölgenin değerlenmesine ve gelişmesine de katkı sağladığına değinen Tanes, konuya şu örneği veriyor: “2017 yılında Ümraniye, Maslak bölgelerinde ofis kiraları sabit kalırken İstanbul Asya yakasında İstanbul Doğu bölgelerinde kira fiyat artışı oldu. Ataşehir ve Kartal gibi bölgelerde 2019 yılı ve sonrasında hayata geçecek toplu ulaşım güzergâhları yatırımları daha fazla arttıracak.”
İstanbul gibi hızla büyüyen şehirlerdeki eski endüstriyel bölgelerin değişime uğrayarak günümüz şehircilik ihtiyaçları karşısında yeniden sınıflandırılmaya başlanmasının da diğer önemli bir unsur olduğunun altını çizen Tanes, devlet teşvikleriyle, İstanbul’daki bazı endüstriyel bölgelerdeki arazi kullanımlarının endüstriyelden ticaret ve konut alanına çevrilmesine karar verilmesinin yatırımların da dikkatini çektiğini söylüyor. Tanes, Topkapı’da yer alan ve NEF ile birlikte yürüttükleri İnistanbul projelerinin eski Şişecam fabrikasının bulunduğu alan üzerinde şekillendiğini sözlerine ekliyor.
Türkiye’de gayrimenkul sektörünün her zaman gücünü koruyacağına inandıklarını ifade eden Tanes, global ve yerel ekonomik belirsizlikler olduğu dönemlerde gayrimenkul sektöründe de zaman zaman bekle-gör dönemleri yaşanabildiğine dikkat çekiyor. 2017 yılında büyümenin devam edeceğini kaydeden Tanes, konut satışlarının artacağını ve prim oranlarının makul seviyelere geleceğini öngördüklerini belirtiyor.