UIA (Union of International Architects/Uluslar arası
Mimarlık Birliği) tarafından her üç yılda bir verilen ‘Altın Madalya’nın bu
yılki sahibi, Meksikalı mimar Teodoro González de León oldu. Yaşam boyu süren
bir mimarlık pratiğini onurlandırmak adına verilen UIA Altın Madalyası, bir
dönemi, kendi sosyal gerçekliğini ve geleneklerini yansıtan ürünleriyle
mimarlığa adanmış bir hayata dikkat çekmek üzere dağıtılıyor. Ödül León’a
23’üncüsü Torino’da düzenlenecek UIA Mimarlık Kongresi’nde verilecek.
1984 yılında ilk olarak verilen madalyanın amacı, Sanat, Bilim ve Sosyal
Bilimler alanlarında dağıtılan Nobel Ödülü’ne eş prestijde bir ödül dağıtmaktı.
Ulusal veya özel herhangi bir çıkar amacı gütmeyen bu uluslararası ‘şan’, bir
mimarın meslektaşları tarafından layık görüldüğü en büyük onurlandırmalardan
birisi olma özelliği taşıyor. İnsanlık ve topluma bulunduğu katkılar ve mimarlık
sanatının tanıtılmasındaki etkileri dolayısıyla yaşayan bir mimara verilen bu
ödül, mimarın tüm hayatı ve kariyeri göz önüne alınarak başarılarının
tanınmasını öngörüyor.
Altın Madalya’nın sahibini belirlemek amacıyla Bratislava’da toplanan UIA
jürisi, Gaetan Siew’in başkanlığındaki şu isimlerden oluşuyordu: Jordi Farrando
(İspanya), Donald J. Hackl (Amerika), Louise Cox (Avustralya), Martin Drahovsky
(Slovakya), Giancarlo Ius (İtalya), Mauricio Rivero Borrell (Meksika), Seif
Alnaga (Mısır) ve Wolf Tochtermann (Almanya).
Ortaya çıkışından bu güne UIA Altın Madalyası’na layık görülen isimler ise
şunlar:
Hassan Fathy (Mısır), 1984 Reima Pietila
(Finlandiya), 1987 Charles Correa (Hindistan), 1990 Fumihiko Maki (Japonya), 1993 Rafael Moneo
(İspanya), 1996 Ricardo Legorreta Vilchis (Meksika),
1999 Renzo Piano (Italya), 2002
Tadao Ando (Japonya), 2005
1926 yılında Meksika’da dünyaya gelen Teodoro González de León, 1942-1947
yılları arasında Meksika National School of Architecture’da eğitimini
tamamladıktan sonra, Fransız hükümeti tarafından özel bir bursla gönderildiği Le
Corbusier Atelier’de çalışma fırsatı buldu. 1949 yılına dek devam eden bu
deneyimi sırasında özellikle St Dié fabrikası projesinde etkin olarak yer alan
Léon, 1950’de mesleki pratiğini devam ettirmek üzere Meksika’ya geri döndü.
Kamusal binalardan konut ve residence’lara, kamusal mekanlar, park ve
bahçelere dek uzanan geniş bir yelpazede etkinlik gösteren mimar’ın en ünlü
yapısı, 1970-80 aralığında uygulana Brezilya’daki Meksika Konsolosluğu. Léon’un
diğer tanınan işleri arasında Meksika Koleji, Abraham Zabludovsky ile birlikte
tasarladığı INFONAVIT binası, Francisco Serrano ve Aurelio Nuño ile ortak
projeleri olan Villahermosa’daki Tomás Garrido Canabal Park’ının yanısıra, çok
daha yakın tarihli projeleri olan Vrecruz’da Tajin sitinde yer alan Arkeoloji
Müzesi ve Berlin Meksika Konsolosluğu sayılabilir.
Teodoro González de León’un işleri, sürekli yenilenen, zenginleşen ve yeniden
yorumlanan diyalektiğiyle modern mimarlığa eklemleniyor. Kelimenin olumsal
anlamıyla ‘anıtsal’ bir mimarlığa imza atan León, malzemelerin, aydınlatmanın ve
farklı dokuların zekice kullanımıyla, kentsel ve doğal bağlama oturarak belli
bir zamansal aralığa cevap arıyor.
|