Taştan ve Hayallerden Bir Kale

STRONG>Maryline Martin bir zamanlar bir iş bulma ajansında çalışıyordu. Ancak oradaki sahtekârlığın ve yapmacık ortamın kendisini çok öfkelendirdiğini söylüyor. Martin, "İşsizler için dünyanın bu küçük köşesinde işe yarar bir şey yapmaya karar verdim" diye anlatıyor. Çocukken kaleleri, prenses ve şövalyeleriyle Orta Çağ'a büyük hayranlık duyuyordu. Bu yüzden Orta Çağ teknik ve aletleriyle bir 13'üncü yüzyıl şatosu inşa etmeye karar vermiş. Demirden yapılan aletler ve hiç elektrik kullanmadan. Guédelon adındaki şato şimdi 67 çalışanı, yılda 3,25 milyon dolarlık bütçesi ve 315 bin kişilik ziyaretçi sayısıyla kendi kendini idame ettiren bir işletme.

Guédelon'un hedefi esasen akademik ve eğitim amaçlı. 1241 yılında kullanılan inşa tekniklerini keşfedip öğrenmek. İlk temel taşı 1997 yılında yerleştirildi. Su anda ise yuvarlak kuleleri, büyük holü ve kubbeli tavanlarıyla şatonun kaba hatları belirginleşmeye başladı. Duvarlar artık iyice yükseldiği için taşlar bir makara sistemiyle yukarı çekiliyor. Makara sisteminin merkezinde içinde yürüyen bir adamın olduğu ahşap bir tekerlek var. Terk edilmiş bir kırmızı taş ocağı ve kil, kum ve su bulunan etrafındaki meşe ormanı Martin tarafından satın alınmış. Aynı zamanda komşusu olan ortağı Michel Guyot yakınlardaki Aziz Fargeau Şatosunu restore etmiş. İşçiler ihtiyaçları olan kereste, harç ve kiremitleri kendileri yapıyor. Neredeyse tüm taşlar taşocağından geliyor. Paris'te Pont Neuf köprüsü gibi ulusal anıtların restorasyonunda çalışmış olan inşaat direktörü Florian Renucci, "En zoru aslında o dönemin mantığını anlamak. Bir şato inşa etmek için bir mamut yemek ya da dünyanın düz olduğuna inanmak zorunda değilim. Ancak süreci aslına uygun hale getirmek için kafamı çalıştırmalıyım" diyor.

O dönem ve dönemin inşaat teknikleri konusunda bilinmeyen çok şey var ve tarihçiler birçok konuda hemfikir değil. Bazıları Guédelon'un yeterince gerçeğine uygun olmadığını düşünüyor. Strasbourg Üniversitesi'nde Orta Çağ Mimarisi dersi veren Jean- Jacques Schwien, büyük kulenin zemininde bir kapı olmaması gerektiğini çünkü "kapıların sadece 15'inci yüzyılda bu tip yapılara eklendiğini" söylüyor. Ancak Martin ve Renucci her bilinmeyeni açıklamak zorunda olduklarını düşünmüyor. Her halükarda birçok şeyi keşfettiklerini düşünüyorlar. Örneğin kireç bazlı bir harç tarifi ve dönemin kubbelerini yapmak için kullanılan tekniği yeniden keşfetmişler.

Muhteşem holü, ailelerin konaklayabileceği odalar, büyük merdivenleri ve yaklaşık 29 metre yüksekliğinde kulesiyle beraber şatonun önümüzdeki 12 ila 15 yıl içinde bitirilmesi planlanıyor. Ancak buradaki amaç inşaatın bitmesi değil, inşaat süreci. Martin'e göre Guédelon "Çılgın bir macera". "Son taşı koyduklarında çok ama çok trajik olacak" diyor.

New York Times, Steven ERLANGER