Tarihi Yarımadada Araç Tüneline Hayır!
Belki henüz çok fazla tartışılmadı, konuşulmadı ama gazeteler şimdi de tarihi yarımadaya bir araç tünelinin bağlanması için bir uluslararası ihalenin yapıldığını yazıyor. Bu ihale yap-işlet modelinde olduğu için bütçesiyle ilgili herhangi bir denetim de yok. Üstelik herhangi bir nedenle araç geçişi gerçekleşemez ise, -diyelim ki STK’lar karşı
İstanbul’un Eminönü ile Venedik’in
San Marco meydanları arasında nasıl bir fark var? Her ikisi de
dünyanın en eski liman kentlerinde yer alıyor ve kentlerin deniz kenarındaki en
önemli meydanları. İkisinin de çevresinde tarihi ticari alanlar, yönetim
binaları ve anıt yapılar var. İstanbul’da Yenicami,
Venedik’te San Marco kilisesi bütün görkemleriyle bu mekânları
eşsiz kılıyor. Ancak Eminönü meydanı, kentin hiç şüphesiz en canlı yeri, yakın
zamanlarda nasıl olduysa bir otoyol kavşağına dönüşmüş durumda. Belediyenin el
atmadığı arka sokaklarda, binlerce yıldır olduğu gibi, Tahtakale’de,
Sultanhamam’da, Mercan’da, Mısır Çarşısı’nda hayat bütün canlılığıyla devam
ediyor. Belediyenin yıktığı, düzenlediği alanlar ise cansız. Ne olduğu belli
olmayan boşluklara ve otoparklara dönüşmüş durumda. Bu iki kentte olan bitenler
nasıl yorumlanabilir? Venedik ölü bir kentte canlı bir beyne sahip, İstanbul
canlı bir kentte ölü bir beyne! |
-
Korhan bey,Yeni Boğaziçi Lastik tekerlekli geçiş projesinin yaratacağı ulaşım ve onun yaratacağı çevre sorunlarından bahsetmiş.Doğru.Marmaray Raylı ulaşım sistemi tarihi Yarımadanın artık son ulaşım sistemi güzergahı olmalı ve artık dokunulmamalı idi.Kazlıçeşme -Göztepe Kavşağı arasına yapılacak olan tüp geçit+kavşak projesi Kazlıçeşme ve yakın çevresi trafiğini yoğunlaştırabilir.Anadolu yakasındada D100 karayolunu yoğunlaştırabilir.Kazlıçeşme hafriyat kotunda tarihi eserler çıkabilir.İnşaat süresi uzayabilir,proje değişebilir.Göztepe Kurbağalı derenin daha önceki yıllarda bir haliç olduğu yazılıdır.Yumuşak zemin çıkabilir.İstanbul boğazı 3. Boğaz Köprüsü yerine bu sistemin öne çıkarıldığını sanıyorum.Kendi adıma Sarıyer Beykoz arasında ve boğaz altı tüp Geçit+yer yer zemin otoyolu,yeryer orman altıotoyolu projesi hayal etmiştim.Yapılan her projenin faydalı yönleri vardır.İstanbul Tarihi yarımadası Tarih,Turizm ve Ticaret ağırlıklı bir yapıya kavuşturulmalıdır.Fatih nüfusu azaltılmalı konutların katsayıları azaltılmaldır.Yeşil alanlar çoğaltılmalıdır. YANITLA
-
Yazarımızı önemli bir konuya temas ettiği için tebrik ederim. Ancak bir önemli konuya da ben temas etmek durumundayım. Yarımadanın Güneyinden itibaren; Sultan Ahmet camii ve külliyesi, Ayasofya camii, Topkapı sarayı Beyazıt Camii ve külliyesi, Şahaser Süleymaniye camii ve külliyesi, Fatih Camii ve külliyesi, Bozdoğan su kemeri, (Valans değil adını doğru koyalım...) Asıl İstanbul'un altı kayaçlarla dolu olduğunu unutmadan... Bu eserlerin temellerinin kat kat tonozlarla pekiştirildiğini hatırlayalım. Bu tüneller bu yapıların temellerini nasıl etkileyecek çok iyi düşünelim. Mesela hasbel kader Süleymaniye külliyesinin temel yapısını bir tesadüf eseri içine girip gezen ve tetkik eden bir kişi olarak böyle bir tünel yapılanmasının bu tarihi eserleri yok edeceğinden asla şüphem yoktur. Derhal ama derhal bu projeden vaz geçilmelidir. Yapımı ise tarihimize ihanet ile eşdeğer olacağı kanaatindeyim. Geç olmadan bu tür bir yapılanma durdurulmalıdır. YANITLA