Sular özelleştirilemez
Suyun yönetimi kamuda mı, yoksa özel sektörün elinde mi olmalıdır? Bence suyun yönetimi mutlaka kamuda olmalıdır. Zaten dünyada da birçok ülkede suyun yönetimi kamu eliyle yapılmaktadır. Ama son yıllarda belirli finans çevreleri ve kurumlarının izledikleri küresel politikalar çerçevesinde suyun yönetiminin kamu elinden alınıp özel şirketler eliyle yürütülmesi politikaları uygulamaya konuldu. 2002 yılına kadar dünyanın 56 ülkesinde özel su şirketlerinin işletmeye
geçtiklerini biliyoruz. Bunun dışında finans kurumları da daha çok özelleştirme
şartına bağlı olarak gerek yapısal uyum kredilerini gerekse doğrudan yatırım
kredilerini özelleştirme şartına bağlı olarak vermeye başladılar. Bizim
Cumhuriyetin kuruluşundan beri örgütlediğimiz kamu yapısı da Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğü'nün kapatılması ve il özel idarelerine devredilmesi durumuna
dönüşüyor. Bu da dünyada esen küresel rüzgârların su yönetimine Türkiye'deki
yansımaları olarak değerlendirilebilir. Kamunun başarılı olabilmesi için kendini yenileyebilmesi, değişen koşullara ayak uydurabilecek birtakım reformlar yapabilmesi gerekiyordu. Bu reformların yapılamaması yüzünden kamunun başarısız olduğunu söylemek mümkün değil. Kamuyu devreden çıkardılar Bu reformlar niye yapılamadı? DPT raporlarında sürekli olarak kamu yönetiminin geliştirilmesi önerileri yapıldı. Yani bunu devletin bir başka kurumu yaptı. Ama Türkiye plan anlayışı yerine daha çok pilav anlayışını ön plana çıkardığı dönemden itibaren bu yapı su yönetiminde de etkili oldu. DPT raporlarının çoğunda kamu yönetiminin daha verimli hale getirilmesi gerektiği biçimindeki başlıkların altında yazılı olan maddelere uyulmadı. Bu da su yönetiminin yapısında aksamalara neden oldu. Daha sonra bunlar, "Bu işin altından kamu yönetimi kalkamıyor. O nedenle de özelleştirelim" biçimindeki yaklaşımları getirdi. Bir kere su yönetimi merkezi planlaması mutlaka çok otoriter bir kamu kurumunun elinde olmalıdır. Neden otoriter bir kamu kurumu elinde olmalı? Bu sözlerinizle sonsuz özgürlükçü aydınlarımızı ürkütmekten çekinmiyor musunuz? (Çok gülüyor) Su yönetimi merkezi planlamasının çok dikkatli bir şekilde yapılması gerekiyor. Türkiye'nin su kaynakları çok değişik oranlarda, çok değişik yoğunluklarda ülke geneline dağılmış durumda. Aynı şekilde yağışlar da Türkiye genelinde farklı. Yani Doğu Karadeniz Bölgesi'ne 2.500 milimetre yağış düşerken Konya Ovası'nın ortasında 250 milimetre düşüyor. Dolayısıyla Türkiye'nin belirli yerlerinden su transferi yapma ihtiyacı doğabileceği günlere doğru geliyoruz. Dünya Bankası'nın su yönetimi için kamusal yapılanma şeması çizdiği ama bunun bir türlü yapılamadığı haberleri var. Bu niçin yapılamıyor? Dünya Bankası bir süre önce tavsiye niteliğinde bir rapor yayımladı. Bu raporda günün koşullarına göre bir yeniden yapılanma modeli öngörülüyor. Bunu önerirken merkezi yapılanmadan çok bir bölgesel yapılanma önerisini de içerisinde saklıyor. Peki, bölgesel bir yapılanma Türkiye'nin koşullarına uygun olur mu?
|