Dünya önümüzdeki 30 yılda enerji ihtiyacını karşılamak
için 16 trilyon dolar harcayacak ve önlem alınmazsa 2020 yılında fosil yakıt
rezervlerinin yarısı tükenmiş olacak. Türkiye ise her yıl enerji ithalatına 48
milyar dolar ödeyerek ekonomisini, her bireyin yılda en az 5 ton karbondioksit
üretmesi nedeniyle de çevreyi ciddi bir zarara uğratıyor. Ve bugün dünyada ve
ülkemizde konutlar tek başına toplam enerji tüketiminin ortalama yüzde 35 ila
40'ını kullanarak mevcut durumun hızla kötüleşmesine neden oluyor. Bu nedenle
sık sık enerji tasarrufu kampanyaları gündeme geliyor. Ne var ki bu
kampanyalarda pek de konuşulmayan bir konu olan izolasyon nedeniyle ülke ciddi
kayıplara uğruyor. Türkiye ısınmak için çok daha soğuk
bir iklime sahip olan Almanya'nın 10 katı kadar enerji tüketiyor. Isı yalıtımın
önemini çok önceleri fark eden Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika Birleşik
Devletleri'nde kişi başı ısı yalıtımı malzemesi tüketimi Türkiye'nin 10-12 katı
kadar. Yalıtım sanayicileri ise bu noktada düşük faizli, uzun vadeli yalıtım
kredilerinin yanı sıra yalıtım ürünleri ve uygulamalarında KDV'nin yüzde 1'e
inmesini bekliyor. Ayrıca az enerji tüketene düşük, çok tüketene yüksek fiyat
uygulanması da bir başka teşvik yöntemi olarak görülüyor.
XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Ulu
konuyla ilgili olarak binalarda doğru ısı yalıtım uygulamaları yapıldığı
takdirde ortalama yüzde 50 daha az enerji tüketerek ısıtma ve soğutma
yapılabileceğini vurguluyor. Pasif ev 20
kat az enerji tüketiyor
Yalıtım konusunda oldukça önemli adım Türkiye'de ısınmak için harcanan
enerjinin ortalama 20 kat daha azını harcayan Almanya kökenli pasif ev
standardı. 1988'de Almanya'da, Prof. Bo Adamson ve Dr. Feist tarafından
hazırlanan "Pasif Ev" kavramı ultra düşük enerji kullanılarak ısıtılan yapıları
temsil ediyor. İlk "Pasif Ev" 1990 yılında Almanya/Darmstadt'da inşa edildi.
1996 yılında ise bu standardı teşvik ve kontrol etmek amacıyla Pasif Ev
Enstitüsü kuruldu. "Pasif Ev" standartları, binanın ısıtma enerjisi tüketiminin
yılda metrekare başına 15kWh'in altında kalmasını hedefleyen yalıtım sistemi ve
ısıtma donanımı kullanılmasını zorunlu kılıyor.
Ancak pasif ev sadece ısıtma enerjisini değil ayrıca iç hava değişimi,
aydınlatma ve sıcak su için kullanılan enerjileri de düşük tutmayı hedefleyen
bir bütün. Bu tip yapılarda, düşük enerji tüketim hedefinin sağlanması için asıl
koşul binanın dış kabuğunda yapılan ısı yalıtımı uygulaması. Bu tip evlerde
ısıtma enerjisi tüketimi çok düşük düzeyde olduğu gibi yalıtımı şartnamelere
göre yapılmış bir müstakil ev yılda 3 ton daha az karbondioksit yayıyor.
AB ülkeleri ise 2019'dan itibaren, inşa edilecek olan tüm binaları pasif ev
olarak yapmak üzere anlaşma sağladı ve şu anda gerekli kanun, yönetmelik ve
prosedürler üzerinde çalışılıyor. Almanya'da hali hazırda 30 bin civarında
konutta "Pasif Ev" uygulaması yapılmış durumda. Pasif ev konsepti İngiltere'de
uygulandığında geçerli regulasyona göre yüzde 77 ve üzerinde verimliliğe ulaşmak
olası. Enerji tüketimindeki bu azalma karbon emisyonlarında ise yüzde 95'e varan
düşüş ve ev halkının dünya üzerinde karbon ayak izinin azalmasını
sağlıyor. "Pasif Ev" Kriterleri
nedir?
"Pasif Ev"ler için öncelikle binaların güneşe doğru dizayn edilmesi
gerekiyor. Bina dış kabuğunda mutlaka iyi bir ısı yalıtımı sistemi uygulanması
pasif evlerin en önemli kriterlerinden biri. Pasif Ev standardına göre; yıllık
enerji harcamasının 15 kWh/m2'nin altında olması gerekiyor. Isı yalıtımının yanı
sıra ısı sızdırmayan enerji verimli pencereler kullanılması da "Pasif Ev"lerin
bir başka şartı. Bu evlerde havalandırma pencere açılarak yapılmıyor, iyi
tasarlanmış mekanik havalandırma sistemleri kullanılıyor. Ve bu sayede
havalandırmadan kaynaklanan kayıplar yüzde 90'a varan oranlarda azaltılıyor.
Geçtiğimiz günlerde pasif ev kavramı Türkiye'de de tartışıldı. Konu Dow Bina
Çözümleri tarafından bir seminerle gündeme getirildi. Konuyu gündeme getiren Dow
Bina Çözümleri Bölüm Başkanı Durmuş Topçu'ya göre, bu yüksek verimlikli sistemin
Türkiye'de standart olarak uygulanması halinde, değişken ve sürekli artan enerji
fiyatlarından etkilenmeden yaşamak mümkün. Topçu ayrıca pasif evin hem
yaşayanlar hem çevre için fosil yakıt emisyonlarını düşürerek yarattığı olumlu
katkıya da dikkat çekiyor.
|