Kızılay’a Meydan: Ya Özerklik Sorunu?
Demokrasiyi feda ettiğinizde, meydanlar diktatörlere kalır. Bu tür eğilim gösterenlerden meydan talep etmeden önce, uzun uzun düşünmekte yarar vardır. Çünkü otoriter bir anlayışın ve liderliğin inşasında dikkate değer bir mesafenin alındığı bir aşamada, bu otoriter liderliğin inşasına ondan çözüm isteyerek kritik bir tuğla da siz koyuyor
![Kızılay’a Meydan: Ya Özerklik Sorunu?](http://www.yapi.com.tr/480x268.jpg)
Merkezi yönetimin yerel yönetimlerle ve özel olarak da belediyelerle ilişkisi
her dönemde belli gerilimlere konu olmakla birlikte, mevcut hükümetin ve
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan Başbakanlık’a gelen Sayın Tayyip
Erdoğan’ın belediyelere yaklaşım ve müdahale biçimi, bu ilişkiyi daha da ilginç
hale getirmiştir. Özellikle İstanbul’da yapılan yatırımların büyük bölümünde,
Başbakan’ın kendi sorumluluk alanının çok ötesine geçen ve belediyelerin
içişlerine müdahale anlamına gelebilecek türden davranışlarına sık sık şahit
oluyoruz. Selden 3. köprüye, tüp geçitten otellerin emsal artışlarına kadar
birçok konuda, bu konulardan birinci derecede sorumlu Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir Topbaş susuyor, Başbakan gerekli kararları veriyor ve basına
açıklıyor. |
-
Yerel yönetimlerin neden bu şekilde davrandıkları çok açık, makamlarını kaybetmekten korkuyorlar, amaçları hiç bir zaman hizmet etmek değil de bulundukları konumdan çıkar sağlamak olduğundan, yetenekleri varsa bile geleceği görmek istemiyorlar. O kadar saçma bir durum ki, hangilerine yorum yazmak gerekir bilmiyorum. Bir komplo teorisine göre İstanbul'da İBB'nin yapmaya çalıştığı; UNESCO'nun geçici listesinde yer alan bölge-yapıları korumayıp, UNESCO'nun listesinden çıkıp, tam da 2010'da burayı istedikleri gibi ranta açmak... Ne kadar doğru bu da tartışılır aslında ama çok da sıradışı gelmiyor bana. Yol demek asfalt demek değil! Bu zihniyeti ıslah etmek gerektiğini düşünüyorum. Asfalt olacak olsa bile, bir yol yapımında sıkıştırılmış toprakla üst tabaka olan asfalt arasına demir ızgara donatılı betonarme plak yerleştirilmesi gerektiğini, drenaj sisteminin yapılması gerektiğini göz ardı etmemek gerekir. Ama ne yazık ki kapitalist ve liberalist bir ekonomiye böyle bir yönetimde sahip olduğumuzdan her açılan ihalede, her atılımda piramidin en üstündekilerin bundan bir şeyler elde edeceği şüphesiz... Önümüzdeki yıllar daha önce olduğundan da zor geçecek.. YANITLA
-
bu ne korkaklık..Bir de şehir plancısı olacak bu başkan... YANITLA
-
Süratle normalleşmeye ve akıllarımızı devşirmeye gereksinimimiz var. Bütünü görme yetisini kaybetmek üzereyiz. İşte bu nedenle şehiri algılama eksikliği ortaya çıkmaktadır. Sadece Kızılay yayaya açılsa ne olur? Elde Gökkuşağı, 50 civarında alt geçit, halen inatla sürdürülen AVM ve otel projeleri var. Siz bu şehrin 5 yıl sonrasını düşünebiliyor ve planlayabiliyor musunuz? İşte bütün mesele bu. 20 yıl önce Istanbul nasıl bilgisiz ve cahillikten kördüğüm haline geldiyse Ankara da fazla değil 3-5 sene sonra aynı hale gelecektir. Şimdiden sıkışan trafik bir gösterge. Çünkü kafa aynı kafa. Kim bilir belki de birileri Ankara'ya da köprü ve tüp geçit hayal ediyorlardır. Osmanlının lale devri gibi... YANITLA