ürkiye'nin her geçen gün dış ticaret hacmini geliştirmesi ile birlikte limanlar ayrı bir önem kazanıyor. Günümüzün sert rekabet koşulları altında hız kavramı daha da ön plana çıkmaya başladı. Kalite, fiyat gibi kavramların yanı sıra malların tam zamanında yerine ulaştırılması da son derece öncelik kazandı. Fakat Türkiye'nin limanları son yıllarda dinamizm kazanan Türkiye'nin dış ticaretini taşıma noktasında oldukça sorunlar yaşıyor.
İhracatçıların, ithalatçıların ve taşıma operatörlerinin limanlardan beklentileri çok açık: Malların kısa sürede, güvenli ve ekonomik olarak sevk edilmesi. Fakat Türkiye'de limanların farklı mülkiyet yapıları bu alanda ortak bir strateji oluşturulmasını engelliyor. Türkiye'deki liman kuruluşları 3 ana grupta kategorize ediliyorlar: Özel limanlar, özelleştirilmiş limanlar ve devlet limanları.
Verimli kullanılmıyor
Son yıllarda esen özelleştirme rüzgarından limanlar da nasibini alıyor elbette. Bizce doğrusu da bu zaten. Çünkü devletin limanlardan talep edilen yatırımları yapabilme gücü yok. Yatırım yapılmadığı müddetçe de limanların verimli bir şekilde kullanılmaları çok zor. Çünkü Türkiye'deki limanlar kapasite olarak çok küçükler ve ölçek ekonomisinin çok uzağındalar. Kaba bir örnek vermek gerekirse Türkiye'nin 2004 itibariyle tüm limanlarının toplam konteyner elleçlemesi 3 milyon TEU iken, Dubai'nin elleçleme kapasitesi 6 milyon, Rotterdam'ın ise 8 milyon TEU'yu geçiyor.
Bu açıdan bakıldığında yapılacak yeni yatırımların eşliğinde ölçek ekonomisinin sağlanması hem maliyetler, hem de hız açısından oldukça önemli.
Türkiye ihracatının yüzde 50'sinden fazlasını gerçekleştiren İstanbul, liman konusunda hayli önde. MARLİM'e bağlı Kumport, Marport, Mardaş gibi kuruluşların yanı sıra TCDD'ye ait Haydarpaşa ve Derince limanları İstanbul'un yükünü çeken önemli limanlar arasında.
Liman 2004 Payı (%)
İZMİR 804563 %26
MERSİN 532999 %17
KUMPORT 483831 %16
MARPORT 462009 %15
HAYDARPAŞA 316982 %10
GEMPORT 204893 %7
MARDAŞ 132566 %4
BORUSAN L. 82806 %3
ANTALYA 18387 %1
Türkiye Toplamı 3081351
Haydarpaşa Limanı ve gar çevresinin taşınması ile ilgili gelişmeler İstanbul ticaretini oldukça yakından ilgilendiriyor. Haydarpaşa projesi olarak lanse edilen ve yaklaşık 5 milyar dolara mal olması beklenen projeye göre Devlet Demiryolları'na, gar ve liman alanını, otel, iş merkezi ve turizm yatırımları ile spor alanları şeklinde değerlendirmek için yetki verilmesi planlanıyordu. Fakat gelen tepkiler sonucunda proje şimdilik kaydıyla rafa kaldırılmış gözüküyor.
Anadolu yakası avantajlı
Eskiden gemilerin yükleme ve boşaltma yaptırabilmek için sıraya girdikleri Haydarpaşa Limanı, Ambarlı Limanı'nda özel sektör devreye girdikten sonra oldukça sıkıntılar günler geçiriyor. Limanın artan talebe karşılık fiziki kapasite ve araç-gereç yönünden yetersiz kalması sıkıntının en büyük sebeplerinden birisi. Ambarlı Limanı'nda işlem gösteren özel sektör firmaları verimli ve hızlı çalışmalarının meyvelerini alıyorlar. Demiryolları'na ait olan Haydarpaşa Limanı ise kıt imkanlarla özel sektörlerle rekabet etmeye çalışıyor.
Her şeye rağmen Anadolu yakası, liman işletmeciliği için daha uygun bir konumda. Hinterland açısından bakıldığında Anadolu yakasının Avrupa yakasına göre daha avantajlı olduğunu görüyoruz, demiryolları ise belli başına bir avantaj.
Sonuç olarak limanlar dış ticaretin en önemli ayaklarından birisi. Limanlar konusunda yaşanacak gelişmeler de hem ihracatçıyı, hem de ithalatçıyı oldukça yakından ilgilendiriyor.
|