br />
Resepsiyonun ev sahipliği yapan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı
Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, sözlerine; “Bu akşam, ilk günkü heyecanını
son güne kadar sürdüren, İstanbul için aşkla hizmet üreten bir ekibin Başkanı
olmanın gururu ile sizlere hitap ediyorum” diyerek başladı. Başlayan her şeyin
bir sonunun olduğunu ve bu anlamda da İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti
etkinliklerinin de sonuna gelindiğini aktaran Avdagiç, “Ama sadece zamanla
kayıtlı olan etkinliklerin nihayetine geldik. Çünkü İstanbul'un kültür başkenti
olmasının diğerlerinden bir farkı vardır. O da İstanbul için ‘kültür
başkentliğinin’ zaten ezelli ve ebetli bir nitelik olmasıdır. İstanbul,
yeryüzünün öncesiz ve sonrasız kültür başkentli olma özelliğini taşıyan tek
şehridir” diye devam etti. Ajansın çalışma programının, her sayfası ayrı ve
muhteşem bir öyküden oluşan dev bir romana benzediğini ifade eden Avdagiç, “Biz
bu romanı, sizlerle birlikte, tüm İstanbullularla birlikte büyük bir özenle bir
solukta okuduk. Bizim romanımız 588 projeli - 588 sayfalı, modern zamanların
Ulysess'i gibiydi. Yani yeniydi, farklı bir tarzı vardı, anlaşılması için
okuyucusundan gayret istiyordu, bütün renklerden bir parça taşıyordu” dedi.
Şekib Avdagiç sözlerin şöyle devam etti:
“Yedi tepeli İstanbul'un yedi
bölgesinde İstanbullularla buluştuk. Etkinliklerimizin odak noktasına İstanbul
kadar İstanbulluyu da koyduk. Çünkü bir şehrin, orada yaşayanlar tarafından
algılandığı oranda şehir olacağına inandık. Yine inandık ki, İstanbul, yeniden
fark edilmeyi, yeniden keşfedilmeyi bekleyen saklı bir hazineydi. Bu hazine,
yağmalanmaktan ziyade ışıltılarını tüm insanlığa ve yeryüzüne yaymak istiyordu.
İşte biz bunu yaptık. İstanbul'u tüm dünyanın gözünde hak ettiği itibara yeniden
kavuşturacak bir farkındalık oluşturduk. İstanbul'u uluslararası bir
kültür-sanat merkezi olarak öne çıkardık. Dünyanın en ilham verici şehri
İstanbul için, şehirlerin kraliçesi İstanbul için; vefalı bir sevdalı gibi
sadakatle hizmet ürettik”.
2010 Avrupa Kültür Başkentliği sürecinin, İstanbul’un uluslararası
tanıtımına, kültür ve sanat hayatına ve İstanbul’un geleceğinin
şekillendirilmesine önemli katkılar yaptığı inancında olduğunu belirten İstanbul
2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Danışma Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi ise,
“Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilen şehirler için bu unvan çok önemli. Ancak,
esas olan, bu bilgi ve deneyimin bu şehirlere ve insanlarına ne gibi değerler
kattığı, yeni hedefler saptanmasında ne gibi katkılar sağladığı, kültürel
ve sanatsal faaliyetlerde ulaşılan yeni aşamanın, şehrin yaşam kalitesine nasıl
yansıdığıdır. İnanıyorum ki, 2010’dan sonra İstanbul’un kültür ve sanat hayatı
çok daha farklılaşacak ve 2010 yılında yaşanan deneyimler, bu konudaki
çalışmalara, arayışlara ve sürece ışık tutacaktır” dedi.
|