ugünlerde Ankara'nın kent merkezinde bulunan otobüs durakları yenileniyor. Anakent Belediyesi haber bülteninde bu durakların değiştirilme gerekçesi olarak yıpranmış oldukları öne sürülüyor. Ve bunlar için belediyeden para çıkmadığı, duraklardaki panolara reklâm alan şirketin bu masrafları üstlendiği belirtiliyor.
İlk bakışta durakların yenilenmesinin Ankaralılar için çok olumlu olduğu düşünülebilir. "Belediyemiz durakta bekleyen otobüs yolcularını düşünüyor ve kentlilerin daha iyi koşullarda otobüs beklemeleri için gerekli önlemleri alıyor" biçiminde iyi niyetli bir cümle çok rahatlıkla kurulabilir. Ne var ki yeni duraklar biraz ayrıntılı incelendiğinde bu yenilemenin hiç de durakta bekleyen kentlilerin yararına olmadığı anlaşılıyor. Değiştirilen durakların iddia edildiği gibi eskidikleri için değiştirildiklerini söylemek mümkün değil. Daha uzun yıllar sorunsuz hizmet vermeleri mümkün olan bu durakların asıl değiştirilme gerekçesinin, daha fazla reklâm panosu alanı yaratmak olduğu açıkça görülüyor. Şöyle ki:
Eski durumda daha küçük olan duraklarda sadece bir tane reklam panosu varken, durakların büyütülmesiyle iki ya da üç adet reklam panosu daha oluşturulmuş olduğu görülüyor. Ancak duraklardaki bu mekânsal büyümeye rağmen, durakların içindeki reklâm panolarının önüne yolcular için oturma yeri bile yapılmıyor! Yani kamusal kent mekânı, kentlilerin yararına değil, reklâm şirketinin yararına olacak biçimde giderek daha fazla reklâm mekânı haline getiriliyor. Ancak bu, halka verilen bir belediye hizmetiymiş gibi sunuluyor.
Semtlerdeki duraklar neden yenilenmiyor?
Öte yandan, yenilenen ya da daha önce aynı şirket tarafından sözde "parasız!" yapılan durakların tamamı, nedense sadece Kızılay, Ulus gibi şehrin merkezi alanlarında ya da reklâmın görülebileceği ana caddeler üzerinde bulunuyor. Semtlerdeki yıllar önce EGO tarafından yapılan, pek çoğu çürümüş olan durakların nedense değiştirilmesi akla bile gelmiyor. Çünkü buralardaki reklâm panosunun getirisinin durak maliyetini karşılayamayacağı düşünülüyor. Sadece üzerinden para kazanılabileceği garanti olan merkezi yerlerdeki duraklar, üzerinden daha fazla para kazanmak için değiştirilirken, semtlerdeki duraklar ve insanlar kaderine terk ediliyor. Buralarda otobüs bekleyen insanların iklim koşullarından korunması gerekliliği, kamusal hizmet sunması gereken Anakent Belediyesi'nin aklına bile gelmiyor.
Ayrıca yeni durakların tasarımında, bekleyen yolcuların iklim koşullarından korunması değil, tamamen reklâm panolarının görülebilirliği hedefleniyor. Eski durakların tonoz biçimindeki çatı tasarımı yerine, yeni duraklarda eskisine göre daha yüksek, düz, yol yönünden yukarı doğru eğimli bir çatı kullanılmış. Bu eğimin yağmur suyunun kolay akması için değil, durağın içindeki reklâm panolarının yoldan taşıtla geçenlerin kolay görmesi için yapıldığı çok açık. Kısaca bekleyen yolcular, güneş, yağmur ve rüzgârdan olabildiğince çok etkilenirken reklâm panoları ise rahatlıkla görülebilecek.
Şirket ne kadar gelir elde ediyor?
Tabii sorulması gereken bir soru da hem duraklarda, hem de kaldırımlarda ayrı olarak yer alan yüzlerce reklâm panosundan ilgili şirket yılda ne kadar gelir elde ediyor ve bu gelirlerden durak yapılarının bedavaya getirilmesi dışında belediyeye (kamuya) dönen kaynak var mı? Belediye bu panoları kendisi işletse ve kentteki ayrımsız tüm duraklar ve ulaşım sisteminin yenilenmesinde bu kaynakları kullansa daha akıllıca olmaz mı? Ama kentliler böyle 'lüzumsuz' sorular sormamalı ve kendilerine reva görülenle yetinmeli... İktidardakilerin istediği gibi kuzu gibi sessiz bir tebâ olmalı...
Kent mekânı kamusal bir alan ve tüm hizmet ve tesisler kamu/toplum yararı gözetilerek verilmeli. Belediyeler kendini bu hizmetlerden çektiği ve kamusal kentsel hizmetler ticari bir meta olarak görüldüğü sürece halkın çıkarları ya da toplum yararı değil, şirketlerin çıkarının gözetilmesi kaçınılmaz. Kentlere ve kentsel hizmetlere sadece kâr ve rant odaklı yönetim anlayışı ile bakıldığında, kentler yaşam ve kullanım değeri olan yerler olarak değil, üzerinden para kazanılacak yerler olarak görülür. Tıpkı Ankara'daki duraklarda olduğu gibi...
Eser ATAK / Şehir Plancısı
|