Dünyanın en büyük sulama projelerinden biri olan 32
milyar dolarlık Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) kapsadığı
coğrafyada tarihin en kurak dönemlerinden biri yaşanıyor. Yağışların az olması
ve sulama projelerinin tamamlanamaması nedeniyle bölgedeki ürün kaybı yüzde
90’lara ulaştı. Hükümet, çiftçilerin Toprak Mahsulleri Ofisi ve
Ziraat Bankası’na olan borçlarını 1 yıl erteleme kararı alsa da
üreticiler bunu yeterli bulmayarak bölgenin bir an önce “afet bölgesi” ilan
edilmesini istediler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise salı
günü Diyarbakır’da susuzluğun kesin çözümü olan GAP’la ilgili Eylem
Planı’nı açıklamaya hazırlanıyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre
Mardin, Urfa, Diyarbakır, Batman, Hakkâri, Muş, Siirt, Şırnak, Antep, Elazığ’da
kuraklık nedeniyle buğday ve arpada zarar oranı yüzde 90’lara kadar
yükseldi.
Kırmızı mercimekte bu oran yüzde 60 olarak belirlenirken, TZOB Genel Başkanı
Şemsi Bayraktar, “Türkiye’deki buğdayın yüzde 13’ü, arpanın yüzde 16’sı, kırmızı
mercimeğin yüzde 86’sı bu bölgede üretiliyor. Buradaki kuraklık nedeniyle
Türkiye buğday rekoltesinde 2.5 milyon ton, kırmızı mercimek rekoltesinde 250
bin ton azalma bekleniyor” dedi.
Tarım il müdürlüklerine bağlı uzmanların yaptığı incelemelere göre ise
Şanlıurfa ve Diyarbakır’da toplam 6, Mardin ve Adıyaman’da 1.3’er milyon dekar
alanda hasar oluştu. Buna Batman, Siirt, Şırnak, Gaziantep, Adıyaman ve
Mardin’in de dahil edilmesiyle bölge genelinde kuraklıktan etkilenen hububat
ekili alan miktarı 15 milyon dekara ulaştı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker
ise kuraklığın bu yılki faturasını 2.5-3 milyar YTL olarak açıkladı.
GAP’ın başkenti Urfa
Kuraklıktan en çok zarar gören illerin başındaysa Şanlıurfa geliyor. Nisan
ayı uzun yıllar sıcaklık ortalamasının 33.9 derece olduğu Şanlıurfa’da, bu yıl
aynı dönemde sıcaklıklar zaman zaman 35 dereceye kadar yükseldi. Buna karşılık
geçen yılın ilk çeyreğinde metrekareye 457 milimetre yağışın düştüğü kentte, bu
yıl yağış ortalaması 180 milimetreye kadar geriledi.
Şanlıurfa Tarım İl Müdürü Abdullah Keskin, il genelinde 9.4 milyon dekar
hububat ekili alanın ancak 3.6 milyon dekarlık bölümünün sulanabildiğini, 5.8
milyon dekarlık arazide ise kuru şartlarda tarım yapıldığını söyledi. Kuru
tarımın yapıldığı arazideki ürünlerin büyük bölümü de aşırı sıcak nedeniyle
yandı.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Melik,
hükümetin acilen Kuraklık Eylem Planı hazırlayarak bölgeyi doğal afet kapsamına
almasını istedi.
Diyarbakır ve Mardin'de binlerce mağdur
Diyarbakır’daysa uzmanlar son 50 yılın en kurak döneminin yaşandığına dikkat
çektiler. Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Erdem ise kuraklık nedeniyle
çiftçilerin büyük kısmının hububat ekili arazisini sürüp, gelecek yıl için
hazırlık yaptığını söyledi. Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği
(DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, bölge halkının büyük kısmının kırsal nüfustan
oluştuğunu, sorunun sadece maddi kayıplarla atlatılamayacak düzeyde olduğunu
belirterek “Yaşanan kuraklık zaten pamuk ipliğine bağlı bölge ekonomisinin
büsbütün dibe vurmasına neden olacak sonuçlar doğurmuştur” dedi. Kuraklığın
sonucu olarak çiftçinin esnaf ve tüccara borcunu ödeyemeyeceğini, dolayısıyla
esnaf ve tüccarın da zor durumda kalacağının altını çizen Ebedinoğlu, hükümetten
taleplerini şöyle sıraladı:
“Kuraklık yaşanan bölgeler afet bölgesi ilan edilmelidir. Ziraat odalarımızın
da içinde yer aldığı hasar tespit komisyonları oluşturulmalıdır. Çiftçilerimizin
zararları ürün bazında tespit edilerek tüm üreticilerimizin zararları en kısa
zamanda karşılanmalıdır. 2007 ve 2008 yılında kredi borcunu ödeyemeyen tüm
üreticilerin kredi borçları faizsiz olarak ertelenmelidir. Bölgedeki esnaf ve
tüccarların da Bağ-Kur, vergi, banka kredisi gibi borçları bu krizden dolayı
ertelenmeli, bu kesime faizsiz kredi imkânı sağlanmalıdır.
Kuraklık da dikkate alınarak elektrik sorunu çözülmelidir. Kırsal Kalkınma
Yatırımlarının Desteklenmesi programı çerçevesinde yayımlanan 2008/19 nolu
Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Tebliği’nin öngördüğü sulama
sistemleriyle ilgili desteklerden bölge çiftçisinin etkin bir biçimde
faydalanabilmesi için kolaylaştırıcı tedbirler alınmalıdır.”
Mardin’de de bölgenin diğer kentleri gibi kuraklık nedeniyle binlerce çiftçi
mağdur oldu. Mardin Tarım İl Müdürü Veysi Abdulsamedoğlu “Derik, Kızıltepe,
Nusaybin ve Mardin Merkez ilçelerinde gerek yeraltı sondaj kuyularıyla yapılan
sulama, gerekse göletlerden yapılan sulamayla yaklaşık 1 milyon 107 bin dönüm
arazide hububat tarımı yapılmasına rağmen yıllık yağışın yetersiz olması ve
havadaki nisbi nemin oluşmaması nedeniyle sulu tarımda da yaklaşık yüzde 50
verim düşüklüğü yaşandı. Yaşanan kuraklık yüzünden binlerce çiftçi mağdur
durumda” diye konuştu.
Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan geçen yıl sulu arazide dönüm başına
600 kilogram buğday alınırken, bu yıl bu rakamın 200 kiloya kadar düştüğüne
dikkat çekti. Özkan, hükümetin, kuraklık ile ilgili bölgedeki çiftçilerin Ziraat
Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını 1 yıl ertelenmesi ve
tohumluk desteği verilmesi kararınıysa “Sadece Mardin’de kayıtlı 5 bine yakın
çiftçi var. Bunlardan ancak 400’ünün Ziraat Bankasına borcu var. Çiftçinin asıl
özel bankalara ve esnafa borcu var. Bunun için tedbir alınması lazım. Hükümetin
desteği olumludur. Ancak yetersizdir. Bu yönde yeni düzenleme yapılmalıdır.
Çiftçi kuraklık nedeniyle büyük sıkıntı içerisindedir” diye değerlendirdi.
Mardin’e bağlı Yukarıazıklı köyü muhtarı Abdullah Duyan, köyde yaklaşık 10
bin dönüm ekili arazinin tamamen kuruduğunu vurgulayarak, “Bu yıl ne mahsul var
ne de hayvanlar için saman. Borç batağına saplandık” dedi.
Antep ve Adıyaman'da isyan
Gaziantep Ziraat Odası Başkanı (GZO) Zihni Kepkep de çiftçilerin kuraklık
nedeniyle mağdur olmasının sorumlusu olarak AKP hükümetini gösterdi. Kepkep,
Türkiye ve dünya gerçeklerine uygun halen belli bir tarım politikası olmadığını
vurgularken, yaşanan olumsuzlukların faturasının çiftçilere ödettirildiğini
ifade etti.
Adıyaman Ticaret Borsası Başkanı Mahmut Fırat ise Adıyaman ve çevresinde kuru
tarım yapılan araziler içinde ürün alınabilecek 1 metrekare bile alan olmadığını
söyledi. Fırat, “Bir çiftçinin 500 dönümlük alanda ekim yapması için 20-222 bin
YTL harcama yapması gerekiyor. Şimdi bu maliyetler olduğu gibi kalacak. Durum
çok vahim. Buğday, arpa, nohut ve mercimekte üretim sıfıra yakın düzeyde” diye
konuştu.
|