Gezi Nedeniyle Kovulan Şehir...
Gezi Parkı'nda Neler Oluyor?
Erdoğan:'Gezi'ciler Ağaç Katliamı Yaptı
Gezi Parkı'nın İlk 'İşgalcileri'...
"Türkiye'de Kent Eylemleri...
Kadıköy'e Gezi Anıtı Yapılacak!
Parklarına Sahip Çıkıyorlar:...
Polisten Gezi Olaylarıyla...
Gezi'yi 'Faiz Lobisi' Değil...
Bakan Davutoğlu: "Gezi’den...
Mimarlığın Sosyal Forumu /...
Papandreou Gezi Parkı'na Ağaç Dikti
Gezi Parkı İzmir'e Geliyor!
Dalan Döneminden Günümüze...
Gezi’den Sonra Nasıl Bir Taksim?
"Gezi Kurtuldu, Meydan Kaybedildi"
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından düzenlenen konferansta "Gezi'den sonra Taksim" masaya yatırıldı. Konferansta konuşmacılar arasında bulunan Karikatürist ve mimar Tan Oral, Taksim Gezi Parkı'nda meydana gelen olayları değerlendirerek, "Bütün olaylar sonunda Gezi kurtuldu, meydan kaybedildi" dedi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü tarafından düzenlenen “Gezi’den sonra Taksim” konferansının 3. oturumu MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haydar Karabey moderatörlüğünde gerçekleşti. Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) düzenlenen, Aslı Odman, Tan Oral, Emre Zeytinoğlu ve Herkes için mimarlık derneğinden de katılımcıların konuşmacı olarak bulunduğu oturumda, Gezi olayları öncesinde ve sonrasında Taksim, farklı bakış açıları ile mercek altına alındı.
"Topçu Kışlası'nın yeniden inşası hayaletlerin canlandırılmasıdır" MSGSÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Öğretim Görevlisi Aslı Odman, “Tarihin her anının zikredilebildiği bir tarih yazılımı mümkün müdür?” diye sorarak sunumuna başladı. Mekan, tarih ve iktidar ilişkisini sorgulayan sunumunda Odman, Taksim Topçu Kışlası'nın yeniden inşasını “hayaletlerin canlandırılması” olarak niteledi. "Bardağı taşıran son damla"nın kentsel dönüşümün Taksim Meydanı'na geldiği zaman yaşandığını söyleyen Odman, iktidarların ya da sermaye birikimlerinin kendi tarihlerini yazmak istemesinden bahsetti. Siyasi iktidarın kendi ihtiyaçlarına göre, tarihten bir dönem seçerek, tarihi yazmaya çalıştığını ifade eden Odman, şimdilerde ise neo-osmanlı ve Selçuklu karışımı, Abdülhamit dönemini seçen bir tarih anlayışı olduğunu ve kamusal alanların da buna göre şekillendiğini belirtti. "Gezi'de tarih durduruldu" Gezi’de tarihin durdurulduğunu ifade eden Odman, "burada ne varmış" denilerek, tüm gözlerin buraya çevrildiğini ve yan yana gelmeyen pek çok kavramın burada yanyaya geldiğini kaydetti. Odman, Osmanlı tarihinin kentte konformist olarak yeniden kurulduğunu söyleyerek,“Kentte neo-osmanlı hayaleti var” dedi. "Geçmişin tüm anlarının zikredilebileceği tarih Gezi'de yazıldı" Taksim Gezi olaylarında "tarihsel patlama" ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Odman, geçmişin tüm anlarının zikredilebileceği tarih yazılımının gezi olaylarında görüldüğünü ifade etti. Odman, “Gezi’den sonra Taksim hatırlandı. Geçmişimizin tamamen zikredilebileceği bir pencere açtı” şeklinde konuştu. "Gezi Kurtuldu, Meydan Kaybedildi" Odman’dan sonra söz alan yazar, karikatürist ve mimar Tan Oral, Taksim Gezi olayları ile ilgili çizdiği karikatürlerinden oluşan bir sunum yaptı. Taksim Meydanı’ndaki yeni düzenleme ile ilgili görüşlerini aktaran Oral, Taksim Meydanı’nın bugünkü halinden sorumlu olanların politikacılar olduğunu belirtti. Kentte yaşayanların tepki vermekte geciktiğine vurgu yapan Oral, bütün olaylar sonunda “Gezi kurtuldu, meydan kaybedildi” dedi. "Kent için şokla değişim iyi birşey değildir" Taksim Yayalaştırma Projesi’nin 1996 yılında ilk defa kamuoyu ile paylaşıldığını hatırlatan Oral, ardından siyasi otoritenin hiçbir sese kulak vermediği, kentlilerin ise duyarsız davrandığı bir süreç yaşandığına dikkatleri çekti. Taksim Yayalaştırma Projesi'ni ilk duyduğunda, projenin gerçek olabileceğine inanmak istemediğini kaydeden Oral, “Kent için şokla değişim iyi bir şey değildir. Kentler de insanlar gibi yavaş yavaş değişir. Ölebilir de ama yeniden de doğabilir” dedi. "Trafiği hızlandırmak yerine yavaşlatmak" Taksim Yayalaştırma Projesi’nin yaya ile araba arasında olması gereken “barış”ı yok ettiğini belirten Oral, kent trafiğini hızlandırmaya yönelik proje yerine, kent trafiğini yavaşlatmaya yönelik projelerin üretilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Oral, “Trafiği hızlandırdığınızda trafik sorunu çözülmez. Hızlandırılmış trafik vardığı yeri sıkıştırır” dedi. "Bu proje ile Taksim'i yerin altına gömmeyin" “Bu proje ile Taksim’i yerin altına gömmeyin” diye defalarca uyarıda bulunduğunu belirten Oral, kentlilerin sesinin Gezi Parkı’nda çıktığını ve duyulduğunu söyledi. Tan Oral, “Taksim’in ne’si vardı, bu proje neden yapıldı” diye sorarak, Taksim’in eski meydanının farklı insanların farklı ihtiyaçlarına cevaplar verebilen, yılların enerjisi ile yapılmış, doğal bir meydan olduğunu belirtti. "Birşeyler yaparak eleştirmeye inanıyoruz" Oral’dan sonra Herkes için Mimarlık Derneği’nden katılımcılar, Gezi Parkı olayları öncesinde ve sonrasında düzenledikleri etkinlikleri ve yaptıkları çalışmaları bir sunumla anlattı. Dernek üyeleri, “Biz hep proaktif olmanın yanındaydık. Bir şeyler yaparak eleştirmek gerektiğine inandık” dedi. "Kent, kime ve neye göre düzenlemeli?" En son söz alan MSGSÜ Mimarlık Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Emre Zeytinoğlu, Gezi eylemleri ile başlayan ve hala devam eden bu süreç ile ilgili gözlemlerini katılımcılar ile paylaştı. Herkesin farklı bir Taksim algısı olduğuna dikkatleri çeken Zeytinoğlu, meydanlar ile devlet arasındaki bağlantısını anlattı. Taksim Meydanı'nda düzenlenen gösterilere, siyasi mitinglere değinen Zeytinoğlu, meydanların ve kentlerin devlet güçlerinin meşru kılındığı, devletin kutsanması üzerine kurulu alanlar olduğunu söyledi. “Kent iktidar alanıdır” diyen Zeytinoğlu, kentlerin her zaman kriz alanları olduğunu belirtti. Kamusal alanların hem kentlilerin hem de iktidarların çıkarları için var olduğunu ve zaman zaman bu çıkarların birbiri ile çatışabileceğine dikkatli çeken Zeytinoğlu, “kentli nedir” sorusunu da sordu. Zeytinoğlu, “Kent kime ve neye göre düzenlenmeli” sorusunu da tartışmaya açtı. |
-
bu geziciller aslinda gericiler. cagin gerisinde kalmis. yapilsin ama hic birsey yapilmasin . hic bir yenilik hic bir teknoloji, hicbir degisim, hic bir sey . buzihniyet parklara ben yapmadim diye moloz dokup dolduran karsisina gecip zevkle molozlari seyreden zihniyettir. bu kadar dar kafali dar goruslu insanina arkasina dusenlere sasiyorum. YANITLA