BR> Artık özel emlakçı tercih
ediliyor
- Emlakçılara güvenilmez. Bu güvensizlik sizi
yoruyor mu?
- Bu benim mesleğim. Ama bahsettiğiniz güvensizlik
Türkiye’ye has bir durum. Amerika’da böyle değil. Yılda 2-3 milyon dolar kazanan
insanları tanıdım ben. Amerika’da üst düzey insanların özel terzisi, avukatı
olduğu gibi, özel emlakçısı da var artık. Yatırım yaparken herhangi biriyle
çalışmak istemiyor. Aynı sofrada oturup yemek yemeyi istiyor. Sonuçta maç 90
dakika. Dünya ekonomisi, politika, sanattan konuşuyor, maçın bitimine beş dakika
kala konuya giriyorsunuz.
- Emlakçıların giydikleri bir ifade
vardır, kostüm gibi. Mutlaka yaptığınız işten keyif alıyorsunuzdur ama
giydiğiniz kostümden sıkıldığınız olmuyor mu?
- Evet ama ben de
inşaat sektörüne giriyorum. Home office tarzı rezidans yapmaya başlayacağım.
Bütün müşteri gruplarım bu projeyi bekliyor.
- Bir emlak
danışmanıyla röportaj yapmak zormuş. Konuyu iyi değiştiriyorsunuz. Soruma
dönersek, bu kostümü nasıl taşıdığınızı merak ediyorum.
- Bir
psikolog ya da yaşam koçu gibi konuşmanız gerekiyor. Ben bütün müşterilerimle
yıllardır görüşüyorum. En eski müşterim 15 yıllık. Telefon numaram 12 yıldır
aynı. Müşteri telefon numarasına dahi dikkat ediyor.
- Anladım,
yanıt alamayacağım. Peki satamadığınız gayrimenkul var mı? Her şeyi satarım
diyor musunuz?
- Satamadığım oluyor tabii, piyasada kriz var.
Pazarlama farklıdır, hayal satıyorsunuz ve dünyanın en zor işi hayal satmaktır.
Rockefeller ailesinden birinin villasının satış hikâyesi ilginçtir mesela. Çelik
tüccarıyla hanımı evi çok beğendiler ama “Evin dış cephesi yeşil değil,
almayacağız” dediler. Ertesi gün evin dış cephesini boyattım ve 15 gün sonra evi
gösterdim. Çok beğendiler ama bu kez fiyatı 300 bin değil, 350 bin dolardı.
Çünkü artık ev yeşildi!
- Büyük işin kazancı kadar hezimeti de
büyük mü oluyor? Siz çok kazandınız mı?
- Kazanıyorsunuz
elbette. Ama yine harcamak zorundasınız. Giydiğiniz kıyafetten, gitiğiniz
restorana, içtiğiniz puro ya da şaraba kadar. Bir konsere gittiğinizde
müşteriniz sizi orada görünce memnun oluyor. Doğru insanla çalıştığını anlıyor.
- Bu meslek hayatınızın büyük kısmını kaplıyor sanırım.
- Ben eğlenceli çalışmayı seviyorum. Zaten sabah dokuz akşam
altı çalışamam.
- Sizi arkadaşlarınızla eğlenirken ya da sarhoş
düşünemiyorum. Kontrolü kaybetmezmişsiniz gibi geliyor.
-
Durmasını bilirim. O yüzden bendeki sırları almayı başaramamışlardır. Mesleki
sırları korumak gerek. İki dubleden fazla içmem. Zaten hayatınıza da dikkat
etmeniz gerekir. Kalkıp da bir dergide âlemlerde fotoğraflarınla seni görürlerse
silerler, şansın yok.
|