HES’lere Karşı Dava için İneğini...
Çevreci Kazım Delal'e 6500 Lira Şoku
Amasra Termik Santral Lavuar...
7 Yıl Mücadele Ettiler, Sonunda...
Arhavi'de HES'lere Gece Protestosu
HES için Acele Kamulaştırmaya...
Gerze Direnişinde Yeni Bir...
İşte Bakanlıkların Yaban Hayata Bakışı
Türkiye'nin İlk 'Ekolojik'...
Kaçak HES Köprüsü Yıkıldı,...
'Çılgın HES'in Çılgın Tüneline...
'İnek Sattıran' HES Davasından...
HES İnşaatı Yaylayı Yok Etmek Üzere!
Şehir Merkezine HES'in ÇED...
Artvin'de Siyanüre Karşı Direniş Sürüyor
Çevre Mücadelesinin Bir Grup...
Fatsa'da Halkın "Siyanür" Direnişi!
Enerji Projelerinde Sağlık...
"Süper Sit Alanı, Ne Demek?"
Son 20 Ayda 427 Madenci Hayatını...
Karadeniz'e Yeni Hançer: 'Yeşil Yol'!
"Doğal Sit Alanlarını Delik...
Japonya'dan Sinop’a Nükleer Uyarısı
İki Şelaleyi Daha Yok Edecek!
‘Enerji Açığı Koca Bir Yalan’
İnsan Zinciri Oluşturup, "Madene...
Nükleer Atıklarla Baş Edecek...
Bir Hukuksuz HES de Fatsa'da!
"Amasra'ya İki Yüzlü Davranılıyor"
İneğini Feda Etti Ama Mücadeleyi Kazandı
Termik Santrala Bakanlık Kılıfı!
İnek Sattıran HES Mücadelesine Ödül
"Çevreci Nükleer Yalanına Hayır!"
"İstatistiklere göre Kaza Riski Hep Var"
"Kayıp Kaçak Oranını Düşürün;...
İşte Mega Projelerin Hedefindeki...
'Bir Belayı Defettik Sıra Nükleerde'
Karadeniz Yok Oluyor!
Adalet Karadeniz Sahil Yolunun...
Doğal Direniş; Saldırı da Çok Sert, Mücadele de!
Türkiye çevre / ekoloji mücadelesi açısından ayrıcalıklı bir yeri olan Karadeniz, başardıkları (ve başaramadıklarıyla) ilham vermeye devam ediyor. Nükleer / termik santral, HES, baraj, maden ve taş ocakları, plansız ve altyapısız kentleşme cenderesindeki bölge; kimi yerde 20 yılı deviren mücadeleden yorgun düşmüş, ama direncini kaybetmemiş.
Dışarda deli dalgalar ve nükleer santral 60 kadar sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Sinop Nükleer Karşıtı Platform'un (NKP) Dönem Sözcüsü Zeki Karataş, bir sanayi kenti olmayan Sinop'ta kurulacak bir nükleer santral, termik santral ya da mikro HES ile ülke ekonomisine katkı sağlanacağına inanmadıklarını söylüyor. Sinop’ta yapılması öngörülen nükleer santralin toplamda 4800 MW kapasitesinde olacağını ve bunun da Türkiye'nin toplam enerji üretiminin ancak yüzde 5'ine karşılık geleceğine işaret eden Karataş; "Bu ülkede enerji krizi değil, enerji yönetim krizi var" şeklinde konuşuyor. Türkiye’de resmi rakamlara göre yüzde 18, ancak kendi hesaplamalarına göre ise yüzde 20-22 seviyelerinde bir kayıp enerji olduğunun altını çizen Karataş, şöyle devam ediyor: "Bir nükleer santral projesi için harcanacak yaklaşık 22 milyar dolarlık bütçenin yarısı kadar bir bedelle, Türkiye’deki mevcut enerji nakil hatlarının rehabilite edilmesi sonrasında, üretilecek enerjiden çok daha fazlası bir tasarruf yapmak mümkün. Çünkü Türkiye’de resmi rakamlara göre yüzde 18, ancak bize göre yüzde 20-22 seviyelerinde bir kayıp enerji var. Dünya ortalaması ise yüzde 6-8 seviyelerinde. Biz zaten enerjiyi hor kullanan, tasarruflu kullanmayan, nasıl kullanılacağını bilmeyen bir toplumuz. Aslında Enerji Bakanlığı’nın ENVER projesi uygulanmış olsa bile nükleer santrale gerek kalmayacak. Türkiye’de enerji arz/talep dengesi hiçbir zaman bozulmaz. Enerji analizcileri, Türkiye’de her yıl enerji talebi ve arzında yüzde 10’luk bir artış olacağı varsayımı üzerinden bir hesap yaparlar ve yeni projeler üretmeye çalışırlar. Ancak yıl sonuna baktığınızda Türkiye, hiçbir zaman yüzde 2’yi aşan bir talep artışıyla karşılaşmıyor. Bu nükleer belasına bulaşmanın hiç gereğinin olmadığı ortada. Bunun yerine yenilenebilir enerji kaynaklarınızı aktif hale getirebilirsiniz". Durum böyleyken neden nükleer santralde ısrar ediliyor? Karataş bunun sebebini, "Buradaki amaç Avrupa’nın enerji deposu olmak ve dünyanın nükleer konusunda çözemediği atık sorunlarını bu bölgede aşmak" diyerek açıklıyor ve şöyle devam ediyor:
|