BR> 10 dekara 33 TL’lik
sigorta
Tarım sigortasında prim ödemeleri ise oldukça düşük
seviyede bulunuyor. 10 dekar (dönüm) buğday ekilmiş bir tarlanın toplam primi
ortalama 66 TL düzeyinde bulunuyor. Üstelik bu tutarın yüzde 50’sini devlet,
yüzde 50’sini yani 33 TL’sini çiftçi ödüyor. Bu ayçiçeğinde 80 TL, Çeltikte
(pirinç) ise 224 TL’ye çıkıyor. Tarladaki ürünün ederi sigorta primini
etkiliyor.
En çok kayısı sigortalandı
Tarsim
olarak 80 ilde poliçe sattıklarını sadece Hakkari’de satış yapamadıklarını da
söyleyen Tarsim Genel Müdürü şunları söyledi: “Malatya en çok sigorta yapılan
il. Bu ilin meyvesi olan kayısı dona karşı çok hassas ve yüksek risk altında.
Malatya’da ise her yıl don oluyor. Bu yüzden bu ilde sigorta oranı yüzde
20-25’lere kadar yükseldi.
Hedef 4 milyar
TL
Geçen yıl Türkiye’nin çok geniş bir kesiminde don yaşandı.
Biz bu hasarların hepsini törenler düzenleyerek çiftçilerimize ödedik ve Tarsim
sistemini de duyurma imkanı yakaladık. Bu nedenle bu yıl çok talep bekliyoruz.
Tarsim’e çiftçilerin başvuruları mart ayında en üst seviyeye çıkar nisan ve
mayıs iyi geçer hazirandan itibaren azalıyor. Bu yüzden bu yıla ilişkin sadece
tahminde bulunabiliyoruz.”
Geçen yıl toplam 300 bin seviyesinde olan
poliçe sayısını bu yıl 400 bine çıkartmayı hedefleyen Tarsim, tarımsal
varlıklarında da toplam 1 milyar TL’lik artışla bu yıl 4 milyar TL seviyesine
ulaşmayı hedefliyor.
Bu yıl ilk kez sel felaketini de sigorta kapsamına
aldıklarını hatırlatan Bülent Bora, “Bu yüzden bu hedeflerimizin üzerine de
çıkabiliriz” tahmininde bulundu.
Kuraklık sigorta
dışı
Türkiye’de en ciddi zararı kuraklığın verdiğini en son
2007 yılında yaşanan ağır kuraklık yılında devletin çiftçiye 560 trilyon TL
yardımda bulunduğunu hatırlatan Tarsim Genel Müdürü Bülent Bora, “Ancak
Türkiye’de kuraklık sigortası yok.
Çünkü bu riski ödeyebilecek fon gücü
yok. Kuraklık primi çok yüksek olacağı için çiftçinin bu primi ödeme şansı yok.
Bunun için farklı bir model üretilmesi gerekiyor” diye
konuştu.
Hedef 500 bin çiftçi
Tarsim Genel Müdürü
Bülent Bora Tarsim’in uzun vadeli hedefleri hakkında ise şunları söyledi:
“2009 yılında toplam 120 milyon TL prim topladık. 2010 yılında ise hedef 160
milyon TL. Hedefimiz bu yıl tarımda yüzde 4 olan sigortalılık oranını yüzde
5’lere çıkartmak. Orta vadede hedef ise yüzde 10. Uzun vadeli hedefimiz ise
yüzde 20 yani 500 bin çiftçiye ulaşmak.”
Son selde zarar
az
Edirne, Antalya, Bodrum gibi çok geniş kapsamlı yaşanan son
sel felaketinde tahmin edilenin aksine önemli bir tarımsal zarar oluşmadığı
bilgisini de veren Bülent Bora, “Trakya yani Edirne’de tarımsal bir zarar
oluşmadı çünkü tarlalar ekilmemişti. Aksine görüştüğümüz çiftçiler
‘tarlalarımıza verimli toprak geldi’ diyerek mutlu oldu. Buna karşın
Antalya’daki seralarda çok ciddi zararlar oluştu. Ödemelerine başladık” dedi.
Hangi ilde ne risk var?
Don
riski Malatya Türkiye’nin don riski en yüksek ili. Özellikle nisan
ayında risk çok artıyor. Keza Bursa’nın yüksek ilçeleri, Ege’nin iç
kesimlerinde, Karadeniz’in yüksek rakamlı yerlerinde don riski var.
Dolu riski Tokat, Amasya, Çorum her sene dolu
alıyor. Trakya’da bu oran yüksek, ayrıca Osmaniye, Ceyhan arası, Diyarbakır
civarı da yine dolu riski yüksek bölgelerimiz.
Fırtına Antalya yüksek risk
altında.
7 milyar dolarla ABD lider
‘Bugün tarım
sigortasının en çok geliştiği ülke olan ABD’de yılda 7 milyar dolar prim
toplanıyor’ diyen Bora, “Bu primin 4 milyar dolarlık kısmını devlet finanse
ediyor. İspanya ise 2008 yılında 739 milyon avro prim topladı. Bunun 443 milyon
avrosunu yani yüzde 58’ini devlet ödemiş. Bu rakamlara bakınca Türkiye olarak
daha önümüzde çok yol olduğunu görüyoruz” bilgisi verdi.
Tarsim
40 bin köyün risk haritasını çıkardı
Türkiye bazında 40 bin köyü
kapsayan risk haritası oluşturduklarını söyleyen Tarsim Genel Müdürü Bülent Bora
bu konuda yaptıkları çalışmalar hakkında şu bilgiyi verdi:
“Bu 40 bin
köyü değişik risklere göre sınıflandırdık. Doluda 28 ayrı risk grubu oluşturduk.
1957 yılından bu yana Türkiye’de dolu sigortası yapıldığı için bu konuda önemli
bir veri bankamız bulunuyor. Don içinde benzer çalışmayı yaptık. 15 risk sınıfı
oluşturduk.
Ayrıca fırtına için de 15 değişik risk grubumuz bulunuyor.
Ancak fırtına konusundaki 15 risk grubu çalışması geleceğe hazırlık olsun diye
yapıldı. Yoksa Türkiye’nin o kadar farklı güçlere sahip fırtına riski
bulunmuyor.
Sel içinde benzer bir çalışma yapılıyor. Ancak bu risk
haritalarında 10 yıllık gelişme takip edildikten sonra daha sağlıklı
veriler elde edip buna göre risk haritalarını daha sağlıklı
oluşturabileceğiz.
Parsel bazında harita
Şu anda
köy bazında yapılan bu çalışmaları parsel bazına indirmeyi hedefliyoruz. Çünkü
örneğin Karadeniz’de bir köyün bir ucu sıfır rakım, diğer ucu ise 800 rakım
olabiliyor. Burada sel veya don riski oldukça farklı. Bu sistemin 3-5 yıl içinde
devreye girmesi planlanıyor.”
Sel paraları
ödeniyor
Sel-Su baskını teminatını 2010’dan itibaren kapsama
alan Tarsim şubat ayında yağan aşırı yağmurlar yüzünden büyük zarar gören
Antalya, Aydın, İzmir ve Manisa gibi illerdeki selzedelere zarar ödemelerini
yapmaya başladı. Antalya’da dördü sera, ikisi açık olan olmak üzere altı adet
hasar ihbarı alan Tarsim’e son 15 günde Aydın’dan 34, İzmir’den 8, Manisa’dan
ise 17 adet olmak üzere toplam 59 adet sel-su baskını ile ilgili açık alan hasar
ihbarı geldi.
|